Türkiye (MYO Mezunları) Teknikerler Birliği Ordu İl Temsilcisi ve Ünye Fen Adamları Derneği Başkanı Musa Kıranlı 10 Aralık Dünya İnsan Hakları ve Demokrasi Günü münasebeti ile bir mesaj yayınladı.
Kıranlı yayınladığı mesajında şunları söyledi; “İnsanlar arasında ırk, din, renk, yaş, cinsiyet ayırımı yapmadan sevgi, saygı, dostluk duygularını geliştirmek, insanın insan olmak haysiyeti ile sahip olması gereken hakların hepsine ” İnsan Hakları” denir. Kısacası İnsan hakları, kişiyi özü ile yaşatacak kurallardır.
Haklarımızın Ne Kadar Farkındayız?
“Özgürlük ve Güvenlik Hakkı”
“Yaşamın ve Maddi/ Manevi Beden Bütünlüğünün Korunması Hakkı
“Özel ve Aile Yaşamının, Konutunun, Haberleşmesinin Korunması Hakkı”
“Düşünce, İfade ve Örgütlenme Özgürlüğü”
“Basın Özgürlüğü”
“Toplanma ve Gösteri Özgürlüğü”
“Adil Yargılanma Hakkı”
“Savunma Hakkı”
“Öğrenme Hakkı”
“Eğitim Hakkı”
Tarih boyunca “özgürlük, onur, eşitlik” gibi insancıl değerler için verilen savaşımların, çekilen acıların ve ödenen ağır bedellerin olduğunu biliyoruz. Böylesi hak ve özgürlükleri yaşayan bireylerden oluşan bir toplumda haksızlıklardan, eşitsizliklerden, adaletsizliklerden söz edilebilir mi? İnsan hakları ihlallerinden de…
Evet; Bugün, çağdaş insan hakları belgelerinin anayasası olarak kabul edilen, İnsanın değişimi ve gelişmesinin sonucunda 10 Aralık 1948 yılında yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin kabulünün 67. Yıldönümü… 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününün 67. Yılı… Dile kolay, tam 67 yıl…
21.Yüzyılda ve Evrensel Bildirgenin 67. Yılında, Dünyada olumlu örneklerin aksine Türkiye’de, yeni kuşak insan hakları bir yana, en temel insan haklarında yaşanan ihlallerin ulaştığı boyutlar karşısında iyimser olabilmek ne yazık ki olanaksızdır. Hukuk ta verilen hak geri alınmaz kuralı çiğnenmekte, nitelikli iş gücü, 2 yıl üniversite teknik eğitimi alan Teknikerler teknik eleman tanımı dışında tutularak aldıkları eğitim yok sayılmaktadır.
Teknikerlik Ekonomiye üretici güç, Ülkeye katma değer üretmektir. Tüketici haklarının korunması, Nitelikli hizmet almak, Uzaya üs kurmak demektir. Denizciliğin-Havacılığın gelişmesi, Sağlıklı gıda demektir. Hayvancılığın benimsenmesi, Ziraatın teknolojiyle bütünleşmesi demektir. Madenciliğin uykudan uyanması demektir. Toplum sağlığı demektir. Endüstrinin ayağa kalkması, Kaynakların yerinde değerlendirilmesi demektir. Terörizme karşı teknolojik mücadele demektir. Uluslararası boyutta teknolojik, ekonomik, iktisadi güç demektir. Bir başka deyişle; Sofralara ucuz aş, İşsizlere iş kapısı, Evsizlere ev demektir.
Görüldüğü üzere sorun sadece Teknikerlerin meselesi değildir. “Bir tek kişiye yapılan haksızlık, bütün topluluğa yönelmiş gibidir. “ (Montesquieu) sözünü hatırlatırken, İnşallah “Mezun sayısı iki milyona ulaşan Tekniker meslektaşlarımızın son 20 yılda tek tek ellerinden alınan Kamu, Özel Sektör ve Serbest çalışma alanlarında sahip olduğu kazanılmış yasal hakları yeniden verilir.
İnsan hakları, kişiyi kendi özüyle yaşatacak kurallardır. İnsanın insana hükmetmesi, onu ezmesi insan onuruna yakışmayan ve kabul edilemeyecek bir davranıştır. Bu tür ayırımların yapıldığı toplumlarda kavga, çatışma, isyan eksik olmamıştır.
