CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun ve Ali Öztunç, Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Ordu İl Başkanı Atila Şahin ve Ünye İlçe Başkanı İsa Maral Üçpınar Mahallesi’nde sondaj alanında vatandaşlarla bir araya geldi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun; “17 Eylül’de yapılan ihaleyle birlikte Ordu topraklarının yüzde 34’ü maden sahası olarak ilan edildi. Düşünebiliyor musunuz? Bu tamamen Ordu’yu yok saymak demektir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, “Altın mı arıyorlar burada arkadaşlar? Altın arıyorlarsa fındıktan daha güzel altın yok.” diyerek Ordu’ya dokunulmaması çağrısı yaptı.
Ordu topraklarının yüzde 34’ünün maden sahası olarak ilan edildiğine dikkat çeken CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun, “Bu tamamen Ordu’yu yok saymak demektir. Nedir bu Karadeniz halkından, Ordu halkından istediğiniz. Yetmedi mi? Gözünüz doymadı mı?” dedi.
Seyit Torun, Üçpınar ve Yeşilkent Mahalleri başta olmak üzere Ordu il genelinde yapılan talana dur demek için, olumsuzluğa haksızlığa karşı hep birlikte direnme çağrısı yaptı.
Ordu’nun yüzde 34’ünün maden sahası ilan edildiğine dikkat çeken Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, şunları söyledi:
“Ordu topraklarının yüzde 34’ü maden sahası ilan edildi”
“17 Eylül’de yapılan ihaleyle birlikte Ordu topraklarının yüzde 34’ü maden sahası olarak ilan edildi. Düşünebiliyor musunuz? Bu tamamen Ordu’yu yok saymak demektir. Ordulu üreticiyi yok saymak demektir. Ama biz biliyoruz ki bu toprakların üstü altından değerlidir. O yapılan hareketin de hesabını mutlaka soracağız. Bu toprakları bekleyen, bu geniş alanları bekleyen, burada yaşam mücadelesi veren hemşerilerimize hiç kimsenin el kaldırmaya hakkı yoktur, bu güvenlik kuvvetleri de olsa. Onlar bizim güvenliğimizi sağlamak için buradalar, bize dayak atmak için değil. Mutlaka bunun da takipçisi olacağız. Biz demokrasiden yanayız, biz adaletten yanayız. Ama görüyoruz ki burada ciddi bir adaletsizlik var. Nedir bu Karadeniz halkından, Ordu halkından istediğiniz. Yetmedi mi? Gözünüz doymadı mı?”
“Çıkardığınız madenin on katını satsanız, bu doğayı geri getiremezsiniz”
Fatsa’da gördük bahçeleri, durum ortada. Buralarda eğer aynı şekilde olursa bunun bedeli ağır olur. Bunun daha geri dönüşü yok. Oradan çıkardığınız madenin on katını da satsanız bu doğayı yerine getiremezsiniz, geri getiremezsiniz.
Bakın, hani Karadeniz su olarak çok zengindir, bol yağmur aldığı için sanki su var gibi kabul edilir. Ama ben biliyorum ki, birçok köyümüzde su sorunu var, su sorunu yaşanıyor. Kaldı ki arazinin özelliğinden dolayı zaman zaman su kaynakları da yer değiştiriyor. Böyle bir coğrafyada yaptığınız o sondaj ve altın aramalarının mutlaka ve mutlaka suyu etkilememesi mümkün mü? Sudan daha değerli bir şeyimiz var mı? Mutlaka bunu savunacağız ve bu toprakları hep birlikte korumanın mücadelesini vereceğiz. Sonuna kadar yanınızdayız. Her şekilde yanınızdayız. Bu haksızlığa mutlaka ‘dur’ diyeceğiz ama vatandaşa zulmedenlere hesabını soracağız. Haklı direnişinizden dolayı sizleri yürekten kutluyorum. Bu haklı mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğimizi ifade ediyorum.” Dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç ise, Maraş’tan Ünye’ye destek olmaya geldiğini söyleyerek, “Çünkü burada birimizin ayağına çalı batarsa Maraş’ta kalbimiz yaralanır. Aynı şey Maraş’ta olursa burada sizin kalbiniz yaralanır. Bunu çok iyi biliyorum.” dedi.
