CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel yaptığı açıklamada Duatepe ile Beştepe arasındaki fark nedir diye sordu. Hükümetin sağlık çalışanlarına verdiği hiçbir sözü tutmadığını ifade eden Adıgüzel’in açıklamaları şu şekilde:
“Bütün başhekimlerin Sağlık Bakanlığının genel bakış açısı bu. “insanları çalıştır ancak bunların ücretlerini verme”
Allahu Teala buyuruyor ki, üç kimse var ki kıyamet günü onların hasmıyım diyor. 1-Bana söz verip sözünü tutmayan (hükümetin sağlık çalışanlarına verdiği sözü kastediyorum)
2- Bir işçi çalıştırarak ondan istifade edip de ücretini vermeyen kimseler.
Yine Hz.Muhammed “işçinin ücretini alın teri kurumadan ödeyiniz” buyuruyor.
Yani Kardeşim siz müslüman değil misiniz?
Sakarya Savaşında Duatepe var. Harekattan önceki akşam Atatürk, İsmet Paşa, Kazım Özalp ve Asım Gündüz akşam yemeği yiyecekler. Yemekte ortada cılız bir tavuk ve bir kaç parça esmer ekmek var. Tam o sırada Mustafa Kemal soruyor “bugün erlere yiyecek ne verebildik” diyor. “Efendim dün sabah tedarik ettiğimiz buğdayı kavurup yedirmek üzere birliklere dağıtmıştık” diyorlar. Mustafa Kemal duraklıyor, sonra elini sürmeden sofradan kalkıyor gidiyor, o gece hepsi aç yatıyor. Eğer bugün de pandemi ile savaş veriyorsak ve bu sağlık çalışanları ön saftaki askerler ise bu süreci yöneten sağlık bakanından cumhurbaşkanına kadar keyif saltanat içinde devam edeceksiniz. Ama bu savaşı sürdüren askerlere gereken hak edişlerini emeklerinin karşılığını vermeyeceksiniz. İşte bu fark Duatepe ile Beştepe arasındaki farktır.
Allahu Teala’nın kıyamet günü hasım kabul edeceği üçuncü kişi bir kimseyi köle şeklinde çalıştıranlardır. Sağlık sektöründe taşeron işçilerin durumu modern kölelik sistemidir. Buraya da bir çekidüzen vermek lazım.
Sağlık çalışanlarının emeğinin hakkını verin kardeşim.
Bütün sağlık çalışanlarının 9 aylık ek ödeme eksiklerinin hesaplanarak verilmesini ve bunun hastane imkanlarına bakılmaksızın kamu kaynaklarından tedarik edilerek sağlanmasını istiyoruz. Ayrıca özel sağlık sektöründe çalışan sağlık çalışanlarının da benzer bir şekilde fazladan mesailerinin o hastanelere (zaten zor durumdalar) ek yük getirmeden yine kamu kaynaklarıyla karşılanarak ödenmesini istiyoruz.
