Türkiye’nin ilk Çinli bankasının yönetimindeki Tek Türk; Hilmi Güler
Eski Enerji Bakanı, Turkcell Yönetim Kurulu üyesi Hilmi Güler Türkiye’nin ilk Çinli bankasının yönetimindeki tek Türk üye. Yönetime atamayla gelmediğini vurgulayan Güler Hürriyet’e “Bu yönetime beyin avcılarının araştırmasıyla
TEKSTİLBANK’ın yüzde 75.5’ini satın alarak Türk bankacılık sektörüne giren Industrial and Commercial Bank of China’nın (ICBC) tek Türk yöneticisi, eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler “Buraya gelmem bir atama değil, ‘head hunter’ların (beyin avcıları) araştırmasıyla seçildim. Arkasında savunma sanayiinden enerjiye, madencilikten teknolojiye 45 yıllık çalışma tecrübemiz var” dedi. Çinlilerin bu girişimini “yeni dönemde Türkiye’yi zıplatıp uçuracak bir fırsat” olarak değerlendiren Güler, “Türkiye’nin geleceğini iyi ve parlak görüyorlar. Ekonomik istikrarsızlık kaygıları olsa yatırım yapmazlardı” diye konuştu.
ÖNCELİK TÜRKİYE’DE
Güler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmelerinin ardından önceki gün bir seremoniyle başlama vuruşunu yapan bankanın hedeflerini ve bu sürece nasıl gelindiğini Hürriyet’e anlattı. 43 ülkede, 3.3 trilyon dolar bilanço büyüklüğüyle dünyanın en büyük bankasının Türkiye’deki 6 kişilik yönetim kurulunda bağımsız üye statüsüyle yer alacağını belirten Güler, bu statünün kendisi için önemli olduğunu vurguladı. Güler, “Burada bir yerde hem Türkiye’nin ihtiyaçlarını, hem yatırımcının hem de borsadaki diğer hissedarların hakkını hukukunu koruyacağım” dedi. Güler, sadece finans sektöründe değil, yatırım konularında da kredi vereceğini belirttiği bankanın hedeflerini şöyle anlattı:
SANAYİCİ İÇİN AVANTAJ
CAZIP OLMASA GÖZDE OLUR MU?
Bankanın müşterileri cazip kredilerle kendine çekeceğini belirten Hilmi Güler, “Bu kadar büyümesinin sebebi var, kaynaklarının geniş ve aynı zamanda uygun olması. Kaynakları cazip olmasa gözde bir banka olabilir mi? Buraya da boşuna gelmediler. Bu piyasayı yeterince incelediklerini düşünüyorum” dedi. Tüm dünyadaki 15 bin çalışanının 11 bininin yerli olduğunu belirten Güler, bu rakamın bankanın Türkiye’deki istihdam politikası hakkında bir fikir verebileceğini ifade etti. Güler şöyle konuştu: “Benim ana felsefem bir şey olmak değil bir şey yapmak. Burada da bağımsız yönetim kurulu statüsüyle çok iyi bir imkanı Türk yatırımcısı ve Türk ekonomisinin hizmetine sunma durumumuz olacak. Bu da beni heyecanlandırıyor ve çalışmalara anlam katıyor. Bir de işin felsefi boyutu var. Doğu ve batı bir bütündür. Bizim görmediğimiz şu ana kadar fazla ilgilenmediğimiz bir dünya var doğuda. Bunu şimdi ekonomi ve yatırımlarla buluşturmamız lazım. Bu da önemli bir etken. Bunları bütün halinde ele alacağız. “
İLK TEMAS 2005 YILINDA
Eski Bakan Güler Çinlilerle nasıl çalışmaya başladığını ise şöyle anlattı: “Çinlilerle ilk temasım 2005’de Çin Devlet Başkan Yardımcısı’nın Türkiye’ye gelişi sırasında oldu. O dönem Sayın Cumhurbaşkanı Başbakan ben de Enerji Bakanı idim. O sırada biz özellikle enerji, madencilik başta olmak üzere birlikte iş yapılabilecek yatırımların bir listesini çıkarmıştık. Yatırımcı bakan olarak bu çalışmaların içinde yer almıştım. TÜBİTAK Başkan Yardımcılığı ve Bilim Kurulu Üyeliğim sırasında da Çin ve Kore’nin bilim politikasını incelemiştim. Enerji bakanlığında petrol (Bakü-Tiflis-Ceyhan) ve doğalgaz (Şahdeniz) boru hatlarıyla doğuyla batıyı birleştiriyorduk. Elektrikte de USTE sistemini oluşturmuştuk. Ereğli Demir Çelik’in kamu yatırımları, TÜBİTAK’ta yaptığımız roket çalışmaları, Ar-Ge çalışmalarım… Uçak sanayinin kuruluşunda bulundum. Şimdi de Turkcell yönetiminde fiber optik altyapısı yapıyoruz.”
Haber: Şehriban Oğhan