Belki de yılın en özel ayı Kasım’dır. Ekimden kalan sonbahar renklerini, soğuyan havanın getirdiği içsel huzuru, doğanın ve bence insanın dinginleştiği bir dönemi kucaklar. Kasımın gelişiyle doğa, yavaş yavaş uykuya hazırlanır; günler kısalır, güneş ise adeta ustalıklı bir sanatçı gibi, bir görünüp bir kaybolur.
Sokaklar sessizleşir; kafelerde sıcak içecek kokusu etrafa yayılır. Kasım, aynı zamanda bir duraklamanın, derin bir nefes alıp geçmişi gözden geçirmenin ve yeni hedeflere odaklanmanın zamanıdır. Kimimiz için bu bir hesaplaşma, kimimiz içinse yeni bir sayfanın ilk cümlesidir.
Kasım; aşkın, ayrılıkların, huzurun, dinginliğin, sadeliğin, arınmanın ve belki de sebepsizce gülümsemelerin ayıdır. Hüznün ayı olarak da bilinen Kasım, aslında neye ihtiyacımız varsa onu alır veya verir. Evrene güzel dilekler göndermenin, heybemize bolca mutluluk biriktirmenin tam zamanı.
Ben umutluyum Kasım’dan, gerçekten.
Kasımın sade ve sessiz güzelliğiyle, herkesin bu ayın içselliğinde biraz olsun kendini bulabilmesini diliyorum. Ve bu ayda akreplere dikkat edin diyerek sessizce kabuğuma çekiliyorum.
Ve…
TUAL’in seslendirdiği gibi:
Yine aylardan Kasım,
Sanki sende kaldı bir yarım,
Her nefesim, her anım,
Sanadır canım…