Şanslıyız ki, beyannameyi ilk imzalayan ülkeler arasında yer alan Türkiye’de yaşıyoruz. İnsan haklarına saygı, Anayasamızın değiştirilemez ilkeleri arasındadır.
10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü dolayısıyla; Büyük şehir ve İlçe belediye başkanımız, Ak Parti İlçe başkanımızın destekleri ile Türkiye deki 2 milyon teknikerin sesi olmasını, ülkemizin olduğu gibi bizlerinde umudu olan, ilçemizin de gururu olan Başbakan Yrd. Sayın Numan Kurtulmuş la birlikte bölgemizdeki iktidar ve muhalefet partilerinin çok değerli milletvekillerimizden ve istikrar ile yoluna devam eden 64. Hükümetin çok değerli kabinesinden T.B.M.M. ne verilmiş olan kanun teklifini sonuçlandırmasını “Tekniker Odaları Birliği’nin kurulmasına izin verilmesini”, Görev-Yetki-Sorumluluklarımızın belirlenmesini, Lisans Tamamlama Yönetmeliği’nin sil baştan değiştirilerek AB Yaşam Boyu Eğitim Projesi kapsamı makul bir yönetmelik yayımlanmasını, Eğitimde adaletsizliğin giderilmesini, Özlük ve sosyal hakların iyileştirilmesini, Askerlik süresinde teknikerlerinde dikkate alınmasını gibi örneklerini çoğaltabileceğimiz taleplerimizi, kısacası Yasa, yönetmelik, tüzük ve genelgeler ile bakınız yeni bir şey değil teknikerlerin elinden alınan hakların iadesini talep etmekteyiz. Bu çok önemli…
“Mağdur, mazlum ve mahrumun yanında olmak bizim en büyük şiarımızdır. Bundan sonra yapılması gereken insan haklarına daha saygılı, daha demokratik, şeffaflık ilkesini her alanda ön planda tutmaktır” Diyen İktidara ve baştaOrdu Büyükşehir Belediye Başkanımız Hukukçu Kimliğiyle Sn. Enver Yılmaz’a, İlçe Belediye başkanımız Sn. Ahmet Çamyar’a ve diğer seçilmişlere, amir ve yöneticilerineteşekkür ediyoruz.
Değerli kamuoyu; İnsan Hakları Beyannamesi tüm insanların hiçbir ayrım gözetilmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olmasını garanti altına almaktadır. Buna göre, herkes cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, tabiiyet, düşünce farkı, ulusal veya toplumsal köken, zenginlik gibi fark olmaksızın kanun karşısında eşittir.
Endüstri, Sanayi ve Ticaret bütünlüğünün; İş Dünyası içerisinde azami verime ulaşmasında, çalışanların iş disiplinini mesleki prensiplere uyma konusunda Meslek Odaları ve Kuruluşları çok büyük önem arz etmektedir. Türkiye’nin yükseköğrenimli teknik eleman potansiyeli olan 2 yıl üniversite eğitimi alan Teknikerlerin, Mesleki Oda kurulmasına verilmeyen izin ve lisans tamamlama eğitiminden mahrum edilmesi Ülkemiz Anayasal eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi hukuk sisteminde adaletsizlik olup İnsan haklarına da aykırıdır.
Teknikerler Ülkemiz yükseköğrenim kurumlarının yetiştirdiği üretici iş gücüdür. Bu iş gücünün ekonomiye katma değer üretmesi, yasal haklarımızın gözetilmesi ile olur. Ancak bu gün teknikerlerin haklarını koruyacak ve geliştirecek yasal güvence bulunmamaktadır. Her mesleğin bir odası var iken halen Teknikerler Odası kurulmasına izin verilmemektedir.
Anayasamızın amir hükümlerine göre teknikerler aleyhine eşitlik ilkesinin çiğnendiğini, ülkemizin yüksek öğrenim kurumlarından nitelikli mesleki bilgi formasyonu alarak mezun edilen meslektaşlarımızın diplomalarının yalnızca bir kâğıt parçasından ibaret olamayacağını ülke yöneticileri de bilmektedir.
Değişen gelişen Ülkemizde Türkiye’mizde Teknikerler olarak bizlerde hizmet etmek istiyoruz. İnanıyoruz ki Potansiyelimizi harekete geçirmek, Türkiye’yi daha yukarıya çıkaracaktır.
