İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
  1. Haberler
  2. Genel Haberler
  3. KELKİTLİOĞLU YAŞADIKLARINI ANLATTI

KELKİTLİOĞLU YAŞADIKLARINI ANLATTI

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Kelkitlioğlu Ünye devlet hastanesi acilinde yaşadıklarını kendi sosyal sitesinden paylaşarak, Ünye devlet Hastanesi’ne ve çalışanlarına hakaret edici söylemler içerisinde bulunmuştu. Kelkit oğlunu paylaşımlarından olay gündeme bomba gibi düşmüş kamuoyunda kendisini destekleyen ve tepki verenler de olmuştu

Ünye devlet Hastanesi’nde ünlü gazeteciden  skandal paylaşım haberimiz ses getirmiş , konunun taraflarından ardı ardına açıklamalar gelmişti. Bugün ise ünlü gazeteci Murat Kelkitlioğlu nun eşi Deniz Kelkitlioğlu gazetemize yazılı açıklamada bulundu.

Bayan Kelkitlioğlu haberle ilgili olarak tek taraflı açıklamalarla kamuoyunun yanıltılmak istendiğini belirterek böyle bir  açıklama yapma gereksimini  duydum dedi.

Bizde tarafsız yayın politikamız gereği bayan Kelkitlioğlu ‘nun açıklamalarını sizlerle paylaşıyoruz

 

Ben Deniz Kelkitlioğlu bir bebeğin canını böyle yakan sonra da insanları sarhoşlukla, particilikle suçlayan insanlara pirim vermeyin. O doktorun açıklamalarını okuyunca dehşete düştüm ve yazmaya karar verdim.

O GECE YAŞANANLAR 

Cumartesi günü sabah 6.30’da İstanbul’dan yola çıktık. Eşim Murat Kelkitlioğlu grip ve ciddi hastaydı. Yaklaşık 11 saat süren yolculuğumuzdan sonra Ünye’de otele yerleştik. Gece tanemin ateşi 39’a çıktı. Ateş düşürücü verdim ve soğuk duş aldırıp hastaneye gittik. Ben, eşim, yengemiz, yeğenimiz ve bakıcı ablamız acile giriş yaptık.

Tanemin anlından ateşi ölçüldü 37 çıktı. Kayıtlara aynen bakılsın. Bizi orada müşahedeye aldılar. Yanımıza bir bayan bir erkek hemşire gelerek serum seti getirdiler. Bu ne için dedim cevap vermediler. Ne takacaksınız diye sordum yine  çevap yok. Neyse gittiler geldiler kan alacağız dediler. Niçin dedim enfeksiyon var mı yok mu tahlil için dediler.

Tamam ama çocuk muayene olmadı ki, sırtı göğsüne dinlenmedi,  ,ağzına burnuna kulağına bakılmadı .Gerginliğimiz birazda bundan başladı ama çaresizim sesimi çıkarmadım.

Kan almak için iki kişi yere eğildi ,ameliyat eldiveniyle çocuğun olabildiğince kolunu sıktılar. Elini sıkıyorlar, parmak ucuyla vuruyorlar, kolunu çeviriyorlar çocuk bağırıyor. Bize kafasını tutun bakmasın, kollarını bacaklarını tutun şeklinde ifadelerde bulundular. Çocuğun birimiz ellerini, birimiz kafasını ,birimiz ayaklarını tutuyoruz. Sonra bileğini bantladılar bitti diye düşündük. Oturdukları yerden kalkıp Tanemi yattığı yerde tam tersine çevirdiler.

Ne oluyor dedik ama kanı alamamışlar .  Onlar diğer tarafa geçmek yerine çocuğu çeviriyorlar .Çocuğun kolunu sıkıp çevirdikçe Tanem bağırıyor ağlıyor biz de bitiyoruz. O sırada çocuğu aşağı sarkıtın dediler, neden diyorum kan akışı için diyorlar.

Eşim Murat da siz ne yapıyorsunuz, çocuğu delik deşik ettiniz, bu nasıl kan almak diye tepki vermeye başladı. Adı gecen hemşire ayağa kalkıp yapmıyorum dedi .O sırada Çocuğun elinde iğne takılı sallanıyor bantlanmadan bıraktı kalktı. Yanında ki erkek hemşire işini bitir bırakamazsın dedi. Hemşire arkadaşını iterek odadan çıktı.

