Mercedes elektrikli araç teknolojisinde bir devrim yaratacak yeni bir sistemi tanıttı. İşte detaylar…
Bu yenilikçi teknolojiyi elektrikli araçların gövdesine sürülebilen fotovoltaik boya olarak geliştirdi. Yani aracın bütün gövdesi güneş paneline dönüşerek aracın güneş ışığından enerji üretmesini sağlıyor. Bugüne kadar araçları güneş panelleriyle kaplama fikri gündemde olsa da bu panellerin maliyetli olması ve montaj zorlukları nedeniyle uygulanabilir olmamıştı. Ancak Mercedes bu sorunu çözmek için geleneksel panel yöntemlerinin yerine fotovoltaik boyayı devreye sokarak önemli bir adım atmış durumda.
Bu yeni teknoloji aracın dış yüzeyine uygulanan özel boyasıyla çalışıyor. Boya fotovoltaik malzemelerle zenginleştirilmiş bir macun gibi aracın her bir gövdesine sadece 5 mikron kalınlığında yani insan saçından bile daha ince tabaka halinde sürülüyor. Bu ince yapısı aracın aerodinamik özelliklerini etkilemeden güneş ışığından maksimum verim almayı sağlıyor. Mercedes Almanya’nın Sindelfingen kentindeki Ar-Ge merkezinde yaptığı sunumla bu teknolojinin nasıl çalıştığına dair ilk ipuçlarını verdi.
Mercedes Elektrikli Araçlarındaki Yenilik ile Ne Hedefleniyor?
Mercedes’in bu boyayı kullanarak ortalama SUV’nin bütün gövdesini bu güneş enerjisi üreticisi malzeme ile kaplayabileceği belirtiliyor. Bu sayede aracın tavanındaki tek bir panelle elde edilen 3 metrekarelik alanın üç katından fazla yani toplamda 11 metrekarelik enerji alanı yaratılabiliyor. Bu da aracın enerji üretme kapasitesini önemli ölçüde artırarak elektrikli araçların menzilini uzatma potansiyeline sahip.
Bu yeni teknolojinin sadece çevre dostu olmakla kalmayıp aynı zamanda otomobil dünyasında çok daha büyük değişimi tetikleyebileceği düşünülüyor. Güneş boyasının araçlarda kullanılmaya başlanması sadece elektrikli araçların enerji ihtiyacını karşılamakla kalmaz. Aynı zamanda araçların sürdürülebilirliğini de artırarak çevreye olan etkilerini azaltır.
Yeni Sistemin Detayları
Mercedes yeni geliştirdiği fotovoltaik güneş boyası sayesinde özellikle bol ışık alan bölgelerde günlük sürüşlerin neredeyse tamamen güneş enerjisinden karşılanabileceğini belirtiyor. Örneğin Los Angeles gibi güneşli bir şehirde yılda 20.000 kilometreye kadar güneş enerjisiyle yol alabilmek mümkün. Stuttgart gibi daha az güneş alan bir şehirde ise bu mesafe yaklaşık 12.000 kilometreye çıkabiliyor. Bu elektrikli araçların sürdürülebilirliğini ve enerji verimliliğini önemli ölçüde artıran bir gelişme olarak dikkat çekiyor.