İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
  1. Haberler
  2. Genel Haberler
  3. Ütso Başkanı Durmuş Zor Ziraat Odaları İçin Ne Dedi ?

Ütso Başkanı Durmuş Zor Ziraat Odaları İçin Ne Dedi ?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

BVVÜnye Ticaret Odası Başkanı Durmuş Zor fındığın piyasalar üzerinde etkilerini ve bu etkileri her iki taraf içinde olumlu bir çizgiye getirmenin önemini anlatırken ,fındığa hep beraber sahip çıkmamız gerekiyor.Ama borsadan çok Ziraat odalarının üretici için elini taşın altına koymasının gerektiğini söyledi.Eğer emanet sorunu ortadan kalkacaksa bunu Ziraat odalarının kuracağı depolar üzerinden olmalı dedi.

FINDIĞIN DÜŞÜKLÜĞÜ VE PİYASALARI ETKİLEDİ
Fındık konusu hem Karadeniz Bölgesi’nin hem de Ünye ve çevresinde fındık ticareti yapan ilçelerimizin yumuşak karnıdır. Bir kere fındık çok olduğu zaman fiyatın düşük olması, az olduğu zaman yüksek olması bölge ticeretini de olumlu yada olumsuz yönde etkilemektedir. Tabi geçen sene rekoltenin düşük olması ve fındık fiyatınında yüksek olmuş olması milleti bu sene de rekolte yüksek olmasına rağmen 15 TL gibi rakamların telaffuz edilmesinden dolayı o algı hatırı sayılır derece de karşılık buldu.

Vatandaşta fındığını emanete bırakmış yada getirmemiş oldu. Bunun da iki türlü olumsuzluğu oldu. Bir küçük esnafa borcu olan vatandaş belki yarısı kadar fındığı satsa piyasaya olan borcunu ödeyecek. Böylece de orta ölçekli olan küçük esnafımız rahata ermiş olacak. 13 liralara kadar çıkmış olan hatta zaman zaman çok kısa dönem de olsa 14 liraya alınan fındık daha sonra sürekli olarak gerilemeye başladı.

BURADA İKİ TARAFTA ZARAR ETTİ

Burada yine iki türlü zarar gördük. Bir fındık üreticisi olan vatandaş malını satamadı. İki tüccar olan yani fındık manavı 13 liradan parası kadar o da mal aldı. Kamuoyunu 15 ira olabilir ümidiyle etkiledi. Diyelim ki 100 ton fındık aldı. 15 liraya çıkması durumunda ben 200 bin lira para kazanırım diye ümit etti. Fındık 10 liraya düşünce 300 bin lira zarar etti.

Ziraat Odası üreticinin yanında olmak durumundadır. Borsamız fındık tüketen grubun yanında olmalıdır. Ama Ticaret Odası olarak iki tarafta bizi ilgilendiriyor. 1500’ün üzerindeki üyelerimizin çoğu ticaret adamı ve bu denge üzerinde duruyor. Onun için benim 120 ila 130 tane zor durumda olan fındık manavım var ama aynı zamanda da 1000 küsür tane de diğer esnafım var. Onlar da zor durumdalar.

SATMIYORUZ AMA EMANETE BIRAKIYORUZ

Üretici emanete 3 ila 4 ton fındığını evinde tutamadığı için getirdi tüccara verdi. Tüccarda 100 ila 20 ton fındığı elinde tutamadığı için fabrikacıya götürdü.  Fındık esnafının 100 ton tutamadığı fındığın 1000 lerce tonunu o fabrikacı nasıl tutacak. Öyleyse zincirleme bu fındık elimizden gitti. Kusur hepimizin. Yani bana kimse getirip 50 ila 100 bin lira sen de dursun demez. Ama 50 ila 100 bin liralık kaba bir malı fındık tüccarına bıraktı. Ben onu kasada tutabilirdim. Ama götürdü. Fındık tüccarı da tutamadı ve zincirleme şeklinde gitti.

FELAKET BEKLEMEK DOĞRU DEĞİL

Tabi piyasa geriye doğru inince fındık manavımız ve üretici zararda. Şimdi herkes bekliyor. Yeni sezon iyi giderse bu fiyatların üzerine bu fındık çıkmaz. Ancak Şubat veya Martta çok kötü bir iklim olursa bu tür bekleyişler veya Allah’a yalvarışlarda hatalıdır. Yani benim elimdeki 5 ton fındığım iyi para etsin de yeni sezon yansın demekte çok büyük adaletsizliktir. Bizim bu kadar bencil olmamamız lazım.