Sorunlarımızı anlattığımız hiçbir kurum ve kuruluş bize haksızsınız demedi. Haklı olmaktan yorulduk. Çözüm için haklı olmanın yetmediği ortadadır. Hukukta verilen hak geri alınmaz denilmektedir. Ancak 2 yıl üniversite teknik eğitim almış unvanı yasa ile tanımlanmış olan Teknikerlere yasalar ile verilmiş olan haklar her geçen gün bir bir geri alınmaktadır.
Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlarken temel hak ve özgürlüklerinde güven içerisinde olmasını sağlamak hükümetlerin görevidir.
M.Y.O.’dan mezun olan genç Tekniker maalesef iş bulamamakta farklı mesleklere yönelmektedir. Serbest çalışan meslektaşlarımız ise yaptıkları işlerle ilgili mühendis imzasına muhtaç hale getirilmiştir.
Kamu da ise durum aynı benzerlikleri yansıtmaktadır. 2 yıl Üniversite eğitimi almış Teknikerlerin gördükleri eğitimlerini insanlarımızın hizmetlerinde sanayi inşaat ve üretim sektöründe görev yapmalarının engellenmesi ile Mesleki Oda kurulmasına verilmeyen izin ve lisans tamamlama eğitiminden mahrum edilmesi Ülkemiz Anayasal eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi hukuk sisteminde adaletsizlik olup İnsan haklarına da aykırıdır.
İnsanın en önemli hakkı yaşama hakkıdır. Yaşama hakkını düşünme, eğitim-öğretim, çalışma, iletişim… Hakları desteklemektedir. Tüm bunlar da eğitim hakkıyla beslenebilir. Anayasamızda “Kimse eğitim ve öğretim hakkından mahrum bırakılamaz” denilmektedir.
MYO mezunu, Hemşirelere, Ebelere, Öğretmenlere, Polislere, İlahiyat, İşletme, İktisat, Tapu ve Kadastro mezunlarına tanınan sınavsız lisans tamamlama imkânı genişleyerek devam etmektedir. Bu hak tüm teknikerlere verilmelidir.
EŞİT VATANDAŞLIK, EŞİT MUAMELE TÜM TEKNİKERLERİN HAKKIDIR.
Bizler devletimizden mevki maka iş ayrıcalık istemiyoruz. Devletimize yük olmaktan ziyade üretmek, ülkemize katkıda bulunmak istihdam yaratmak istiyoruz. Değişen gelişen Ülkemizde Türkiye’mizde Teknikerler olarak bizlerde hizmet etmek istiyoruz.
Mesleki ve Teknik eğitim gören 2 milyon Teknikerlerin yaşadığı mağduriyeti Sayın Cumhurbaşkanımızın hassasiyetleri ile yeni kurulan 64.Hükümetimizin öncelikli programları arasında bulunan toplumun her kesimine yapılan iyileştirmeler ile TEKNİKER lerin sorunlarının da çözüleceğine olan umudumuz her zamankinden fazladır.
AB’ye girme mücadelesi veren, yüzünü gelişmişliğe dönmüş, modern yaşamı benimsemiş olan ülkemizde, Gelişmiş ülkeler yetişmiş insan gücünü geleceğin teminatı olarak el üstünde tutarken, ülkemizin öz kaynakları ile yetiştirilen Teknikerlerin, etkisiz eleman konumuna itilmesinin izahı yoktur.
EĞER TEKNİKERLERE İHTİYAC YOK İSE, MESLEK YÜKSEKOKULLARININ DEVAM ETTİRİLMESİNDE ISRARCILIĞIN GEREKÇESİ NEDİR? NİÇİN HER YENİ GÜNDE MESLEK YÜKSEKOKULLARI AÇILMAKTADIR?
Bu günkü yapısıyla MYO’ları, siyasiler için yatırım kapısı, yerel yönetimler için gelir kapısı, YÖK için kadro kapısı, aileler için umut kapısı, Teknikerler için nitelikli işsizler ordusu anlamını taşımaktadır. İŞ ARAYAN DEĞİL İŞLETMELER KURAN, ARA ELAMAN DEĞİL ARANAN ELEMAN YETİŞTİREN MESLEK YÜKSEKOKULLARI TEKNİK EĞİTİM DİYORUZ. İSTİKRAR İSTİYORUZ. BUGÜN DÜNYA UZAYA ÜS KURARKEN BİZLER NELERİ TARTIŞIYORUZ.
