Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülecek olan Devlet Memurları Yasası ve bazı yasalarda değişiklikler içeren torba teklife ilişkin kapsamlı bir muhalefet şerhi hazırladı. CHP’li Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri tarafından hazırlanan 91 sayfalık şerhte, teklifin anayasaya aykırılık taşıdığı, usul eksikliklerinin bulunduğu ve TBMM’nin yasa yapma sürecinin dışına çıkıldığı ifade edildi.
“TBMM’nin Yetkileri Kısıtlanıyor”
CHP tarafından hazırlanan şerhte, teklifin “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin TBMM’yi nitelikli yasa yapma hak ve yükümlülüklerinden alıkoyduğu” ifadesi dikkat çekti. Şerhte, teklifin hazırlanış ve sunuluş yönteminin, TBMM’nin demokratik ilkeler ve yasa yapma süreçlerine uygun olmadığını vurgulandı. Bu durumun, TBMM’nin “olağan yasa yapma sürecinin dışına çıkması” olarak nitelendirildiği belirtildi.
Ayrıca, teklifin hazırlanma sürecindeki yöntemlerin, demokratik ilkelerle bağdaşmadığı vurgulandı. CHP, yasa tekliflerinin daha şeffaf ve tartışmaya açık bir şekilde hazırlanması gerektiğini ifade ederek, torba tekliflerin bu şeffaflık ilkesine zarar verdiğini savundu.
Görevden Uzaklaştırma Yetkisi Tartışma Yarattı
Torba teklifte yer alan en dikkat çekici maddelerden biri, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) “görevden uzaklaştırma önerisi” yetkisinin verilmesi oldu. Bu düzenlemeyle DDK, kamu görevlileri hakkında doğrudan görevden uzaklaştırma tedbiri uygulayabilecek. CHP’nin hazırladığı şerhte, bu düzenlemenin anayasaya aykırı olduğu ifade edildi.
CHP, DDK’ya verilen bu yetkinin kamu görevlilerinin güvencesiz kalmasına neden olacağını belirtti. Şerhte, bu yetkinin, memurların, kamu görevlilerinin, hakimlerin ve savcıların meslek güvenliğini tehdit edeceği vurgulandı.
CHP’nin şerhinde şu ifadelere yer verildi:
“DDK denetçilerine doğrudan görevden uzaklaştırma yetkisi verilmesi, ita amirlerinin yetkilerine müdahale niteliğindedir. Ayrıca, bu düzenleme, hâkim ve savcı güvenliğini de tehdit edecek bir adımdır. Bu düzenleme, bağımsız yargının tarafsızlığını zedeler.”
Bu düzenleme, kamu görevlilerinin yanı sıra belediye başkanları, büyükşehir belediye başkanları ve seçilmiş kişilerin de görevden alınmasının önünü açabileceği gerekçesiyle eleştirildi. CHP, “diğer kamu görevlileri” ifadesinin geniş kapsamda yorumlanabileceğini ve seçilmiş kişilerin denetçiler tarafından görevden alınabileceğini ifade etti. Bu durumun, yerel yönetimler üzerindeki merkezi denetimi artırabileceği vurgulandı.
“DDK’nin Yetkileri Aşırı Genişletiliyor”
CHP’nin şerhinde, DDK’ya verilen yeni yetkilerin, mevcut denetim yetkilerinin ötesine geçtiği belirtildi. Şerhte, “DDK, bir denetim kurulu olmaktan çıkarak, kamu yönetiminde karar verici ve doğrudan müdahale eden bir otoriteye dönüşüyor” ifadesi yer aldı. Bu değişiklikle DDK’ya verilen görevden uzaklaştırma yetkisinin, kamu personel rejiminde önemli bir kırılma yaratacağı ifade edildi.
Özellikle belediye başkanları, büyükşehir belediye başkanları ve belediye çalışanlarının bu düzenlemeden etkilenebileceği vurgulandı. Bu yetkinin kötüye kullanılabileceği, siyasi denetim aracı haline gelebileceği ve yerel yönetimlerin bağımsızlığını zedeleyebileceği ifade edildi.
Anayasaya Aykırılık İddiası
CHP, torba teklifin birçok maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu vurguladı. Özellikle DDK’ya doğrudan görevden uzaklaştırma yetkisi verilmesinin, “yargının bağımsızlığı ve kamu görevlilerinin güvence altındaki çalışma haklarıyla çeliştiği” ifade edildi. Bu yetkinin, memurlar, kamu görevlileri, belediye başkanları, belediye çalışanları ve hatta hâkim-savcılar için hukuki belirsizlik yarattığı vurgulandı.
CHP, bu tür yetkilerin ancak yargı kararıyla kullanılabileceğini ifade etti. Ayrıca, DDK’nın denetim yetkisinin genişletilmesiyle, yürütmenin yargı üzerindeki etkisinin artacağı ve bu durumun kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olacağı belirtildi.
“Seçilmiş Kişiler İçin Görevden Alma Riski”
CHP, şerhinde teklifin belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve büyükşehir belediye başkanlarını da kapsayabileceğine dikkat çekti. Bu düzenlemeyle, DDK denetçilerine, kamu kurumlarındaki herhangi bir kişiyi, hatta seçilmişleri bile görevden uzaklaştırma yetkisi verildiği kaydedildi. Bu yetkinin, “yerel yönetimler üzerinde doğrudan bir müdahale aracı haline gelebileceği” vurgulandı.
Şerhte, özellikle “seçilmiş kişilerin görevden alınmasının demokratik temsile zarar vereceği” belirtildi. Seçimle göreve gelen belediye başkanlarının, herhangi bir denetçi önerisiyle görevden alınabilmesinin, halkın iradesine doğrudan müdahale anlamına geldiği ifade edildi.