Demirtaş, Bahçeli, Kılıçdaroğlu sizi rahatsız eden nedir 
Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Kılıçdaroğlu çok meraklı ise gösterilere maske ile gitsin. İstiyorlar ki seçim öncesinde kaos çıksın. Bu ülkenin sokaklarını vandallara, teröristlere terk etmeyeceğiz” dedi.
AK Parti Ordu İl Kongresi’nde konuşan Başbakan Davutoğlu, muhalefetin İç Güvenlik Paketi eleştirilerine cevap verdi. Davutoğlu, “Kılıçdaroğlu’na vurduğumuzda Pensilvanya, Pensilvanya’ya vurduğumuzda Kılıçdaroğlu inliyor. Bunları birbirinden ayırt etmek mümkün değil. Sayın Bahçeli Kırşehir’de ’Nefesimiz ensenizde’ dedi. Tabi ensemizde, bizleri hiç geçemeyecekler. Hiçbirinin tuzakları Türkiye’nin hayallerinin gerçekleşmesinin engellemesine neden olamayacak” diye konuştu.
“Bütün yasakları kaldırdık ve demokrasiyi inşa ettik” diyen Başbakan Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aynı zaman güvenliği de inşa ettik. Biz ayrımlara son verirken onlar huzursuzluk çıkardılar. İç Güvenlik Paketi’ni Meclis’e sunduk diye hepsi ayağa kalktı. Bu hafta bu yasa görüşülecek. Bu yasanın amacı provokatörlere fırsat tanınmamasıdır. Tekrar sesleniyorum Demirtaş, Bahçeli, Kılıçdaroğlu sizi rahatsız eden nedir? Molotof ile kimse eylem yapamayacak. Bunun neresine karşı çıkıyorsunuz? Niyetiniz buralara molotof ile mi girmek? İşte söylüyoruz ne yaparsınız yapın molotof kullanmak isteyen varsa o meydana giremeyecek. Kılıçdaroğlu’nu anladık Gezi provokatörü, Bahçeli sen de mi onları savunuyorsun? Burada yüzünü gizleyen kimse var mı? Yok. Çünkü alnınız, yüzünüz aktır, partiniz aktır. Kılıçdaroğlu çok meraklı ise gösterilere maske ile gitsin. İstiyorlar ki seçim öncesinde kaos çıksın. Meclis’te, Meclis tavrına aykırı duruma müsaade etmeyiz. Bu ülkenin sokaklarını vandallara, teröristlere terk etmeyeceğiz. Kılıçdaroğlu, kendine güveniyorsan halkı sokağa değil sandığa çağır. Bu yasa millet ve devleti huzur ekseninde buluşturan bir yasa. Bu hafta kim Vandalların yanında, kim milletin yanında ortaya çıkacak. Meclis’te bu yasayı engellemeye kalkanlara bonzai, molotof diyeceğiz. ABD’de üç Müslüman genç öldürüldüğünde bizler ‘ses çıkarın’ deyinceye kadar sustular. Dünyada nerede zulüm varsa Karadeniz dalgaları kadar kararlı, Karadeniz dağları gibi dik durmak boynumuzun borcudur.”
