29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle CHP Ünye İlçe Başkanlığınca kutlama programı düzenlendi.
Ünye Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen programda ilk olarak saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Sonrasında ise Atatürk Heykeline CHP Ünye İl Başkanlığı, Ünye Atatürkçü Düşünce Derneği, Muharip Gaziler Derneği Ünye Temsilciliği, Türkiye Yardım Sevenler Derneği Ünye Temsilciliği ve Ünye Alevi Kültür ve Yardımlaşma Derneği çelenkleri sunuldu.
Çelenk sunumunun ardından CHP Ünye İlçe Başkanı İsa Maral ve Ünye Alevi Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Yüksel Beşli günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yaptılar.
Programda günün anlam ve önemini belirtmek için konuşma yapan CHP Ünye İlçe Başkanı İsa Maral şunları ifade etti;
CHP Ünye İlçe Başkanı İsa Maral: “Türk Milleti’nin yeniden dirilişin, kul olmaktan kurtulup yurttaş olmasının taçlandığı cumhuriyetimizin 95’inci yılını içinde bulunduğumuz tüm olumsuzluklara rağmen yine coşku ve heyecanla kutluyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir’ veciz sözüyle altını çizdiği Cumhuriyet felsefesi, kısa sürede Osmanlı küllerinden çağdaş bir ülke yaratmayı başarmıştır. Bu felsefe mazlum milletlere de ilham kaynağı olmuştur. İlk günden bugüne insanımıza uygarlığın yolunu açan Cumhuriyet’e karşı düşmanlık besleyenler olmuştur. Onlar bugün hiç olmadıkları kadar güçlü olduklarını düşünebilirler. Onlar bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve cumhuriyetinin izlerini silmeye her zaman olduğundan kendilerini daha yakın hissedebilirler. Ama hiç kimse korkuya ve ümitsizliğe kapılmasın. Bilinmelidir ki, gecenin en karanlık anı şafak sökmeden az öncedir. İçinde bulunduğumuz karanlığın sonu gelmiştir.
Sömürünün ve emperyalizmin egemenliğine son veren, mazlum milletlerin yeniden ayağa kalkmasına öncülük eden, karanlıkta kalmışlara ışık olan Kurtuluş Savaşı; Atatürk’ün üstün liderliğinde modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile taçlanmıştır.
Bugüne kadar başardıklarıyla pek çok ülkeye örnek olan Cumhuriyetimiz’in, kuruluşunun 95. yılında laik, demokratik kazanımlarının tehditlerle karşı karşıya kalması düşündürücü ve kaygı vericidir. Cumhuriyetimiz için; barış, demokrasi, özgürlük ve eşitlik yanlılarının uyanık ve dayanışma içinde olmalarına her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyoruz. Bu sorumluluğun bilinci içinde, ulusumuzun bu yüce bayramını gururla kutluyoruz.
Cumhuriyet’in kuruluşuyla, toplum ümmetten ulusa, bireyler de kuldan yurttaş konumuna yükseltilmiştir. 29 Ekim 1923’te gerçekleştirilen devrim bu nedenle sadece bir rejim ve sistem değişikliği değil aynı zamanda yeni bir felsefi kabul ve buna bağlı bir aydınlanma devrimidir. 29 Ekim, bir doğuşun, bir devrimin, bir aydınlanmanın ve özetle bir halkın mucizesinin yıldönümüdür.
Bu nedenlerle seçilmiş yöneticilerin sorumluluğu sadece yönetimsel değildir. Bu yöneticilerin aynı zamanda Cumhuriyet’in devrimsel ve aydınlanmacı içeriğiyle de ilgili sorumluluklar vardır.
Bu görevlerin en başta geleni, Atatürk ilke ve devrimleriyle, hukuksal çizgilerle belirginleştirilmiş Türkiye Cumhuriyeti’ni koruyarak sürdürmektir. Bu görevlerin kapsamı yalnızca devleti yönetenlerle sınırlı da değildir. Toplumun her kesiminden tüm yurttaşlarımızın Cumhuriyet rejiminin laik, demokratik içeriğinin önemini kavrayarak sahiplenmeleri gerekir.