Öztunç; “Hükümette para kalmadı, son 1 yıldır gözünü madenlere dikti, maden alanlarına dikti. 1 yılda Türkiye’de bin tane yeni maden ihalesi yaptılar. Onlardan bir kısmı da buralarda. Ekonomi bitmiş durumda, para kalmamış durumda. ‘Ne yapacağız? E ne yapalım, milletin elindeki bağı bahçeyi alalım. Oraya biz maden açalım, maden bulalım.’ Bütün dertleri bu. Ama buna karşı Türkiye’nin dört bir yanında bir mücadele var. Burada da bir mücadele var.
“Burada TC.’nin onurlu vatandaşlarına eziyet ediliyor”
Burada Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu vatandaşlarına eziyet ediliyor. Kadınlara yönelik, gençlerimize yönelik edilen laflar, sıkılan biber gazları, joplar. Olacak iş değil, kabul edilemez” diyerek kolluk kuvvetleri tarafından Ünye’nin Üçpınar ve Yeşilket mahallelerinde sondaj çalışması yapılmasını istemeyen yöre halkına yapılan biber gazlı ve joplu müdahaleyi kınadı.
“O askere talimatı veren komutan suçludur?”
“O askere talimatı veren komutan suçludur. Buradaki analar da asker doğuruyorlar. Doğurmuyorlar mı? Nasıl böyle bir talimat verirsin? Ordu Valisi buna nasıl izin verir? Lafa gelince şirinlik yapan Ordu Valisi, burada anaların joplanmasına izin veremez, vermemeli, verdirmeyeceğiz de. Siz bu direnişinizi sürdürün.
“Fındıktan daha güzel altın yok”
Altın mı arıyorlar burada arkadaşlar? Altın arıyorlarsa fındıktan daha güzel altın yok. En güzel altın fındıktır. Diyorlarsa ki, ‘Ya biz fındığı bitirmek istiyoruz, biz artık tarımı bitirmek istiyoruz, fındık üretimini bitirmek istiyoruz.’ diyorlarsa o ayrı bir konu. Ama her fırsatta Karadenizli olmakla övünen Recep Tayyip Erdoğan, tarihe Karadeniz’in yaylalarını katleden, fındık ağaçlarını iki kuruş altın için kestiren Cumhurbaşkanı olarak geçecektir. Siz bu direnişinizi sürdürün, biz de sizin yanınızda her zaman olacağız. Sizinle birlikte olmaya, sizinle mücadelenizle yanınızda olmaya söz veriyoruz, devam edeceğiz.” Dedi.
Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel de yaptığı açıklamada “Dün kazdağlarındaydım selam getiriyorum. Kazdağlarından çekip gittiler Bozdağı’ndan da çekip gidecekler.” Dedi.
Adıgüzel “Burası Bahçeler’e kuş uçuşu 4 km. Orada ne yaptılarsa burada Bozdağ’da aynısını yapmaya çalışıyorlar. 40 hane var. Sondaj attıkları yer. Evimizin bahçemizin içi. 500 hane buradan gelen suyu içiyor. Biz uzak diyarları değil evlerimizi ocaklarımızı savunuyoruz. Mücadelemizi baştan beri an be an takip ediyorum. Vali ve alay komutanı ile hep irtibatta olduk. Ama bu müdahaleleri yapanlar buradaki hassas noktaları bile bile yaptılar. Dün Çiftlik’te yapanlar aynı kişilerdi. Bugün Ballık’ta ve Üçpınar’da aynı şeyi yapıyorlar. Bu maden yasasını AKP ile yol yürüyen FETÖ’cüler 17 kere değiştirdiler. Bu madenleri işletenler, geçmişte FETÖ ile iltisakı olan insanlar. Siz burada insanları kimin adına copluyorsunuz? Ballık’ta da Üçpınar’da da analar asker doğuruyor. Siz burada asker analarını FETÖ’cü şirketler adına coplayıp, yerlerde sürükleyip, hakaret ediyorsunuz. Şimdi soracağız onlara; burada kadınlarımıza hakaret eden Astsubay hakkında işlem yaptınız mı? Kanser hastası kadını yerlerde sürükleyip sonra kodese tıkanlar hakkında işlem yaptınız mı? Asla yılmayacağız! Gecenin en karanlık vakti şafağa en yakın olan andır. Delik değiş edilmiş bu topraklarda, ırzına geçilmiş bu coğrafyada fare gibi yaşamaktansa insan gibi ölürüz. Dün kaz dağlarındaydım selam getiriyorum. Kazdağlarından çekip gittiler Bozdağından da çekip gidecekler.”