İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
  1. Haberler
  2. Genel Haberler
  3. CHP ÜNYE’DE HÜKÜMETİ TOPA TUTTU

CHP ÜNYE’DE HÜKÜMETİ TOPA TUTTU

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

RT

İl Başkanı Avukat Atilla Şahin katılımı ile Chp Ünye İlçe Binasında Ordu İl Başkanı Başkanlığında Ve 19 İlçe Başkanlarının Katılımı İle  İl Yönetim Kurulu Toplantısı  Gerçekleştirildi.Toplantıda söz alan İl Başkanı Atilla Şahin Cumhurbaşkanının başkanlık ısrarından,Cumhuriyet rejimine,Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz’ın söz veripte yerine getirmediğini iddia ettiği şehit evi yapımına ve bölgenin temel sorunu olan fındığa varıncaya kadar zehir zemberek açıklamalarda bulundu.

CHP Ünye İlçe Başkanı Ali Yalçın açılış konuşmasını yaptı.2

Arkadaşlar hepiniz hoş geldiniz. Ben tekrar Ordu İl Başkanımıza ve Ordu iline bağlı ilçelerimizin değerli Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanlarına, Yönetim Kurullarına bugün buraya gelerek bizleri onurlandırdıkları için hepsine teşekkür ediyorum. Bundan sonra da Cumhuriyet Halk Partisi’nin saflarının sıklaşması adına ilçe başkanlarımız, ilçe yönetimlerimiz ve il yönetimimiz hep beraber bu toplantıların sıkça yapılmasını temenni ediyorum dedi.

CUMHURBAŞKANINA HUKUKA DAİR BÖYLE SÖZLER YAKIŞMIYOR

CHP Ordu İl Başkanı Avukat Atilla Şahin ise konuşmasında;

Yeni Anayasa görüşmeleri adı altında rejim değişikliğinin planlandığı, kuvvetler ayrılığının dikkate alınmadığı, yargı bağımsızlığının ihlal edildiği, tek adama dayalı, baskıcı ve otoriter yönetimin benimsendiği bu günlerde hepimize çok önemli görevler düşmektedir. Geçenlerde Cumhurbaşkanının yurt dışına çıkarken yapmış olduğu açıklamalar hepimizi özellikle hukuk camiasını derinden yaralamıştır. Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımamak ve saygı duymamak asla bir ülke yöneticisinin söylemi olmamalıdır. Gelişmiş demokrasiler ile yönetilen ülkelerin hiçbirinde herhangi bir yöneticinin böyle bir söylemde bulunmayacağı gibi aklının köşesinden dahi geçirmez. Çeşitli kereler ifade ettiği üzere bizatihi kanun koyucunun kendisi kendi oluşturduğu yasalara öncelikle kendisi uymalıdır. Şu unutulmamalıdır ki demokrasi ile yönetilen ülkelerde demokrasi kendi içerisinde bir öz denetim mekanizması oluşturmalıdır. Bu keyfiliğin, totoriter rejimin ve otokratik yönetimlerin önündeki en büyük engeldir. Bu da ancak hukuk yolu ile yapılabilir. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını tanımamak veya saygı duymamak bir Cumhurbaşkanının ağzına yakışmayacak söylemlerdir. Ancak şunu unutmamak lazım. Hepimiz zaman zaman yargı kararlarını eleştirebiliriz. Ancak bu kararı tanımıyor veya saygı duymuyor isek bu bambaşka bir şeydir. Şunu unutmayalım. Hukuk bir gün herkese lazım 1olacaktır. Bu hukuku tanımayan insanlar günü geldiğinde bu hukuka sığınmak zorunda kalacaklardır.

CUMHURİYETLE HESAPLAŞMA MI VAR ?

Yine geçenlerde Sayın Cumhurbaşkanının eşinin Ensar Vakfı toplantısında söylediği 90 yıllık enkazı kalırdık türünde bir söylem esasen kafalarının arkasında yatan Cumhuriyet ile hesaplaşma isteğinin bir yansımasıdır. Bize bugün tüm dünyada bütün demokratik ülkelerden daha önce kadınlara seçme ve seçilme hakkının verildiği Atatürk’ün kurmuş olduğu bu Cumhuriyet ile olmuştur. Maalesef bunu söyleyende Cumhurbaşkanının eşi olan hanımefendidir. Yani kendisine bizatihi seçme ve seçilme hakkı verilen bir cumhuriyeti bir enkaz olarak görme anlayışı şiddetle reddediyoruz. Bu kabul edilebilir bir şey değildir.

