Bugün; tüm teknik adamların yaptığı tasarım ve uygulamaların görüntüsünün sergilendiği gündür.

8 Kasım Dünya Şehircilik Günü; bilinçlenme, tartışma, öğrenme ve şehircilik sorunları karşısında ortak karşı duruş gerçekleştirmek için özelleşmiş bir gündür. Herkesin çağdaş konut ve düzenli bir ortamda yaşaması dileğiyle Dünya Şehircilik Günü’nü kutluyor,  tüm teknik insanları en içten duygularımla selamlıyorum.

Şehirler sosyal, kültürel ve mimari değerleriyle bir milletin zenginliği, medeniyetin aynası, geçmişi geleceğe bağlayan köprülerdir.  Şehirlerimizin tarihi ve kültürel dokusuyla uyumlu bir yapılanmanın gerçekleştirilmesi birinci önceliğimiz olmalıdır. Nefes alan şehirler, yarınımız için en değerli miraslardan biridir. Milletimizin değerlerinden kopmadan medeniyet yürüyüşünü sürdürmeliyiz. Bu nedenledir ki; “Şehircilik Günü’’ sadece şehir plancıları, kentsel tasarımcıları, mimar, mühendisleri, tekniker ve teknisyenleri değil toplumun genelinin kentlerin nasıl dönüşeceği konusunda düşündürmek ve bilinçlendirmek için vatandaşların ve kamu otoritelerinin vicdanına hitap edildiği bir gündür.

Bir şehrin planlanması seçim dönemlerine göre değil, uzun dönemlere göre 100 yıl sonrası bile düşünülmeli… İnsanın hayat hakkını en mukaddes hak olarak gördüğümüz gibi, şehirlerin hayat hakkı da korunması gereken mukaddes bir haktır.

Kentlerimizde özgün yerel değerler yok olurken kentlerimiz giderek kimliksizleşmekte ve aynılaşmaktadır. Yaşanan süreçte kent mekanını anlamlandırma amacıyla üretilen planlar da giderek daha çok birbirine benzemekte ve standartlaşmaktadır.

Bugün baktığımızda geçmişinden kopuk bir mimari anlayışla şekillenen şehirleşmelerle karşı karşıya kalmakta tartışmakta eleştirmekteyiz. Geçmişinden kopuk bir mimariyle şekillenen, sosyal ve kültürel mirasını yitiren, yaşam kalitesini düşüren, insana ve çevreye karşı duyarsız olan bir şehirleşme kabul edilemez. Doğaya karşı işlenen bir suçun öcü, insan adaletinden daha zorlu olur. Dünyada örnek alınan ticaret, kültür, sanat ve din merkezi olan şehirlerini inşa etmiş ve yönetmiş bir millet olarak şehirlerimize sahip çıkmanın gayreti içinde geleneklerimizi koruyarak geleceğimizi oluşturmalıyız.

Şehir plancıları, mimar, mühendisler, tekniker, teknisyen, usta ve çıraklar herbiri birbirini tamamlayan bütünleştiren olmazsa olmazlarıdır. Mesleğin ve meslektaşlığın karşılık sevgi saygı ile değer kazanacağını ve birlikte yaşama paylaşma becerisi ile ilerleyeceğini unutmayalım.

Şehircilik; sadece masa üzerinde çizimlerinin yapıldığı üç boyutlu görsellik değil, Akıllı sistemlerin uygulandığı, enerji ve su tasarrufu sağlayan aynı zamanda yenilenebilir enerji kaynaklarının entegre edildiği uygulamada uzmanlaşma ve profesyonellik isteyen teknik bir konudur. 

İşte bugün burada şehirleri şekillendiren insanların rahatça huzur içinde yaşayabileceği kentleri çizenler, inşaa edenler var, sizlerden ricamız, bu cennet şehirlerimizin kıymetini bilelim. Şehirlerimizi eski fotoğraflardaki güzellikleri ile anmayalım.

Betonlaşan değil, yeşillenen yarınlar için Başka ülke ve şehirlerin tarihi yapıları güzellikleri ile değil kendi memleketimizin tarihi yapılarına doğal güzelliklerine sahip çıkalım.