 

 ORTA YOL BULUNMALIDIR

Onun için fındık durumundan dolayı bölgemiz sıkıntılıdır. Piyasada alacağı olan insan sayısı oldukça fazladır. Bu beklentide bölgeye zarar vermektedir. Onun için bizim derneğimizin her tarafı sıkıntılıdır. Biz birbirimize mahkumuz. Fındık tüccarı ve üretici birbirine savaş açacak durumda değil. İki tarafta birbirine sağduyulu dinlemeli ve orta yol bulunmalıdır. Ne yapıp edip bizim üreticimiz borcunu bir taraftan verirken bir taraftan da malına sahip olma kültürü oluşması lazım.

DEPO ÖNEMLİ

Köylerde gerekirse 500 tonluk depolar olmalıdır. Gerekirse de şehirlerde oluşturulmalıdır. İlla da mal emanete konmak istenmiyorsa kooperatifler gibi ortak depolar olmalıdır. Yoksa vatandaşın elinde tutamadığı malı fındık tüccarına sen benim malıma sahip çık, olmadı git fabrikaya 5 tane fabrikacıyı günah keçisi ilan edipte emanete sahip çıkmadılar. Emanete ihanet ettiler şeklinde fabrikacıyı suçlamak adil ve objektif bir davranış olmadığı kanaatini taşıyorum.

 

 2 SENE ÖNCE KAÇIRDIĞIMIZ LİSANSLI DEPOCULUĞUN ÖNEMİ ORTAYA ÇIKTI
Orada belki lisanslı depoculuk Borsamızın büyük emekleri ile kuruldu. Onların da büyük paraları gitti. O gün bu işi belki siyaseten onlara ihale ettiler. Onlarda zarar görüler. Normalde fındık deposu Ziraat Odaları üzerinden olmalıdır. Fındığın sahibi eğer Ziraat Odalarının üyeleri olan üreticiler ise ,o zaman depoların onlara ait olması lazım. Yani fındığı tüketmesi gereken birine siz üreten adamın malını alın ve sahip çıkın diyorsunuz, o depoculuk sistemi bana göre hatalıdır. Eğer fındık üreticisinin malıysa eskiden FİSKOBİRLİK olduğu gibi fındık tüccarları kendi aralarında bir kooperatif kurarak depolarını oluşturmalılar. Kendi mallarını kendileri beklemelidirler.

Fındığı bedava olarak bir yere bırakmamalıdır. Yani bunun bir maaliyeti vardır. Şimdi bizim vatandaşımız hiçbir kuruş vermeden bu malı depoya bırakmak istedi. Öyle olmayacağını  göremedi. Vermeyince de o depo buradan gitti. Tabi orada Altınordu merkezin politikası çok yanlıştır. Bana göre ahlak dışıdır. Çünkü yanlış yerde diyerek karşı çıktı. Altınordu’ya kurulursa oraya Ünye ve Fatsa fındık götürecekti. Ünye’de lisanslı depo olursa Altınordu ve Fatsa’dan fındık gelmeyecekti. Bu çok doğru şeyler değildir. Yani karşılıklı olarak fındık getirip götürmemiz lazım. Her bölge kendi ihtiyacı kadar depo da yapabilmesi lazım. Sahiplik konusu bana göre yanlış oldu. Yanlış bile olsa oraya sahip çıkılmalıydı. Sahip çıkmış olsaydık, bu sene bunu çok daha iyi değerlendirirdik. Depoya maaliyet kadar bir bedel öderiz. Ama ürünümüzde orada altın değerinde durmuş olurdu. Bugün kaliteli depolarımızın olmamasından dolayı fındık tüccarlarımız çok iyi biliyorlar. 52 randımandan aldıkları fındık 20 ila 22 gün içerisinde 49 ila 50 randımanlara düşüyor. Belki şuanda çok iyi havalandırılan yerde muhafaza etmiyorlarsa bizim fındıklarımız 47 ila 48 randımanlara düşüyordur. Bu da doğru değildir.

DEVLETTEN FINDIK FİYATLARINA BİR MÜDAHALE BEKLENMESİ YANLIŞ
Bütün ürünleri serbest piyasaya bıraktığınız zaman devletin ciddi derecede bir müdahalesi olacağı kanaatini taşımıyorum. O zaman müdahale edeceğine devlet bunu alacak demektir. Alıyorsa neden Fiskobirliğe destek olupta almadı. Rusya ile bir kriz yaşadığımızda narenciye bölgemizdeki insanların ürünlerinin devlet birazını aldı. Ama kriz yaşayanlar yaşadı. Merkez Bankası’nın piyasaya müdahaleleri ne kadar dengeleyici ise birilerinin talebi üzerine müdahale olmuyor. Bizim taleplerimiz üzerine hemen bakanlık ben bu insanları mağdur etmiyorum, şu kadar fındığı alacağım diyeceğini düşünmüyorum. Ama insanların gönlünden farklı şeyler geçiyor dedi.

Ütso Başkanı Durmuş Zor Ziraat Odaları İçin Ne Dedi ?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Asayiş Gazetesi