Bugün; olduğu şehirde yaşayanların gelişmişlik düzeyinin göstergesi, tüm teknik adamların yaptığı tasarım ve uygulamalar ile yerel yönetimlerin çalışmalarının görüntüsünün sergilendiği gündür.
Mesleğin ve meslektaşlığın karşılık sevgi saygı ile değer kazanacağını ve birlikte yaşama paylaşma becerisi ile ilerleyeceğini düşüncesiyle;tüm teknik insanları en kalbi duygularımla selamlıyor, Herkesin çağdaş konut ve düzenli bir ortamda yaşaması dileğiyle 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü’nü kutluyorum…
Şehir plancıları, mimar, mühendisler, teknikerler ve teknisyenler güçlü bir zincirin halkaları, yapı sektörü başta olmak üzere endüstri ve sanayi ailesinin birer fertleridir. Teknikerler olarak böyle düşünür ve böyle çalışmaktayız. ORDU Teknikerler Derneği olarak Edirne’den Kars’a tüm teknikerler adına Ünyeli, Fatsalı, Akkuş, Çaybaşı, Gölköy, Gürgentepe, Çamaş tüm ilçelerimiz Ordulu tüm teknik adamları ve hemşerilerimi saygıyla şükranla selamlıyorum.
Teknik adamlar; bulundukları mekanı, kenti şekillendiren, güzelleştiren, insanların rahatça yaşam alanları sağlanması için proje üreten, yaşadıkları yere değer katan,aldıkları Teknik Eğitim, bilgi ve becerileri, sihirli dokunuşları ile yaşadıkları şehirleri şekillendiren, güzelleştiren, memleketine ve topluma hizmet eden nitelikli duyarlı kişilerdir.
Bugün de 8 Kasım şehircilik gününde bu anlam ve manayı taşıyan, bulundukları mekanı, kenti şekillendiren, güzelleştiren, insanların rahatça huzur içinde yaşayabileceği yaşam alanları sağlanması için proje üreten, yaşadıkları yere değer katan kentleri çizenler, inşaa edenler, nitelikli duyarlı kişilerin eserleriyle övündükleri gündür.
Modern ve sağlıklı şehirler için tasarım ve proje kadar uygulama da önemlidir. Ülkemizde sanayide olsun yapı sektöründe olsun uygulamada sahada olan tekniker meslektaşlarımızdır.
Saha ve şantiyelerin sahipleri Teknikerler üniversite teknik eğitim mezunları olup, saha ve uygulama elemanları olarak yetiştirilmektedir.
Maalesef TMMOB liği tarafından yanlış asıl ve hukuka aykırı diyerek 2019 yılında yapılan İmar kanundaki değişiklik ile şantiye şefliği yapmalarına izin verilen teknik öğretmen ve teknikerler TMMOB liği tarafından 23 Eylül 2020 açılan dava ile yürütmeyi durdurma kararı alınarak adeta bir anneyi evladından ayırırcasına teknikerler şantiyeden uzaklaştırılarak Şantiyeler sahipsiz, Teknikerler işsiz bırakılmıştır.
Bu karar Ülkenin kalkınmasını istemeyenlerin kararı olup yapı sektörünün altına dinamit koymaktır. Bu karareğitim sistemimize güvenmemektir. Teknikerlere şantiye şefliği yetkisi birileri tarafından değil, aldıkları üniversite teknik eğitim karşılığında verilmiştir. Bu karardan daha da bizleri üzen ise kararın Çevre Şehircilik Bakanlığımız tarafından da kabul edilerek ilgili birimlere tebliğ etmesi bizleri üzmüştür. Çevre ve şehircilik bakanlığımızınbu karara uymaktan ziyade itiraz etmesini bekliyoruz.
Şehircilik; sadece masa üzerinde çizimlerinin yapıldığı üç boyutlu görsellik değil, Akıllı sistemlerin uygulandığı, enerji ve su tasarrufu sağlayan aynı zamanda yenilenebilir enerji kaynaklarının entegre edildiği uygulamada uzmanlaşma ve profesyonellik isteyen teknik bir konudur. Teknikerler şantiyelerden uzak tutulamaz.
Teknik adamlar olarak görevimiz sorunları çözerek, kentin tüm yaşayanlarına sağlıklı, yaşanabilir, kaliteli bir çevre ve kent yaratmaktır.
Büyükşehir belediyemizin merkez ve diğer ilçelerimizdeki İcraatları takdirle karşılanırken, Teknikerler Derneği Ordu il başkanlığı olarak naçizane önerimiz;
Kentlerin tarihi dokusunu ve kültürel kimliğini koruyarak, geniş yeşil alanı, modern alt ve üst yapısı olan yaşanılır şehirler inşa edilmelidir.
ORDU merkez başta olmak üzere Ünye, Fatsa ve diğer tüm ilçeleriyle modern, sosyalitesi yüksek, kısacası her yaşta İnsanların bütün fonksiyonlarını en iyi şekilde yapabileceği, herkes tarafından yaşayabilirim dediği bir kent olmalıdır.
Şehrin en eski ve tarihi merkezlerinin, şehrin en yeni yerleşim alanlarıyla bütünleşmesini sağlayacak sosyal alanların oluşturulması kentsel dönüşümün önceliklerinden birisi olmalıdır.
