Sorun Meslek liselerine üniversite yolunu kapatacak olan “katsayı” sistemi
Bugün Hükümet; Vasıfsız iş gücünü meslek edindirme yoluyla donanımlı hale getirmek için çalışırken LGS sınavında Meslek Lisesi ek puanın kaldırılması anlaşılır değildir.
Bu uygulamayla öğrencilerimiz düz liselere akın edecek, niteliksiz mesleksiz genç nesil çoğalacaktır. Daha önce de bu uygulama vardı. Yıllardır değişmeyenleri değiştiren yanlışlıkları düzelten, her alanda reformlar yapan Hükümet yetkilileri bu katsayı ek puan adaletsizliğine dur demiş meslek liselerinin önünü geleceğini aşmış ve gençlerimiz meslek liselerine yönelmişti. Artık Türkiye hem genç hem de nitelikli genç nüfusa sahip oluyor, bu bazı kesimlerin hoşuna gitmedi ki, Gençlerimiz Öğrencilerimiz gireceği sınav öncesi uygulamanın kaldırılarak eski sisteme dönmesi açıkça ifade ediyorum bu uygulama adaletsizlik olup Mesleki eğitime bir darbedir.
Bu uygulama, Dehşet verici bir stres altında üniversite sınavına hazırlanan geleceğimiz dediğimiz gençlerimize, Varını yoğunu evlatları için seferber eden ebeveynlere haksızlıktır.
Üniversite eğitimi almak her gencin hakkıdır. Eğitim hakkı engellenemez. Üniversite sınavında herkes eşit olmalıdır. Meslekî eğitimini devam ettirmek isteyenler ek puanla teşvik edilmelidir. Doğrusu budur. YÖK ‘e yanlışlıktan dönmesi için dur denmelidir. Geleceğimiz gençlerimizle eğitimle bu denli oynanmamalıdır.
Avrupa da nüfus yaşlılığıyla dikkat çekerken, bugün ülkemizde genç nüfusumuz dikkat çekmekte Dünyanın gözü ülkemizdedir. Ancak gençlerimiz bile bile mesleksiz ve niteliksizleştirilmeye çalışılmaktadır. Bilinmelidir ki; İstihdam sorunumuzun çözümü özellikle ekonominin ara eleman ihtiyacının karşılanması güçlü bir meslekî eğitime bağlıdır. Ara elemanda meslek liselerinde aranan ana eleman ise Meslek Yüksek Okullarında yetiştirilmektedir.
Tüm dünyada mesleki eğitimin önemi artıyor. Ülkeler küresel rekabette fark yaratabilmek için mesleki eğitim sistemlerinde reform yapıyor.
Biz ne yapıyoruz? Meslekî eğitime yönelenlerin üniversiteye girme şansını yok ettiğimiz için, “üniversite umudu” ile çocuklarımızı genel liselere gönderiyoruz. Meslekî eğitimin cazibesi kalmadığı için, sistem içinde genel liselerin oranı artıyor. Batı ülkelerinde sistem içinde % 25-30 genel lise ağırlığı, bizde tersine dönüyor. Meslek liselerinin ağırlığı % 30 düzeyinde kalıyor. Gençlerin % 70’ini, üniversite umudu ile hayatta reel hiçbir karşılığı olmayan “genel” liselere, arkasından “genel” üniversitelere yönlendiriyoruz. Üniversiteyi bitiren gençlerin sadece % 18’i, eğitimini aldıkları alanda istihdam imkanına sahip olabiliyorlar. Sonuç: İş arayan, ama özel bir becerisi olmayan lise ve üniversite mezunu gençler; öbür tarafta ara eleman ihtiyacını bir türlü karşılayamayan reel sektör.
Bakınız; Lise mezunu sonrasında üniversite eğitimini tamamlayıp hiçbir özel becerisi ve yeteneği olmadığı için işsiz kalan gençlerin yanında, piyasanın ara eleman ihtiyacının karşılanamadığı dikkate alınırsa, ortada nasıl bir plansızlık ve akıl dışılık olduğu görülebilir.
Piyasa, meslekî eğitim almış genç arıyor; üniversite mezunu herhangi bir yeteneği olmadığı için iş bulamıyor. Bütün ekonomik sektörleri sürükleyen temel güç ara elemanlardır. Bu ihtiyacını uygun şartlarda karşılayamayan ekonomi, rekabet gücünü geliştiremez ve başkaları yani vasıfsızlar için de istihdam yaratamaz.
Bugün TUİK araştırmasına göre Özellikle genç işsizlerin oranı yüzde 20’yi aşmış durumda. Her beş gençten birinin işsiz olması üzerinde dikkatle durulması gereken ciddi bir problemdir.
Çözüm kaliteli mesleki eğitimden geçmektedir.
Gelişmiş ülkelere baktığımızda, mesleki eğitim hükümetlerin öncelikli politikaları arasında yer almaktadır. Ülkeyi yönetenler, önceliği eğitim adalet ve işsizlik probleminin çözümüne vermelidir.
Mesleki eğitim gerçekten de çok önemli. Bu konuda ciddi bir yapılanmaya gidilmesi gerekiyor.