Karadenizin incisi diye gıpta ile gösterilen Ünye’miz, sanayi, üniversite, turizm gibi olgularla belirsiz bir  şehirleşme olgusuyla karşı karşıyadır. Vatandaşlarımızın çağdaş koşullarda yaşaması, şehirlerimizin çevreleriyle birlikte birer eğitim, kültür ve insanca yaşam merkezleri haline gelmesi çok önemlidir. Bu nedenle Sanayileşme sürecinde yatırım istihdam diyerek çarpık yapılaşmaya izin verilmemeli bu yönde önlemler alınmalıdır. insanların sosyal gelişim süreçlerini olumsuz etkileyen çarpık şehirleşmenin önüne geçmek, şehirleşme ve yerleşim konusunda yaşadığımız sorunları acilen çözmek gerekmektedir.

Maalesef mezarlıklar dışında yeşil alanlarımız yok edilmektedir. Yaradanın bizlere bahşettiği lütfettiği cennet Ülkemizin yaşam merkezlerini, şehirlerimizi, yatırım diyerek, güzelleştireceğiz diyerek, plansızca, bilinçsizce, hoyratça çirkinleştirmeyelim. Doğal güzelliğimizi betonlarla yok etmeyelim. Ülkemizin çoğu bölgelerinde olduğu gibi Karadeniz bölgesi olarak halen şanslıyız, bozulmamış dokunulmamış gizli saklı eserlerimiz oksijen dolu doğamız bulunmakta.

Ünye’mizin geleceği, vizyonu için, yapılan imar planlarında ve uygulamalarda işbirliği şart. Şehirde yaşayanların sosyo-ekonomik durumları ile tarih ve kültür durumlarına göre planlama olmalı…

Modern bir şehir için proje hazırlanırken planlama yaparken tarihsel, doğal ve kültürel değerlere zarar vermemeye, var olan dengeleri bozmamaya özen gösterilmelidir. Bu da ancak;  teknik kadrolarca hazırlanan imar planları ile gerçekleştirilebilir.

Şehirler hepimizin bir arada yaşadığı nefes aldığı birçok anılarının bulunduğu cansız gibi görünseler de bizimle birlikte yaşan ve gelişen bir canlıdır. Şehirler de mutlaka bizler gibi nefes almalı, toplumun stresini atması için gerekli sosyal alanlara, çocukların çocukluklarını yaşayabilmesi için oyun alanlarına, spor tesislerine ihtiyaç vardır. Engelli vatandaşlarımızın yaşamlarını engelsiz bir yaşama dönüştürebilmeli ve hayatlarını kolaylaştırmalı, bizim ve bizden sonra gelecek olan nesiller için çevre sağlığını koruyacak tedbirler ve alt yapı çalışmalarının yapılması gerekmektedir.

Bir kenti şekillendiren, güzelleştiren, yaşanabilirlik, yerel yönetimler ile birlikte mimar, mühendis, tekniker, teknisyen kısacası teknik eğitimli yaratıcı kişilerce gerçekleşir.

Başarı ve kazanımlar için; Şehrimizin tüm enstrümanları ve aktörleri birlikte hareket etmeli, şehrimizin menfaatleri söz konusu olduğunda aynı masada ortak paydada da buluşabilmeli, makam ve mevkiler, şahsi meseleler bir kenara bırakılarak tek vücut olunduğunda Ünye’mizin baş döndürücü bir hızla değişip dönüşeceğine inanıyoruz. Her zaman olduğu gibi bugünde burada bunun örneğini yaşıyoruz.

Büyükşehir Belediye Başkanımız, şehircilikte temel ilkemiz, kentimizde yaşayan herkesin modern bir şehir hayatı yaşayacağı ‘marka kent’ meydana getirmektir. Diyor. Türkiye Teknikerler Birliği Ordu İl Temsilciliği olarak Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız ile “Ünye’mizi zengin geçmişine ve Ünyelilerin dinamizmine yakışan medeniyet çizgisine taşımalıyız.” Diyen Sayın Ünye Belediye başkanımızı bu duygu ve düşünceleriyle doğru orantılı olarak kısa zamanda yaptığı çalışmalardan dolayı tebrik ediyoruz.

