1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri haftası nedeniyle Ünye Din Görevlileri Dernek Başkanı Orhan Güler açıklamada bulundu.
Orhan Güler’in açıklaması şöyle;
“Bu Hafta Camiler Ve Din Görevlileri Haftası.
Din görevlisi; en değerli varlığımız olan, Allah’ın böyle bir görevle lütufta bulunduğu müstesna insanlardır. Bir toplum, din görevlisini kendi hayatında en başa koyarsa, sayar ve severse, o toplum Allah’ında yardımıyla saygınlığını yitirmez.
Peygamberlerini alaya alan, yalanlayan, zulmeden, aşağılayan, öldürmeye kalkışan toplumları rabbimiz Allah, çeşitli afatlarla helak etmiştir.
Din görevlisi hocalarımız, ancak kuran ve sünneti anlatırlar ve uygularlar. Kuranın ve sünnetin uygulandığı alanlar; toplumun ve hayatın her anında, alanında uygulanan kurallardır. Bu anlamda din görevlisi; yol gösterici, yön verici. Liderdir, dayanaktır, psikolojik danışmandır, eğitimcidir, dertlere çözüm üretendir.
Camilerde dinlediğiniz vaaz ve nasihatlerde, din görevlisinin yanlış söylediğini duyamazsınız. Hatta cemaat; hoca bu hafta çok güzel anlattı fakat uyan kim? diye de serzenişte bulunurlar.
Bir çocuk doğdu zaman kulağına ilk çağrıyı ezanla hoca yapar ve ismini fısıldar kulağına. Bu insan, çocukluğunda hocadan öğrenir ahlak, edep, terbiye, davranış biçimini, geleceğini manevi değerler üzerine bina edebileceğini. Evlenirken hoca aranır, nikah, dua vs. düğünde, sünnet merasiminde, askere giderken, yakınlarının cenazesinde, iş yeri açarken, bazı hastalıklarda, hac, umre gibi dini vecibelerini yerine getirirken ve hatta günlük cemaatle beş vakit namaz kılarken.
Kısacası hayatımızın olmazsa olmazı ve duacılarımız hocalarımızdır.
Eğer sahip çıkmaz, ötekileştirirsek, menfaatimize göre hoca algısı varsa toplumlar yıkılmaya mahkûmdur.
Osmanlı döneminde bir padişahın hemen yanında bir şeyhülislamın olması tesadüf değildir.
Bir hocanın yönetiminde, medeniyet olur, hak olur, adalet olur, eşitlik olur, paylaşım olur, saygı olur, sevgi olur.
Zulüm olmaz, adam kayırma olmaz, hırs olmaz, hor görme olmaz, ayrımcılık ve ayrıştırma olmaz, ötekileştirme olmaz, her fert kuran ve sünnete göre değerini bulur.
İşte böyle bir medeniyeti kuran peygamberin varisleridir hocalarımız.
Din görevlilerimiz olmazsa olmazımız, canımızın bir parçası, yolumuzu, yönümüzü istikamete yönlendiren önemli değerimizdir.
Camilerimiz; biz Müslümanların nişanelerindendir. Minarelerimizden evrene yayılan o Allah Ekber nidaları, bizleri bizden koparır rabbimizin katına yükseltir. Evimizden bile daha lüks ve bakımlı olmak zorunda camilerimiz. Evinde sadece sen ve ailen bulunurken, camilerimizde, her insan bulunur. Hatta camilere o kadar değer verilmiştir ki, Allahın evi tabiri hiçte boşuna yakıştırılmamıştır. Evimiz en üst perdeden lüks ise, yakıştırma yaptığımız Allah’ın evi olan camilerimiz daha da lüks ve temiz olmalı. Medine’deki peygamber mescidinde, Kabe’de, Osmanlı eserlerinde bu değeri görmekteyiz.
Bütün hocalarımızın, din gönüllü kardeşlerimizin, camiler ve din görevlisi haftasını kutluyorum.”