Özellikle yaşadığımız dinci darbenin ardından kutladığımız bu Cumhuriyet Bayramı’nda laik ve demokratik Cumhuriyeti her zamankinden daha fazla korumaya ihtiyacımız var. Biz Cumhuriyeti korudukça Cumhuriyet de hepimizi her türlü badireden koruyacaktır.
Demokrasi, hukuk devleti, özgürlükler, kadın-erkek eşitliği gibi evrensel değerlerle toplumu buluşturan Cumhuriyet yönetimi, bu değerlerin temeline laiklik ilkesini yerleştirmiştir. Laiklik, Türkiye Cumhuriyeti’nin yeniliklere açık, aklı ve bilimi ön plana çıkaran bu evrensel değerlerin temel dinamiğidir.
Atatürk ilke ve devrimlerine daha sıkı sarılıyor ve daha fazla içselleştirerek sahip çıkıyoruz. Toplumun iç barışının ve özgürlüklerinin temel dinamiği olan laiklik etrafında birleşiyor, çoğalıyor ve umudu yeşertiyoruz. 29 Ekim 1923 yılında Atatürk ve arkadaşları Cumhuriyet’i kurmasalardı, bu ülkeyi yönetenler ve kaderine yön verenler bırakınız yönetmeyi, yönetime dair söz bile söyleyemezlerdi. Bizlere aydınlık bir gelecek, tam bağımsız, özgür, çağdaş, .demokratik bir devlet armağan edenlere sonsuz minnet duyuyoruz.
Türkiye’yi bu karanlıktan yine Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal’in izinden yürüyen yurtseverler kurtaracaktır.Cumhuriyetimiz’in kurucusu Ulu Önder Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, başta kadınlarımız olmak üzere kurtuluş mücadelesinde omuz vermiş yürekli insanlarımızı ve kahraman şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm yurttaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum.” dedi.
Son olarak günün anlam ve önemini belirtmek için konuşma yapan Ünye Alevi Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Yüksel Beşli şunları söyledi;
Ünye Alevi Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Yüksel Beşli: “29 Ekim öncesinde Osmanlı Devleti tamamen dağılmış toprakları da emperyalist batılı devlet tarafından işgal edilmiştir. Ülkenin işgal edilmesine karşı gelen M.Kemal ve arkadaşları Anadolu ve Rumeli’de farklı cemiyetler altında örgütlenerek ulusal kurtuluş savaşı başlatmış ve bu mücadeleyi zaferle taçlandırmışlardır. Bu mücadele aynı zamanda çağdaş, laik, ilerici ve devrimci bir karakter de taşımaktadır. Kurulan yeni devletin yönetim şekli halk egemenliğine dönüşmüş ve 29 Ekim 1923’de Cumhuriyet ilan edilmiştir.
Vatan Sadece Yoksulların ve Fakirlerin Vatanı Değildir
Bugün geldiğimiz noktada 95 yılın gerisine düşmüş durumdayız. Eğitimde, sağlıkta, üretimde, eşitlik ve adalet hak getire bir ülkenin bağımsızlığı ve egemenliği için olmazsa olmazı ordusuyla oynanmış, değerleri değiştirilmiş, vatan için kutsal sayılan askerlik paralı hale getirilerek zenginlerin para verip fakir çocukların yaptığı bir göreve dönüştürüldü. Vatan sadece yoksulların ve fakirlerin vatanı değildir.
Eğitim Sözde Dinselleştirildi
Eğitimin içi boşaltılarak sözde dinselleştirildi. Ebu Suğut gibi lanet bir adamın fetvaları çocuklarımıza din diye öğretiliyor. Bu tür sapık bilgilerle yetiştirilen bir öğretmen Alevilerin yemekleri yenmez, Alevi kızlarıyla evlenilmez diyebiliyor. Burada öğretmen bir sonuçtur ve asıl sorunlu olan onu yetiştiren eğitim sistemidir. Kız çocukları okutulmasın diye cinsiyet ayrımcılığı yapılıyor. Cumhuriyet işte bu sebeplerden dolayı gereklidir ve laiklik bunun için korunmalıdır. Ne yazık ki bu durumda sizlerin bayramınız kutlu olsun diyemiyorum. Ancak Cumhuriyet değerlerini yeniden var edebilme mücadelenizde başarılar diliyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.