Vahşice öldürüldükten sonra çöp konteynırına atılan 16 yaşındaki Iraklı Hüseyin Kalaf’ın öldürülmesindeki sır perdesi aralanıyor. Şüpheli sıfatıyla tutuklanan Ahmed Ahmed’in ikametinde yapılan aramada, evin çeşitli bölümlerinde kan lekeleri, kan lekeli kıyafet, kanlı ahşap sopa ve orak bulundu. Ahmed’in ise suçlamaları kabul etmediği bildirildi.
ARAŞTIRMA HABER: MUSTAFA KIRLAK
23 Aralık 2018 tarihinde Altınordu ilçesinde bulunan Ordu Büyükşehir Belediyesi Katı Atık Ayrıştırma Tesisi’nde çöpleri toplayan kamyonun içinden çöplerin boşaltıldığı esnada insan bacağına rastlandı. Yetkililerin durumu bildirmesi üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, kamyonda geniş çaplı çalışma başlattı. Kamyondaki çöplerin boşaltılmasının ardından aramalarını sürdüren ekipler, yaklaşık 3 saat süren çalışmanın ardından bir bacağa ve bir kafaya da rastladı. Yapılan araştırma sonucunda cesedin, 16 yaşındaki Hussein Kalaf Abdulameer Marzoq’a ait olduğu tespit edildi.
Ordu’ya 2 buçuk yıl önce gelen ve 4 çocuklu ailenin en büyük evlatları olan Husseın Kalaf Abdulameer Marzoq’un, 22 Aralık 2018’de top oynamak için evden çıktığı ve bir daha haber alınamadığı öğrenildi.
Olayla ilgili gözaltına alınan Ahmed Ahmed ile Musa Najm Abdullah Al Qaısı, kasteden adam öldürme şüphesiyle tutuklanarak cezaevine gönderildi.
EVDE KAN LEKELERİNE RASTLANILDI
Hüseyin Kalaf’a ait olan ceset ile ilgili detaylara Ordu Olay Gazetesi ulaştı. Olay sonrası şüpheli Ahmed Ahmed’in evinde yapılan aramada olayda kullanıldığı ileri sürülen kanlı ahşap sopa ile orak bulunurken, evin çeşitli bölümlerinde kan lekeleri ve kan lekeli kıyafetlere rastlanıldı. Kalaf’ın cesedinin banyoda parçalandığını tespit eden ekipler, gece ise (22 Aralık) çöpe atıldığını belirledi.
EVDEN SABAH KADAR HİÇ ÇIKMADIM
Şüpheli Ahmed Ahmed, emniyetteki ve savcılıktaki ifadelerinde suçlamaları kabul etmezken, olay günü ne yaptığını anlattı. Ahmed, “Geçtiğimiz cumartesi yani 22.12.2018 günü sabah saatlerinde evden çıkarak yalnız şekilde Altınordu Belediye civarında dolaştım. Öğlen evime gittim. İkindi saatlerinde tekrar dışarı çıktım. Yine Altınordu Belediye civarında dolaştım. Akşam namazını kıldıktan sonra hatırladığım kadarı ile saat 18.00 sıralarında evime gittim. Evden sabah kadar hiç çıkmadım. Tek başımaydım, gece boyunca evime gelip giden kimse olmadı. Cumartesi yani 22.12.2018 günü saat 19.00 sıralarında Ammar beni aradığı diğer hattından yani bende kayıtlı olmayan hattan beni telefonla aradı iş ile ilgili konuştum. O gün başka görüşmemiz olmadı, ertesi gün yani 23.12.2018 günü sabah 09.00’da Ammar ile görüştüm” dedi.
KAN LEKELERİ HAŞERELERE AİT
Evinde kan lekelerinin bulunması ve kanlı eşyalara rastlanılmasıyla ilgili bilgi veren Ahmed, “Evinden çıkan kanlı eşyaları bulduğunu kaydeden Ahmed, “25.12.2018 günü gece polisler beni yakaladıktan sonra evimde arama yaptılar. Bu aramada evimin çeşitli bölümlerinde bulunan kan lekeleri benim öldürdüğüm haşarele aittir. Ayrıca kedi evde fare yer, onun da kanları olabilir. Aramada evimden alınan ve üzerinde kan lekeli kıyafetleri ben dışarıda bulup eve getirmiştim. Bu nedenle kan lekelerini görmedim. Evimde bulunan kanlı ahşap sopa ve orak benim değil, dışarıda bulup getirdiğim çeşitli kıyafetlerin de bulunduğu çuvalın içerisinde evime gelmiş. Ben arama yapılanana kadar bunları görmemiştim. Ben evimin yakınında bulunan çöp kutusunda kan bulunmasının sebebini bilmiyorum” diye konuştu.
HUSSEİN’İN ALDIĞI KAHVE DE EVDEN ÇIKTI
MOBESE üzerinden yapılan araştırmada öldürülen Hussein’in ile şüpheli Musa’nın yan yana yürüdüğü görüntülerini kabul etmeyen Ahmed, “Evimde bulunan 2 tanesi dolu, bir tanesi boş olan nescafeleri ben hatırlamadığım bir gün Altınordu Belediyesi’nin yanındaki BİM marketten almıştım. Ancak markalarını bilmiyorum. Bu nescafelerin bir tanesini ben içtim, diğer ikisi duruyordu. Musa ile Hussein’in yolda geliş görüntülerini kabul etmiyorum. Musa ile Hussein’in A101’den (market) almış olduğu kahvenin benim evimde nasıl bulunduğunu bilmiyorum” ifadelerinde bulundu.
CESEDİ PARÇALARKEN VİDEO ÇEKMİŞLER
Polislerin şahsın telefonunda yaptığı incelemede cinayet gününe ilişkin videoya da rastlanıldığının hatırlatılması üzerine Ahmed, “Benim telefonumun incelenmesi neticesinde telefonumda tespit edilen Hussein isimli şahsın parçalanmasına ilişkin görüntüleri ben çekmedim. Kimin çektiğini bilmiyorum. Ben görüntüleri kabul etmiyorum. Herhangi görüntülerdeki kişi ben değilim. Ben kimseye göndermedim” dedi.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Suçlamaları kabul etmeyen Ahmed, “Benim hiç kimse ile bir sorunum yoktur. Hiç kimse ile ne evde ne de başka bir yerde kavga etmedim. Husseın Kalaf Abdulameer Marzoq isimli şahsın öldürüldüğünü polisler beni yakaladıktan sonra öğrendim. Ondan önce duymamıştım. Öldürülmesi olayında benim alakam ve suçum yoktur. Şahsı kimin öldürdüğünü bilmiyorum” şeklinde konuştu.
Öte yandan Ahmed, olaydan yaklaşık iki ay önce Ordu’ya İblip-Hatay üzerinden kaçak yollarla geldiğini ifade etti