Ben  o an onu parçalamak isterdim ama çocuğum için durdum. Murat da bir baba olarak sen kimsin bunu nasıl yaparsın ,demek ki bunu elin garibanlarınada yapıyorsun ama bu sefer yanlış kayaya çarptın dedi.

Oda bankonun oradan sen kimsin deyip kafa salladı.

Murat da yarın buraya bakanlıktan gelecekler, kim olduğumu öğreneceksin dedi.

Sonra bizi tahlil sonuçları çıkana kadar bekletip, 37 derece olan bebeğe parol ateş düşürücü serum takıp yolladılar.

BAŞKA HASTANEYE GİTTİK

O gece ve ertesi sabah Tanem ateş içinde yandı. Sabah Ünye’de özel hastaneye götürdük muayene edildi. Bakın dikkatli okuyun muayene edildi diyorum  ve Tanemin sol kulağının iltihaplı, boğazlarının kızarık ve hafif bir hırıltısı olduğu söylendi.

Bir sure müşahedede kaldık ve otele döndük.

Şimdi soruyorum;

Eğer hemşire hatalı değilse ,o müdahalede erkek hemşire neden benimle konuşmak istedi .Biz sakin olmalıyız, arkadaş hatalı, ne olursa olsun karşımızdaki bir anne ve  bir baba, tepki vermeniz çok normal, arkadaşım adına özür dilerim dedi.

Cumhurbaşkanımızın adını geçiren benim

Bende ona sakın dedim. Eğer yarın kocam gelir, ara bulursunuz, özür dilersiniz kocam affeder ,ben bir anne olarak affetmiyorum.

Bu Devletin en büyüğü kim? Cumhurbaşkanı. Eşine çıkarım, oda bir anne, yavrumu kanlar içinde elinde iğneyle bırakmış bir sağlıkçı görev yapamaz diye ayaklarına kapanırım dedim. Kısacası Cumhurbaşkanı’nı ağzına alan kocam değil bendim.

O gece bir diğer konuda polise sarı basın kartı sallama konusu.

Polis gelip kimlik istedi kimliklerimiz otelde kaldı. Murat kimlik otelde basın kartı var dedi . Memur bey basın kartı olmaz, kimlik verin dedi. Yok dedik.

Murat da bu zaten kimlik deyip basın kartını çıkardı.

 

Bir anne olarak söylüyorum, bir anne olarak yazıyorum;

Allah kimsenin evladına yaşatmasın, yaşatanı da bu meslekte barındırmasın. Ayrıca artık alışkanlık haline getirdiğiniz gibi, gösterilen her tepkide sağlık çalışanlarına şiddet kılıfının arkasına saklanmayı da bırakın. Bu durumu kötüye kullanmayın, inandırıcılığınızı yitiriyorsunuz.

Doktor bey bu açıklamaları yaparken soruşturma korkusuyla yapmış olacak ki görevini yapmak yerine particilik ve alkol muayenesi yapmaya kalkmış ama bu iftiralarla ancak sağlık düşmanı olur.

Bu arada kime anlatsam 37 derece ateşi varken damar yolundan ateş düşürücü verilmez dediler. Kilosu ölçülmeden serumu neye göre yaptılar dediler. Ertesi gün gittiğim özel hastanede, kulak iltihaplı, boğazlar kızarmıs deyince, bir gece önce acil doktoruyla yaptığım şu konuşma aklıma geldi.

Acil doktorunun yanına gidip tahlili niçin yaptınız diye sormuştum. Bana emin olmak için demişti. Bir şeyden mi şüphelendiniz, boğazları mı dedim. Özellikle sordum çünkü bakmamıştı. Boğazlarında bir şey göremedim dedi.

Lütfen doktor bey bir de bankodaki konuşmamızdan bahsetsin! dedi

NOT:Çakır Medya olarak haberin tarafı değil, haberi yapan ve yayınlayan kurumuz. Objektif ve tarafsız kimliğimizden hiç bir zaman ödün vermediğimiz gibi, hiçbir haberinde hâkimliğine soyunmadık. Yukarıdaki haber dahil tüm haberlerimiz de  kanun ölçülerinde olmak şartı ile  herkese söz hakkı vereceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz.

KELKİTLİOĞLU YAŞADIKLARINI ANLATTI
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Asayiş Gazetesi