Ekoloji Birliği Orta Karadeniz bileşenleri Samsun’da bir araya gelerek bölgesel olarak birlikte neler yapabileceklerini değerlendirdi.
Ordu Çevre Derneği’nin de (ORÇEV) içinde yer aldığı Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) ve Sinop Nükleer Karşıtları Platformu’nun (SNKP) çağrısı ile bir araya gelen Orta Karadeniz’de kurulmuş olan Yeşil Gerze Çevre Platformu, Ayvalık Çevre Koruma Derneği, Merzifon Çevre Platformu, Yerme Çevre Platformu kendi il ve ilçelerindeki sorunları dile getirdi. Toplantıya, ORÇEV adına Eren Atasoy, Ertuğrul Gazi Gönül ve Coşkun Özbucak katıldı.
Samsun Mimarlar Odası Toplantı Salonu’nda 22 Aralık 2018 Cumartesi günü yapılan Ekoloji Birliği Orta Karadeniz Bölgesi Bileşenleri 1. Toplantısı’nda ORÇEV adına Ekoloji Birliği Yürütme Kurulu Üyesi olan Coşkun Özbucak, Ekoloji Birliği’nin kuruluş süreci, ilke ve amaçları hakkında bilgi verdikten sonra şunları söyledi: “Ekoloji Birliği’nin kurulması yerellerin mücadelesini birleştirerek güçlenmesini sağladı. Bundan sonra deneyimlerimizi birbirimize aktararak ekoloji mücadelesinde önemli gelişmeler sağlanacak. Ortak çalışmamızdan en sonuncusu yerel tohumlarımızı şirketlere teslim etmenin yolunu açan yönetmeliğe karşı açılan dava oldu.” dedi.
ORÇEV adına konuşan Ertuğrul Gazi Gönül de, Ordu’da yaşanan ekoloji sorunları ve bunlara karşı yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi v şunları söyledi: ”Ordu’nun tüm ilçeleriyle ilgileniyoruz. Taş ocağı, RES, HES, maden aramaları, deniz dolgusu, yeşil alanların yok edilmesi, şehrin betonlaştırılması gibi sorunlar yaşıyoruz. Hem yargı sürecini takip ediyoruz hem de halkın bilgilenmesini sağlıyoruz. En son yasadışı biçimde deniz dolgusu yapan Ordu Büyükşehir Belediyesi’ne para cezası verilmesini sağladık. Dilekçe vererek cezanın yöneticilerden alınmasını istedik.” dedi.
Toplantıda sonuç bildirgesi hazırlanarak Ekoloji Birliği Yürütme Kuruluna iletilmesine, Orta Karadeniz ekoloji dernek ve platformları olarak toplantıların düzenli hale getirilmesine karar verildi.
İl ve İlçeler düzeyinde yaşanan sorunların yanısıra Orta Karadeniz Bölgesi genelinde yaşanan çevre sorunları tartışılarak mücadele yürütülmesinin yolları tartışıldı.
Toplatıya verilen öğle arasında il dışından gelen katılımcılarla birlikte Adalet Mahallesinde okul yapılmak için kesilecek çam ağaçlarının korunması için mahalle sakinlerine destek ziyaretinde bulunuldu.
Adalet Mahallesi Çamlık alanda çevreciler adına SAMÇEP sözcüsü Mehmet Özdağ ve Mimarlar Odası Samsun Şube Başkanı İshak Memişoğlu bir basın açıklaması yaptılar.
Açıklamada; kısaca çamlık alanın ağaçlarla birlikte korunması, eğitim ihtiyaçları için ağaç kesilmeyecek uygun alanların İlkadım Belediyesi sınırları içerisinde fazlasıyla bulunduğu belirtildi. Belediye Meclis’lerinde kağıt üzerinde imar planları ile oynayarak toprak üstü tüm doğal varlıkların ve doğal mirasın yok sayılamayacağı belirtilerek Büyükşehir Belediye Meclis kararının düzeltilmesi gerektiği vurgulandı. Samsun Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı ve İlkadım Belediye Başkanına yanlıştan dönün çağrısı yapıldı.
Mahalle sakinleri ve çocukları da söz alarak çamlık alanın ağaçları ile korunarak piknik alanı olarak düzenlemesi, başka oyun alanları olmadığını söyleyerek ağaçların korunması talebinde bulundular.
Toplantının öğleden sonraki kısmı ise forum şeklinde düzenledi. Ekoloji Birliği Yürütme Kuruluna önerilecek kararlar belirlendi.
Alınan kararlar arasında;
Çarşamba Ovasının sanayileşmeye açılmasının engellenmesi,
Yeşil yol adlı imar-inşaat projesi için Ekoloji Birliği bünyesinde çalışma yürütülerek olası ekoloji sorunlarının kamuoyu ile paylaşılması,
Sinop Nükleer Santral hakkında açılan Çevre Düzeni Davasına müdahil olunması,
Yeşil Gerze Çevre Platformu YEGEP aleyhine açılan davanın 1 Mart 2019 karar duruşmasına Ekoloji Birliği Bileşenlerinin katılımlarının sağlanması gibi konular yer aldı.