Küreselleşen dünyada, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması bugün artık devletlerin iç işleri olmaktan çıkmış, ulusal sınırları aşarak tüm dünyanın ortak hedefi haline gelmiştir. Ülkemizde insan haklarının korunması ve ileri götürülmesi, devlet politikamızın öncelikli hedefleri arasındadır.
Demokratik bir ülkede güven içerisinde insan onuruna yakışır şekilde yaşamak herkesin hakkıdır. Türkiye, her geçen gün daha da olgunlaşan demokrasisiyle, insan haklarına, hukuk devleti ilkesine olan bağlılığıyla dünyada ve bölgemizde örnek bir konumda yer almaktadır.
Milletimizin istikrar sürsün Türkiye büyüsün diyerek %49.5 ile destek vererek teveccüh gösterdiği 64. Hükümetimiz le beraberinde Ordu, Ünye büyüsün, gelişsin, dönüşsün diyerek Türkiye’nin bilge adamı gururumuz sayın başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş’a verilen % 70 teveccühe karşılık Umudumuz beklentimiz en üst seviyededir.
İSTİKRAR İÇİN DÜNYA İLE YARIŞMAK İÇİN TÜRKİYENİN YÜKSEK EĞİTİMLİ TEKNİK POTANSİYELİ YOK SAYILMAMALI, GÖRMEZLİKTEN GELİNMEMELİ, HAREKETE GEÇİRİLMELİDİR.
Ünye Fen Adamları Derneği ve Teknikerler Birliği olarak asla kimseyi kırmak, eğmek, gibi bir yaklaşımımız yoktur. Doğduğumuz yaşadığımız memleketimizde yapılan her doğrunun yanında, yanlışında karşısında duruşumuzdan vazgeçmeyecek, bilgi ve birikimlerimizi kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz. Çünkü inanıyoruz ki; il ya da ilçede yerel idare, siyasi parti temsilcileri, tüm kamu kurum ve kuruluşları amir ve yöneticileri, sivil toplum kuruluşları, sanayi ve işletmeler, esnaflar, halk uyum içinde olduklarında o il ya da ilçenin kalkınmaması için bir neden olamaz.
Doğup büyüdüğü memleketine ve birlikte yaşadığı insanlara hizmet etmek medeni insan olmanın göstergesidir. Bizler Üniversite eğitimi almış olan teknik insanlardan oluşan sivil toplum meslek kuruluşuyuz. Tüm meslek gruplarıyla iş paylaşımı yapmak, Ülkemizin geleceği adına üretmek ve insanca yaşamak amacımızdır.
“Dünyanın fiilen bir yerinde rahatsızlık varsa “Bana ne ” dememeliyiz. Böyle bir rahatsızlık varsa tıpkı kendi işimizde olduğu gibi onunla ilgilenmeliyiz.” (Mustafa Kemal Atatürk) sözü ile yolumuza devam ediyoruz.
İnsan haklarının ülkemizde ve tüm dünyada her geçen gün daha fazla saygı göreceğine olan inancımı vurgularken, herkesin İnsan Hakları Günü’nü saygıyla kutluyorum.
İnsanca yaşamak ve demokrasinin, insan haklarının zafer kazandığı bir Dünyaya sahip olmak için el ele diyor iki güzel ve özlü sözü sizlerle paylaşıyorum. Bunlardan birincisi ErichFromm’a ait. Şöyle diyor Fromm: “Yaratamayan insan yıkar.” Hayatın her alanında yaratamayanların yıktıklarına hepimiz hemen her gün tanık oluyoruz. Teknik Adamlar ise yıkmazlar, çünkü yaratırlar. Arkalarında eser ve eserler bırakırlar.
Bu duygu ve düşüncelerle 10 Aralık Dünya insan hakları ve demokrasi gününü kutluyor saygılarımı sunuyorum. Bu anlamlı günün milletimize ve tüm teknikerler ailesine, hayırlı olmasını diliyor; adalet, eşitlik, özgürlük temelinde mutlu bir gelecek diliyorum”dedi.