Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, şehircilik ve dijitalleşme alanında önemli bir adım atarak, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren kat irtifakı ve kat mülkiyeti işlemlerinde 3 Boyutlu Sayısal Yapı Modeli kullanımını zorunlu hale getiriyor.
Yeni uygulama, dijitalleşme süreçlerini hızlandırmayı ve afet yönetiminde daha etkin çözümler sunmayı hedefliyor. Şehirlerin dijital ikizlerinin çıkarılması ile birlikte, vatandaşların yapılarla ilgili doğru ve güvenilir bilgilere daha kolay ulaşması sağlanacak. Proje, mevcut yapı stokunun tespiti ve takibini mümkün kılarak, tapu, kadastro, adres ve 3 boyutlu bina verilerinin belediyeler ve diğer kamu kurumlarının sistemleriyle entegre edilmesini sağlayacak.
Afet Yönetiminde Yeni Bir Dönem
3 Boyutlu Sayısal Yapı Modeli, özellikle deprem, sel ve heyelan gibi doğal afetlerin yönetiminde kritik bir rol oynayacak. Afet sonrası arama kurtarma çalışmalarında doğru noktalara erken müdahale edilmesi ve hasar tespit çalışmalarında hızlı veri erişimi ile zaman kaybının önüne geçilecek.
Şehircilikte Dijital Dönüşüm
Proje, akıllı şehirler için güçlü bir altyapı oluşturarak, şehir planlama, arazi yönetimi, mühendislik projeleri, çevre koruma ve kültürel varlıkların korunması gibi birçok alanda kullanılacak. Ayrıca, tapu kayıtları ile gerçek kullanım arasındaki farkların tespit edilmesi, daha sağlıklı bir şehir yönetimi için temel veriler sunacak.
Eğitim ve Bilgilendirme Çalışmaları Başladı
18 Aralık’ta Tapu ve Kadastro Samsun Bölge Müdürlüğü tarafından, Ordu Kadastro İl Müdürlüğü’nde 3 boyutlu projelerin sürdürülebilirliği konusunda bilgilendirme ve eğitim çalışmaları düzenlendi. Bu eğitimlere, Ordu ve ilçelerindeki belediyelerde görev yapan personel, Serbest Harita Mühendisleri, Lisanslı Harita Mühendisleri ile Ordu Kadastro ve ilçe Tapu Müdürlükleri personeli katıldı.
Çok Yönlü Fayda Sağlayacak
Proje, afet yönetiminin yanı sıra, vergi toplama, çevre koruma ve çeşitli mühendislik projeleri gibi alanlarda da önemli katkılar sunacak. 3 boyutlu kadastro, şehirlerin daha verimli planlanması ve mevcut sorunların çözülmesi için kritik bir adım olarak öne çıkıyor.
Bu yenilik, Türkiye’nin dijitalleşme ve sürdürülebilir şehircilik hedefleri doğrultusunda önemli bir kilometre taşı olacak.