Sadece günümüzün değil gelecek kuşakların da ortak mirası olan ormanlar, dereler, yaylalar, meralar kıyılar v.b. doğal alanlarımız tahrip edilerek kentlerimizin kimliği yok edilmemelidir. Aksi takdirde eski fotoğraflar ve türkülerle övünürüz.
Maalesef şehirlerimiz; mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin olmadığı, rant odaklı yapılaşmanın teşvik edildiği, dereleriyle ünlü Ordu’muzun yanlış enerji politikaları sonucu yapılan HES ler ile derelerinin akmaz olduğu, kapatıldığı, yağmur drenaj sistemi ve kanalizasyon altyapısından yoksun hale getirilen bir yapıyla, her yılın belli dönemlerinde sele gibi afetler yaşandığı, yabancı ve özel şirketlere yer altı kaynaklarımızın peşkeş çekilerek, kimseye sormadan, bilgilendirilmeden yapılan sondaj çalışmaları, siyanürle altın madeni arama çalışmaları ile toprağımızın ve suyumuzun zehirlenerek yaşam haklarımıza yapılan haksızlık doğa tahribatları ile yaşam hakkımız elimizden alınmaktadır.
Oysa ki temiz su ve temiz toprak, doğal yaşam hepimizin hakkıdır. Vatandaşlarımızın güvenli ve çağdaş koşullarda yaşaması, şehirlerimizin çevreleriyle birlikte birer eğitim, kültür ve insanca yaşam merkezleri haline gelmesi çok önemlidir. Ordu ilimiz ve tüm ilçelerimiz artık herkesin yaşayalım dediği bir bütünşehir olmayı her şeyi ile hak etmektedir.
Ordu’muzu tüm ilçeleriyle birlikte akıllı teknolojilerle yönetilen güven ve huzur içinde yaşayan bir şehir olarak görmek arzumuzdur.
Ordu’muz tüm ilçeleriyle Yaradan’ın bahşettiği doğal dokusu, tarihi farkındalıklarıyla, yeşili mavisiyle bütün renkleriyle, bütün değerleriyle, sevginin hoşgörünün, birbirine saygının olduğu tarihiyle, güçlü kültürüyle medeniyetler şehri, oksijen diyarıdır.
Eğitim ve Turizm ile doğal güzelliği tarihi ile ön plana çıkan kentimizde, sağlıklı, huzurlu, planlı, tarihi ve kültürel değerleriyle birlikte yaşanabilir, çağdaş ve modern bir Ordu’nun oluşturulmasında hizmeti kendine vizyon edinen sayın Büyükşehir belediye başkanımızın ve sayın Valimizin doğa tahribatı ve vatandaşların yaşamına müdahil olan bu tür çalışmalarda toprağına sahip çıkan vatandaşların yanında olacağından şüphemiz yoktur.
Bölgemizin yetiştirmiş olduğu değerlerimiz, siyaset adamı, devlet adamı, bakan ve bakan yardımcılarımız, milletvekillerimiz, bürokratlarımız, belediye başkanlarımız var.
Ordumuzun olmazsa olmazı çoğu ilden büyük olan Ordumuzun ilk giriş kapısı vitrini olan Ünye’mizin geleceği için çok önemli olan iş,eş,aş olarak yıllardır beklediğimiz rüyamız OSB, Ünversite, Turizm, Eğitim, kültür, sağlık, liman, Ulaşım, Ticaret gibi kentimizin geleceği ve halkımızı yediden yetmişe herkesi ilgilendiren konularda açıklamaları ve müjdeleri bekliyoruz.
Bu cennet şehrimizin bölgemizin kıymetini bilelim. Ordumuzu ve ilçelerimizi eski fotoğraflardaki şarkı türkülerdeki güzellikleri ile anmayalım.
Bu duygu ve düşüncelerimle; İlimiz ve ilçelerimizde hizmet etmekte olan tüm teknik insanlara sevgi ve saygılarımı sunuyor, Sayın Cumhurbaşkanımızın sıkça ifade ettiği “Adam odur ki bıraka bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser” sözünü hatırlatarak betonlaşan değil, yeşillenen yarınlar için tüm teknik insanları yaşadıkları yere sahip çıkmaya gelecek için kalıcı eser bırakmaya davet ediyorum. Medeniyetin aynası olarak görülen şehirleri yeniden inşa ve ihya etmek için Türkiye’nin yükseköğrenimli teknik eleman potansiyeli olan Teknikerleri sahalardan şantiyelerden uzaklaştırmaktan ziyade yetki ve görev verilmelidir. Potansiyelimizi harekete geçirmek şüphesiz ki Ülkemizi daha yukarıya uygarlık seviyesine taşıyacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Şüphesi olanlar ülkemizin kalkınmasını gelişmesini istemeyenler yargıyı yanlış yönlendirerek Üniversite teknik eğitim mezunu teknikerleri şantiyelerden uzaklaştıranlardır. Kimsesizlerin, mağdur ve mazlumların kimsesi olacağım diyen Sayın Cumhurbaşkanımızdan Teknikerlerin elinden tutmasını bekliyoruz. Teknikerlerin elinden tutan herkes kazanacaktır