CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa ADIGÜZEL, üyesi olduğu Milli Eğitim Komisyonunda söz alarak Bakan Ziya Selçuk’a engelli, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerin sıkıntılarını sordu. Mustafa ADIGÜZEL ayrıca Bakan’a eğitimde vakıf ve derneklerin etkinlik kazanmasını nasıl değerlendirdiğini ve bu konuda Cumhurbaşkanının oğlunun da bir vakfının işin başında olmasından kaynaklı baskı görüp görmediğini sordu. Bakan soruları yanıtsız bırakarak, “Beni de aşan konular var” demekle yetindi.
Cumhuriyet Halk Partisi Ordu Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesi olan Mustafa ADIGÜZEL, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’ın cevaplaması istemiyle hazırladığı bir soru önergesi sayesinde ücretli öğretmenlerin sorunlarını Meclis gündemine taşımış oldu.
KPSS ŞARTI VE BRANŞLARA GÖRE AÇILAN KONTENJANLAR KARMAŞAYA NEDEN OLUYOR
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından yazılı olarak cevaplaması istemiyle hazırlanan soru önergesinde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ücretli öğretmen olarak çalışanların, sözleşmeli öğretmen olarak atanmalarında yaşanan problemlere değinen Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, özellikle atamalarda prim gün sayısı ile ilgili şikayetler, KPSS şartı ve branşlara göre açılan kontenjanlarda karmaşa yaşanması bu sorunların sıkça dile getirildiğini belirtti.
‘ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER ÇOK DÜŞÜK ÜCRETLERLE ÇALIŞIYOR’
Ücretli öğretmenlerin verdiği hizmet karşılığında çok düşük ücretler aldığına vurgu yapan Mustafa ADIGÜZEL, sözleşmeli öğretmen atamalarında yaşanan haksızlıkların giderilmesi için çözüm önerilerinde de bulundu. Hali hazırda öğretmenlik yapan bu kişilerin sözleşmeli öğretmen olarak atanmalarında hizmet yılı sıralaması getirilmesi gerektiğini ifade etti. Atamalarda pek çok karışıklığın ve haksızlığın olduğu gözetilerek, mevcut sözleşmeli öğretmenlerin tamamının atanması gerektiğini belirten Ordu Milletvekili Mustafa ADIGÜZEL, önergesinde şu soruları yöneltti;
KAÇ SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN KADROSU AÇILDI?
Bugüne kadar ücretli öğretmenler için kaç sözleşmeli kadro kontenjanı açılmıştır?
Bu kadrolardan kaçı dolmuş ve sözleşmeli öğretmen olmak için başvuran ücretli öğretmenlerden kaçı bugüne kadar sözleşmeli kadrolara alınmıştır?
Branşlara göre yapılan atamalarda karmaşa yaşandığına dair iddialar vardır. Örneğin 5 bin kişilik ilan açıldığı ve 10 binin üzerinde başvuru olmasına rağmen sadece 2 bin kontenjanın dolduğu belirtilmektedir. Bu sayılar doğru mudur?
Şayet doğru ise bu karmaşa ücretli öğretmenlerin branş dağılımlarına Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeteri kadar vakıf olmamasından mı yoksa başka bir nedenden mi kaynaklanmaktadır?
SİGORTA PRİMİ
Başvuru koşullarından sözleşmeli öğretmenlik için başvuru tarihinin son gününe kadar 540 gün sigorta primi ödenmiş olması zorunluluğu getirilmiştir. Bunun yanı sıra basına da yansıyan haberlerde kimi illerde bazı ücretli öğretmenlerin prim gün sayılarının yasal sınır olan aylık 16 gün olarak değil 30 gün üzerinden yatırıldığı belirtilmektedir. Bu durum sebebiyle, daha kısa süredir hizmeti olan bazı ücretli öğretmenler sözleşmeli kadrolara girerken uzun yıllardır hizmeti olan bazı öğretmenlerin mağdur edilerek mülakata dahi çağırılmadığı doğru mudur?
Bu konuda bakanlık olarak bir soruşturma açtınız mı? Açtıysanız sonuçları nelerdir? Eğer iddialar doğru ise son atamaların iptal edilerek, gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra tekrarlanması düşünülüyor mu?
Ayrıca Usta Öğretici ve Halk Eğitim Öğretmenlerinin yasal olarak prim ödemelerinin 30 gün olarak yapılması nedeniyle, bu kişilerin başvuru koşullarının 540 gün prim zorunluluğu değil 1080 gün olması ya da bu öğretmenlerin ayrı bir kontenjanla değerlendirilmeleri düşünülüyor mu?
KPSS YERİNE HİZMET YILINA GÖRE KADRO PLANLAMASI YAPILABİLİR Mİ?
Hali hazırda ücretli olarak öğretmenlik yapan kişilerin KPSS sıralaması gibi bir kıstas ile değil, hizmet yılı sıralaması ile sözleşmeli kadrolara alınması planlanabilir mi?
Hâlihazırda en az 3 bin kadar ücretli öğretmenin yukarıdaki nedenlerle mağdur oldukları belirtilmektedir. Tüm mağduriyetlerin giderilmesi için bu ücretli öğretmenlerin tamamının sözleşmeli olarak atanması mümkün müdür?