Devlet aklının FETÖ terör örgütü ile mücadele stratejisi geliştirdiğini, bu yönde önemli mesafeler kat ettiğini düşünüyorum. Her ne kadar bu örgütün elebaşıları tabanına, cezaevindeki üyelerine moral pompalamaya çalışsalar da bu devletin kurumları bu hain örgüte geçit vermeyecektir.

Bu örgütle mücadele ederken devlet millet kaynaşması sağlanmalıdır. Devletin kurumları bu örgütle mücadele ederken halk da 15 Temmuzda olduğu gibi desteğini korkmadan, çekinmeden vermeli. Ama bakıyoruz bazı şahıslar, sivil toplum örgütleri, FETÖ ile iltisaklı kişileri aklamak için özel gayret gösteriyorlar. Hatta siyasilerden bazıları FETÖ cü ile kanki olmaktan, poz vermekten çekinmiyorlar.

Bu durum halk nezdinde endişe ile karşılanıyor. Tüm siyasiler bu örgüte mesafe koymalı, tüm cemaatler, tüm sivil toplum kuruluşları bu örgütün sızmalarına müsaade etmemeliler.

Ama bakıyorsun FETÖ cülerle aynı karede olmaktan çekinmeyenler, siyaset sahnesinde arzı endam ediyorlar. Siyasi yarışta ipi göğüslemek için ortalıkta dolaşıyorlar.

Benim çağrımdır. 15 Temmuz gecesini açıklayamayanlar siyasetten çekilsinler. Siyasetin dizayn edilmesine karışmasınlar. Bu tüm partiler için geçerli teklifimdir.

FETÖ projesi emperyalistlerin bir projesi. Bunlarla ayrışma 17-25 Aralıktan sonra belirginleşti. Bu örgütün gerçek yüzü o zaman ortaya çıktı. O tarihten sonra birçoğu döndü. Ancak bazıları hala dönemedi.28 Şubatta muhafazakâr kesimin önü kesildi. İmam hatip liseleri ve kuran kursları kapatıldı. İnsanlar bunların kucağına itildi. Bu konuda hükümetin çok hatası var. Müslümanlar, laikliği dinsizlik anlayanların zulmünden kaçarken bunların kucağına düştü. Yağmurdan kaçarken doluya tutuldu.

Bunların durumunu bir anekdotla şöyle açıklayalım; Amanın birine filin hortumunu tutturmuşlar. Sonra fil nedir demişler, Ama da; fil bir boru demiş. Diğer bir âmâyı getirmişler filin gövdesine dokundurtmuşlar. Ona da fil nedir demişler, ama fil bir sütundur demiş. Diğer âmâlara da filin farklı yerlerini tutturmuşlar. Diğer amalar da değişik cevaplar vermişler. Hepsinin verdiği cevap da fili tanımlamaya yetmemiş. Fil ne borudur, ne sütun. Fil tüm organları ile birlikte komple bir hayvandır. Bu fetöcüler islamı bilmeyen çocukları alıp kendi ideolojileri doğrultusunda, emperyalist ideoloji doğrultusunda islamı sunmuşlardır. Hal bu ki İslam Hz. Muhammed sav indirilen bir hayat nizamıdır.

Benim teklifim bir taraftan güvenlik tedbirleri alınırken, bir taraftan adli idari kovuşturma yapılırken, diğer taraftan bu bataklığa düşmüş insanları kurtarmak için gerçek islamı onlara anlatmalıyız. Bu yöntem tüm teröristler için uygulanmalı. Güvenlik güçlerimize karşı koyanlar elbette etkisiz hale getirilmeli, cezalandırılmalı. Ama o bataklığa giden yollar kapatılmalı. Yani bataklık kurutulmalı. Eğer yakın tehlike bitmişse kısmi af çıkarılmalı. Sanıyorum bunlardan birçoğu bir süre ceza evinde kaldıktan sonra bu sevdadan vaz geçeceklerdir. Hele hele bunları kamuoyunda haklı çıkaracak davranışlardan kaçınılmalı.

Kimse doğuştan günahkâr ve  terörist  olmaz. Bir insanı yaşatmak tüm insanlığı yaşatmaktır. İyi niyetle bunların kucağına düşmüş çok insan var. Bunların birçoğunun beyni yıkanmış. Bu sorunun çözümü belki bir iki kuşağı kapsayacak. Bu sorun bize emperyalistlerin, sömürgecilerin bir armağanı. Vicdan sahibi herkese sesleniyorum Allah rızası için.

Allah cc emanet olun.