TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Ordu’daki maden sahaları tartışmaya açıldı. CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’a seslenerek, madenlerin bölge halkı ve doğa üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Torun, siyanürle yapılan madencilik faaliyetlerinin geri dönüşü olmayan çevresel felaketlere yol açabileceğini belirterek, “Ordulular yaşam hakkı istiyor!” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi.
“Fatsa’daki Siyanür Havuzu Büyük Tehlike”
Milletvekili Seyit Torun, son 15 yılda madenlerin nasıl bu kadar ekonomik hale geldiğini sorgularken, bu süreçte kullanılan siyanürlü yöntemlerin halk sağlığı ve çevre için ciddi tehdit oluşturduğunu ifade etti. Torun, “Modern tekniklerin dışında, ilkel yöntemlerle işletilen madenler, sadece doğayı değil, insan hayatını da riske atıyor. Fatsa’da bir siyanür havuzu var ve olası bir depremde bu havuzun patlaması, bölge için felaket demek. Sayın Bakan, bu konuda bir an önce harekete geçilmeli ve bu tehdit ortadan kaldırılmalı” dedi.
“Ordu’nun Dereleri ve Yaylaları Korunmalı”
Komisyondaki açıklamalarında Torun, maden sahalarının Ordu’nun doğal yapısını yok ettiğini belirtti. Özellikle tarım alanları, su kaynakları ve yaylaların madencilik faaliyetleri nedeniyle zarar gördüğüne dikkat çeken Torun, “Ordu’nun derelerini, yaylalarını, fındık bahçelerini korumak zorundayız. Bu madenler bir tümör gibi büyüyerek insan yaşamını tehdit ediyor” diye konuştu.
Torun, maden sahalarına karşı mücadelenin sadece çevresel değil, aynı zamanda insani bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak, Bakan Bayraktar’a seslendi: “Bu sadece ekonomik bir mesele değil, yaşam hakkı meselesidir. İnsanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını savunuyoruz ve taleplerimiz nettir: Ordulular temiz hava, temiz su ve sağlıklı bir çevre istiyor.”
Torun’un komisyondaki açıklamaları, Ordu’daki maden sahalarına yönelik tepkilerin Meclis gündemine taşındığını bir kez daha gösterdi. Bölge halkının yaşam hakkı mücadelesi, çevre dostu politikaların hayata geçirilmesi gerektiği konusundaki talepleriyle birleşiyor. Madenlerin çevreye etkisi konusunda kamuoyunun duyarlılığı artarken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bu konudaki tavrı merakla bekleniyor.
Seyit Torun’un açıklamaları, Ordu’daki maden sahalarının sadece bir ekonomik faaliyet değil, aynı zamanda insan yaşamını ve çevreyi tehdit eden bir kriz olarak ele alınması gerektiğini ortaya koydu. Bölge halkının, doğal kaynaklarının ve tarım alanlarının korunması talebi, çevre politikalarında daha duyarlı adımlar atılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.