Ünye’miz, Ordu’nun batıdan ilk giriş kapısı olup, bütün farkındalıklarıyla, bütün değerleriyle, sevginin hoşgörünün, birbirine saygının olduğu, yeşili mavisiyle bütün renkleriyle, tarihiyle, güçlü kültürüyle medeniyetler şehridir.

Göreve geldiği tarihten itibaren, kente yön vermek, geliştirmek, yaşanabilir kent yaratmak adına Sanayi, toplu konut, turizm, kıyı, sit, milli park, kırsal alan gibi koruma veya kullanıma ilişkin çalışmalar yürütürken bu işin asıl ilgilileri olan teknik adamlar, teknik insanlarla sürekli istişare içinde olan ve her 8 Kasım Şehircilik gününde teknik insanlarla bir araya gelerek görüş alışverişinde bulunan Belediye Başkanımız Sn; Ahmet Çamyar’a teşekkürlerimizi sunuyorum. İnşallah şehrin tüm enstrümanları birlikte altyapısıyla, üstyapısıyla; tarihi dokusuyla, kültür, sanat ve spor merkezleriyle, kütüphaneleriyle, tabii ve modern yaşamın iç içe geçtiği alanlarla kimlik sahibi herkesin yaşayabilirim dediği örnek kentlerden birini hep birlikte inşaa edeceğiz.

Teknik insanlar, bulundukları mekanı, kenti şekillendiren, güzelleştiren, insanların rahatça yaşam alanları sağlanması için proje üreten, yaşadıkları yere değer katan nitelikli duyarlı kişilerdir. Ünye’de hizmet etmekte olan tüm teknik insanlara sevgi ve saygılarımı sunuyor, Sayın Cumhurbaşkanımızın sıkça ifade ettiği “Adam odur ki bıraka bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser” sözünü hatırlatarak tüm teknik adamları yaşadıkları yere sahip çıkmaya gelecek için kalıcı eser bırakmaya davet ediyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle; Gelecek nesillerin, kültürel ve tarihi değerlere sahip, sağlıklı ve çağdaş şehirlerde mutlu ve huzurlu yaşamalar dileğiyle insanca yaşanabilecek herkesin yaşayabileceği bir Ünye, Akkuş, Çaybaşı, İkizce, Fatsa ve diğer tüm ilçelerimiz, Bütünşehir Ordu diyerek “Dünya Şehircilik Günü’nü kutluyor”  Ünyeli,  Fatsalı, Ordulu tüm hemşerilerimiz ile birlikte mimar, mühendis, tekniker,  teknisyen tüm teknik adamları şehirlerimizin gelişmesine katkıda bulunan herkesi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Terörün her türlüsünü kınıyoruz. Kan ve gözyaşı istemiyoruz. Savaş değil barış ve kardeşlik içerisinde yaşamak dileğiyle savaş ve terör olayları ile şehirlerin tarumar edilmesi insanlık dışı eylemlerdir. Vatanımızın bölünmezliği sınırlarımızın korunması için Milletimizin huzuru ve güvenliği için bayrağımızın dalgalanması ve ezan seslerinin dinmemesi için hiç düşünmeden görevlerini ifa ederken şehit düşenleri bir kez daha rahmetle dua ile anıyorum. Ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.

Türkiye Teknikerler Birliği Ordu İl Temsilciliği olarak; şehirlerimizin tarihsel, kültürel ve doğal değerlerine sahip çıkan bireyler olarak herkesin çağdaş konut sahibi olması ve düzenli bir ortamda yaşaması için sorumluluk bilinciyle Şehircilik Günü’nü kutluyor, bir kez daha bu güzide topluluğu en içten duygularımla selamlıyor, herkese sevgi ve şükranlarımı sunuyorum.

Türkiye Teknikerler Birliği Ordu İl Temsilciliği

İl Başkanı Musa KIRANLI