Alternatif Çelenk Sunma Töreni Yapıldı.

DSC_0013


30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetiyle, Cumhuriyet Halk Partisi Ünye İlçe Başkanlığı ve Ünye Atatürkçü Düşünce Derneği, Türkiye Yardımseverler Derneği çelenk sunma töreni düzenledi.

Ünye Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk anıtına çelenk sunulmasıyla başlayan tören, Cumhuriyet Halk Partisi Ünye İlçe Başkanı Ali Yalçın’ın ve Ünye Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Ali Rıza Ateş’in konuşmalarıyla devam etti.

Ali Yalçın konuşmasında;

“30 Ağustos 1922, ‘ Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım’ diye halkımızın gür sesinin bütün dünyada yankılandığı gündür. O gün , Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün başkumandanlığında dünyanın mazlum  milletlerine umut veren bir zafer kazanılmıştır.
“30 Ağustos, Türk tarihinin en önemli dönüm noktasını oluşturur. Milli tarihimiz çok büyük ve çok parlak zaferlerle doludur. Fakat Türk milletinin burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine de yön verev kesin etkili bir zafer yoktur.”
“Türkiye Cumhuriyeti , Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği hedef doğrultusunda ve ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ülküsüne bağlılıkla , daha özgür ve daha çağdaş bir ülke olmanın mücadelesini veriyor. Bu nedenledir ki demokrasimizi kökleştirmek için atacağımız her adım , 30 Ağustos ruhuna eklenen yeni bir zaferdir. 15 Temmuz gecesinde de açıkça Cumhuriyetimiz ve parlamenter demokrasimize yönelen tüm saldırılar karşısında bir duvar olmuştur.  Anayasal rejimi ortadan kaldırmak; laik, demokratik, sosyal hukuk devletini yıkmak, cumhuriyetimizi, birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyen tüm odaklar ve terör şebekeleri bu duvara çarpıp, yenilenmeye mahkümdür.

Ulus olarak ortak hedefimiz, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerine, ilkelerine sonsuza kadar sahip çıkarak çağdaş laik ve demokratik Cumhuriyeti her zaman korumaktır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimleri , O’nun ışığı her zaman ufkumuzu aydınlatacak , bizlere güç verecektir. Büyük zaferi Türk ulusuna armağan eden başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere , vatanımızın bağımsızlığı için savaşan tüm kahraman gazilerimizi, şehitlerimizi minnet,rahmet ve saygıyla anıyorum. ” dedi.

Ali Rıza Ateş açıklamasında şunları kaydetti:

“Milli mücadele süreci, Dünyaya eşi benzeri görülmeyen ve yaşanmayan, Çanakkale Savaşları ile başlar. Dolayısıyla milli mücadele, büyük zafere kadar bir direniş bir karşı koyma ve kararlılık bütününün ta kendisidir. Ulusumuzun bağımsızlığının temelini atan bu amansız taarruzun başlangıcı 26 Ağustos 1922’dir. Elde edilen başarının en belirgin unsuru ise yüce Türk ulusunun ordusu ile bir bütünlük içinde olup zafere inanmasıdır. Bu zafer sadece bir savaş değil, bir ulusun var oluş kavgası ve topraklarında özgürce yaşama mücadelesinin adıdır. Bu zafer, eşsiz bir askeri dehanın, müthiş ve azimli bir halk örgütlenmesinin, asker, sivil, yardımlaşması ve ittifakı ile adı yazılmamış bir ahid ve sözleşmenin neticesi kazanılmıştır. Bu zaferi bir destana dönüştüren ise bir askeri deha olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük taarruzu en küçük detaylarına kadar düşünüp, her şeyi hesaplaması ve uygulamaya koyması ve koydurması ile oluşmuştur. Bu zafer vatanın bütünlüğüne ve Cumhuriyetimizin kurulmasına engel olacak tüm olumsuzlukların ve kötü gidişatın bertaraf edilmesini sağlamıştır.

– “İnkarcılar ve din tacirleri bu ülkedeki asıl vatan hainleridir” –

 

Bugün bu ülkede Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı yapan, gerici emperyal din tacirlerine sormak istiyorum. Milli mücadelede can veren, şehit olan yüz binlerce vatan evlatlarının ne amaçla ve niçin öldüklerini bilmez misiniz. İnkarcıların ve din tacirlerinin bu ülkedeki asıl vatan hainleri olduğunu artık herkes bilmektedir. Bundan 946 yıl önce 26 Ağustos 1071’de Anadolu topraklarındaki Bizans’ı yenen ve bir zafer kazanan Alparslan’ı ve komutanlarını ve bu ulusun evlatlarını elbette anacağız ve hatırlayacağız. Ancak bir taraftan Malazgirt’te kahramanlık hamaseti yaparken, bir taraftan da Kurtuluş Savaşı sonrası Lozan ile kazandığımız ve şimdi ise Yunanistan’a terk etiğimiz adalarımıza da Bizans bayrağı çektirmeyeceğiz. Kurtuluş Savaşımızın en önemlisi olan Büyük Taarruz neticesi kurulmuş olan Cumhuriyetimize ve onun kazanımlarına sahip çıkma adına, bugün yeri ve makamı ne olursa olsun herkese düşen görev yakın tarihimizde verdiğimiz bir kurtuluş mücadelesi zaferinin coşkuyla kutlanması olmalıdır. Zira Kurtuluş Savaşı verilmemiş ve büyük zafer kazanılmamış olsaydı, ne Malazgirt kalırdı, ne Otlukbeli kalırdı, ne Fatih’in fethettiği İstanbul kalırdı, ne de Osmanlı Padişahları anılır olurdu. Kurtuluş mücadelesi ve Zafer Haftasını, Malazgirt Savaşı ile eş değer tutanlar ise, Atatürk Türkiye’sini onun kurduğu Cumhuriyeti ve kazanımlarını inkar eden ve benimsemeyip, itibarsızlaştırma gayretinde olan zavallı gericilerdir.”

Tören, vatandaşların da katılımıyla çekilen fotoğraflarla son buldu.


Exit mobile version