Aşağıda belirtilen metnin Orta Karadeniz Bölgesi Toplantı Sonuç Bildirgesi olarak kamuoyuna duyurulması ile toplantı sona erdirildi.
BASINA VE KAMUOYUNA
EKOLOJİ BİRLİĞİ ORTA KARADENİZ BÖLGESİ TOPLANTI SONUÇ BİLDİRGESİ
Doğanın can veren varlığını ve yaşam alanlarımızı korumak için mücadele verenler olarak, yaşamı savunma ve geleceği kurtarma çabamızı ortak hareketlilikle kuvvetlendirmek için 25 Mart 2018 tarihinde Eskişehir’den tüm Türkiye’ye Ekoloji Birliği’nin kurulduğunu duyurmuştuk.
Ekoloji Birliği’nin temeli, yerellerdeki ekoloji mücadeleleri ve örgütlenmeleridir. Bütün yerel ekoloji mücadeleleri ve örgütlenmeleri bu birliğin doğal bileşenleridir.
Şimdi kendi yerellerimizde sıkışıp kalmamak, yaşamı savunma direnişlerimizi omuz omuza büyütmek, ülke çapına yayılan bir dayanışma ve örgütlenme zemini oluşturmak için bölge toplantılarımızı yapıyoruz.
Türkiye, tarihinin hiçbir döneminde bugünkü kadar büyük bir doğa tahribatıyla karşı karşıya kalmamıştır. Ülkenin toprağı, suyu, havası ve denizleri, daha büyük bir saldırıya maruz kalmamış, bitkisi çiçeği, hayvanı insanı, bugün tanık olduğumuz kadar büyük bir yaşam hakkı gaspıyla tehdit edilmemiştir.
Haklı olduğumuzun ve hukuksuz talan örgütlenmesine karşı meşru müdafaa gücü olduğumuzun sonuna kadar bilincinde, gücümüzün farkındayız.
Ülkemizin içinden geçtiği bu karanlık dönemde ekoloji mücadelelerinin güçlenmesi, yeni yeni yerlerde filizlenmesi ve yaşamı savunma irademizin daha da kuvvetlenmesi için Ekoloji Birliği çatısı altında bu gücü daha ortak, daha koordineli hale getirmeyi hedefliyoruz.
Kamu Kurumlarının, kamusal yetkilerin ve yasaların doğadan ve yaşamdan yana işletilmediği bu karanlık dönemde yağmacı sermaye iktidarına ve havuz şirketlerine karşı geniş bir savunma hattını kurmanın çabasındayız.
Yaşamı savunanların, birbirinin yarasını sarması, birbiriyle dayanışmasını hedefliyoruz.
Sadece mevcut ekoloji örgütlerinin bir araya gelmesini değil, temel olarak gittikçe gelişen ekolojik ve yerel hareketlerin birlikte mücadele zeminini hedefliyoruz.
Bu mücadelenin maddi külfetini de kamu kaynakları, havuz şirketlerinin veya AB’nin fonları ile değil, kendi bileşenlerimizin ve üyelerimiz üzerinden öz kaynaklarımızla karşılamaya çalışıyoruz ve bunu savunuyoruz.
Ekoloji mücadelesinin parayla değil kolektif emekle, özveri ve dayanışmayla yürütülebileceğini düşünüyoruz.
Hiçbir hukuk yaşam hakkından daha değerli değildir.
Bugüne kadar açtığımız davaların pek çoğunu kazandık, halen devam eden pek çok davamız var.
Ancak hukukun nasıl ayaklar altına alındığını, yıllarca süren emek ve masraflarla kazandığımız davaların fiilen ortadan kaldırıldığını defalarca gördük. Buna rağmen hukuktan, hukukun adilce uygulanması talebimizden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.
Hukuksuzluğu ve öğretilmiş çaresizliği yenmenin yolunun, mücadeleden geçtiğini hukukun da yine bu mücadeleyle yerine geleceğini biliyoruz.
Hukuksuzluğu yaşam biçimi haline getirmiş, bilimi, aklı-vicdanı yok sayanlara sesleniyoruz;
Sadece kendi çocuklarımız için değil sizin çocuklarınızın da sağlığını ve geleceğini korumak için size karşı mücadele veriyoruz, vereceğiz.
Bizler yaşanabilir bir ülke için;
temiz hava, temiz su, temiz toprak isteyen yurttaşlar olarak, yaşam ve doğadan yana bir dünya özlemimizden vazgeçmeyeceğiz!
Saygılarımızla
Samsun Çevre Platformu