Allah nur içinde yatırsın. Mesleki eğitim camiası adına rahmetle saygıyla anıyoruz. Koç Grubu’nun başlattığı “Meslek lisesi, memleket meselesi” kampanyası bile hak ettiği değeri bulamadı.
Eğer Dünya ile rekabet edecek söz sahibi olmak istiyorsak Toplum olarak mesleki eğitime ve geleceğimiz gençlerimize sahip çıkmalıyız.
Liseden üniversiteye mesleki eğitim alan biri ile mesleki eğitimi devamı üniversite eğitimi alan kişiden daha iyi olduğunu söylemek… Bu yorumu siz kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum.
Mesleki eğitimde de A’dan Z’ye her şeyin değişmesi gerekir. Çünkü teknoloji gelişiyor, dünya değişiyor…
Genç işsizler hem toplumsal dokunun zedelenmesi hem de sosyal huzursuzluk ve demokrasi açısından potansiyel tehdittir.
Genç nüfus yapısına sahip Ülkemizde Bugün; ‘’Genç İşsizler’’ sorunu yaşamakta ve tartışılmaktadır. Oysa asıl sorun ‘’ İşsizlik değil’’ Mesleksizlik ve nitelikli personel eksikliği sorunudur. Evet; Ülkemiz genelinde ve ilçemizde işsizlik var. Çünkü; Eğitim sistemimiz ‘’ sanayi ve hizmet sektörlerinin ihtiyaç duyduğu, bilgisini uygulayabilen/beceri sahibi bireyleri’’ yetiştirememektedir. Mesleki Eğitimdeki eksiklik farklı eğitim kurumları kurslar tarafından kapatılmaya çalışılmaktadır.
Ülkemizin kalkınması, insanlarımızın refah seviyesinin artması ve AB’ye giriş sürecinde dünya ile rekabet edebilecek konuma gelebilmek, hiç kuşkusuz ki gelişmiş bir ekonomi ile mümkün. Gelişmiş bir ekonomiye sahip olabilmenin temel taşları ise eğitim ve üretimden geçiyor. Eğitimin olmadığı bir yerde üretim, üretimin olmadığı bir yerde ise istihdam, refah ve huzur olmaz. Buradan yola çıkarak ülkemizdeki meslek yüksekokullarının bu anlamda yaptığı katkılar oldukça fazla. Çeşitli alanlarda kaliteli ve ülke ihtiyaçları doğrultusunda ana eleman yetiştirilmek üzere planlanan meslek yüksekokulları günümüzde maalesef bu işlevini tam olarak yerine getiremiyor. Oysa ki; mesleğinde uzman, teknolojiye hâkim, sektör ihtiyaçları doğrultusunda ve sektörle iç içe bir eğitim alarak yetiştirilmesi gereken bu elemanlar, hiç şüphe yok ki ülkemiz kalkınmasında itici güç olacak. Bu açıdan bakıldığında MYO’ların önemi daha çok anlaşılıyor.
Mesleki ve teknik eğitimin yürütüldüğü meslek yüksekokullarını kalkınmanın itici gücü olması sebebiyle, cazip hale getirilmeliyiz. Daha başarılı ve zeki öğrencilerin de bu okulları tercih etmesini sağlamalıyız. Ayrıca; sık sık dile getirilen ancak bir türlü tam anlamıyla işlerlik kazandırılamayan üniversite sanayi işbirliği yönünde de ciddi adımlar bir an önce atılmalı. Böylece sektörün ihtiyaçları daha iyi anlaşılacak, yeni programların hangi alanlarda açılması gerektiğine de ışık tutacak. Eğitimin uygulamaya dönük olarak yapılması oldukça önemli. Teorik olarak verilmesi gereken dersler programlara göre yeniden şekillendirilmeli. Sosyoloji, Psikoloji, Temel Hukuk, Girişimcilik gibi toplumsal anlamda kişiye katkı sağlayacak derslerin de eklenmesi gerekiyor. Daha önemlisi okullarımız teknik labaratuar donanımları gelişen günümüz teknolojisine uygun araç gereç edavatlarla donatılmalıdır. Sektörün önde gelenleri, üniversiteler, meslek odaları bir araya gelerek, dünyadaki değişim ve gelişmeleri de dikkate almalı. Meslek yüksekokullarının nasıl yapılandırılması gerektiği konusunda Gelişmiş Avrupa birliği ülkelerindeki uygulamalar dikkate alınmalıdır.
Diğer ülkelerle rekabet edebilmek, AB ülkeleri arasında mal ve hizmetlerin serbest dolaşımında ülkemizin insan gücünün değerini koruyabilmek, Ekonomik alanda üretimi artırmak, sadece alan ve kullanan değil, üreten ve satan ülke olmak için İŞÇİZLİKLE MÜCADELE MESLEKİ EĞİTİM ÖNEMLİDİR.
Musa KIRANLI
Ünye Fen Adamları Derneği Başkanı
Türkiye (Tüm MYO Mezunları) Teknikerler Birliği Ordu İl Temsilcisi