FINDIK BİZİM İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR MESELEDİR

Biliyorsunuz geçenlerde Trabzon’da fındık ile ilgili kapalı kapılar ardında bir toplantı yapıldı. Bizim yöremizin en önemli geçim kaynaklarından olan fındık maalesef bir takım insanların insafına terkedilmiş durumdadır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak kendi programlarımızda fındığın daha iyi, üretici lehine fiyatının artabilmesi için lisanslı depoculuk sisteminin mutlaka Türkiye’ye getirilmesini söylemiştik. Bu anlamda Ünye’de bir lisanslı depoculuk girişimi yapıldı. fakat hiçbir hukuki altyapısı hazırlanmadan ve fındığın devlet tarafından mutlaka desteklenmesi gerektiğini her fırsatta dile getirdiğimiz ve bu konuda öncü kuruluş olan FİSKOBİRLİK’i yeniden ayağa kaldırmadan asla ve asla lisanslı depoculuk yönteminin çok başarılı olamayacağını bu örnekte gördük. Bizim önerdiğimiz yöntemde bir devlet mutlaka ama mutlaka FİSKOBİRLİK aracılığıyla bir taban fiyat oluşturması yapmalıdır. Fındığı tamamen bir takım tekellerin eline bırakmak durumunda kaldı. Bugünkü hükümet hatırlıyorsanız Trabzon’da bir toplantı yapıldı ve Sayın Çelik bir açıklama yaptı. Fındığı3 sahipsiz bırakmayacağız dedi. Bunu söylediği anda fiyat bir lira geri geldi. Yani nasıl sahipsiz bırakmıyorlar bunu da bir türlü anlamış değiliz. Bugün fındık piyasada sekiz liraya kadar düştü. Fındık kaderine terk edilemez. Çünkü bizim yöremizin en önemli geçim kaynaklarından bir tanesidir.

MESELE ANAYASA DEĞİL BAŞKANLIK

Ülkede ekonomik şartlar giderek kötüleşmektedir. Ülkede savaş hali giderek artmaktadır. Bütün bu toplumsal kaotik ortamın içerisinde AKP’li yöneticiler anayasa diyorlar. Anayasayı yapabilmek için önce hepimizin ortak bir metin üzerinde buluşması gerekiyor. Masanın bir tarafına birileri olup diğer tarafında olmayınca anayasa yapılmaz. Anayasanın karşılığı toplumsal mutabakat metnidir. Doğu ve güney doğuda savaş varken siz anayasa yapamazsınız. Bunların derdi anayasa falan değil. Bunların derdi bir insanın başkanlık rüyasını gerçekleştirme adına yaptığı anayasa çalışmalarıdır. Bu kabul edilebilir bir şey değildir.

ŞEHİTLER ÜZERİNDEN POLİTİKA YAPILMAZ

Bir de bugünkü iktidarın şehitler üzerinden yaptığı bir takım maalesef ucuz politikalar var. Hatırlıyorsanız bir süre önce Akkuş’ta bir şehidimiz vardı. Hepimiz onun törenine içimiz parçalanarak ve acıyarak katıldık. O günlere basında işte şehit evi iye haberler çıkmıştı. Maalesef gecekondu bile diyemeyeceğimiz türden bir kötü evdi. Bugün ülkeyi yönetenler şöyle dediler. Biz bu evi yapacağız. Aradan geçen bu zaman içerisinde sadece bir kere gitmişler ama en ufak bir kazma dahi vurmamışlar. Şehitler üzerinden yapılan siyaset çok kolay bir şeydir. Ama doğru değildir. Çünkü hepimiz biliyoruz ki onlar bizim evlatlarımız ve içimizden bir parçadır. Onları biz bugüne kadar hiç siyaset malzemesi yapmadık. Bundan sonra da asla yapmayacağız. Ama bugün ülkeyi yönetenler maalesef bu siyaseti gütmektedirler. Halbuki bu ülkede biz her seferinde söylüyoruz. Her şekilde barış diyoruz ve inadına barış demeye devam edeceğiz.

Bugün yine gündemde bir konu var. Biliyorsunuz bu hafta Mali müşavirler ve Muhasebeciler Haftasıdır. Bu vesile ile onlarında haftasını kutluyorum. Bursa’da da OYAK işçileri müthiş bir direniş gösteriyorlar. Türk Metal Sendikasının yaptığı anlamsız uygulamaların sonucu olarak almaları gereken hakların hiçbirini alamayıp bugün direniş içerisinde olan insanlar yine devletin terörizmi ile karşı karşıya kalma noktasındalar. Buradan o işçi arkadaşlarımıza da desteklerimizi gönderiyoruz dedi.

CHP ÜNYE’DE HÜKÜMETİ TOPA TUTTU
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Asayiş Gazetesi