İlim ve Fikir Gönüllüleri Dernek başkanı, Ünye Merkez Büyük Cami hocalarından Orhan GÜLER ile yaptığımız özel röportajda yaptık.
İlim ve Fikir Gönüllüleri Dernek başkanı, Ünye Merkez Büyük Cami hocalarından medyamız da proğram yapan “orhan gülerle gönül dostu” proğram yapımcısı Gülerle Ünyede ve avrupada yetiştirdiği gençleri konuştuk .
Orhan GÜLER ,İlim ve Fikir Gönüllüleri Dernek başkanı olarak benim için çok değerli ve pırlantadan daha kıymetlidir Ünye ve Ünye insanı.Avrupa’dan selam olsun Karadeniz’in incisi Ünye’me ve Ünye’nin güzide insanlarına diyerek konuşmasına başladı.
Her Zaman Görev Adamıyız
Başkan Orhan GÜLER, ”hayat tecrübelerimize tecrübe katmak, Avrupa’yı tanımak, coğrafik yapısını, insan yapısını, ekonomilerini, yöneticilerinin yaptıkları hizmetleri, ulaşım araçlarını, fabrikalarını vs vs. görmek için Rabbim nasip etti Avrupa’ya gittik. Diyanet işleri başkanlığımız, benim yıllardır tecrübemi, Ünyeli halkıma, gençlerime hizmetimi, liyakatimi takdir ederek böyle bir görevi şahsıma tevdi ettiler. Minnettarım.
Tabi biz yaşadığımız ortamlarda geçmişte olduğu gibi, bu günde halkımıza hizmete, gençlerimizin; doğru, dürüst, ahlaklı ve dünyayı nasıl algılaması gerektiği hususundaki, bilgi aktarımı ve çalışmalarımıza, hizmetimize Avrupa’da da devam ediyoruz. Bir elimizle, dilimizle de sosyal medya aracılığı ile de Ünyeli gençlerimin yanındayız. Ölüm kapıyı çalıncaya kadar hizmete devam.
Çok Laf Üretmeyi Sevmem. İcraat Olursa Benim İçin Makbul Olan Odur.
Zaten ben din görevlisi olarak, cemaatimin içinde öncelikle ahlaklı, edepli, doğru, dürüst, herkese aynı mesafede eşit, güler yüzlü, tatlı dilli ( ben en küçüğüme de, en büyüğüme de hitap ederken, ağabi, kardeşim, güzel insan, mübarek insan vs. gibi hitaplarla hitap ederim) saygı sevgi çerçevesinde davranan bir din görevlisiyim. Önce kendim; İslam’ın sevgi, barış, hizmet dini olduğunu yaşarım, sonra cemaatime anlatırım. İslam’la bizi şereflendiren Rabbimin bu nimetini Kuran ve Sünnet ışığında yaşarım ve anlatırım. Kuranın rehberliğinde, Peygamberimizin izinde hayatımı devam ettiririm ve cemaatime böyle güzel yol haritası çizerim.
Allah Resulünün hayatına baktığımızda işinin çokta kolay olmadığını görürüz, idrak ederiz.
Tecrübelerimi Ünye’me Vermek istiyorum
Avruda gördüğümüz güzellikleri ve eksiklikleri bir gün Ünye’ye döndüğümüzde halkımızla paylaşırız. Güzellikleri Ünye’mizde yaşatma imkanımız, fırsatımız olursa da yaşatırız. Öncelikle ben din görevlisi olarak ve çeşitli derneklerde ve sendikalarda yöneticilik yapmış biri olarak, küçük düşünen biri değilim. Bir yerde bir icraat olacaksa o iş en yüksek perdede değer bulmalı. Mesela bir genci yetiştirirken onun sadece istediği meslekle alakalı bilgilerle donatılması değil, en geniş anlamda topluma, Dünyaya hizmet edebileceği bütün bilgilerle donatılmasını isterim.
Halka Hizmet Donanımlı Kişilerle Olur
Benim her bir gencim bulunduğu şartlarda, bulunduğu şehrin yöneticiliğini bütün bilgi ve donanımıyla yürütebilmeli. Sadece bir meslek gurubuna tabi olan, elindeki diplomasıyla bulunduğu yeri yönetemeyeceğini bilir ve ona göre kendine yön ve yol çizer. Hukuk okuyan, eczacılık okuyan, tıp okuyan, öğretmenlik okuyan vs. bir öğrencim elindeki diplomayla bir şehrin yönetilmeyeceğini bilir. Gerekli olan diğer bilgilerle kendini donatır. Halkının ne istediğini, halkının ihtiyaçlarını bilir. O toplumda yaşamış ve halkıyla bütünleşmiş bir kişilikle kendini ortaya koyar.
Küçük İşlerle Oyalanmak Yerine,Nasıl Hizmet Ederimi Düşünmek Önemli
Benim gençlerim yönetimine talip oldukları şehirlerde, küçük işlerle oyalanıp insanların zamanlarını çalmaz. Halkımın ekonomisine nasıl bir katkı sağlaya bilirim, o yatırımları ortaya koyar. Halkımın refah seviyesini nasıl yükseltirim o planları uygular. Hele Ünye gibi bir şehrin yönetimine talip olmuşsa; limanıyla, organize sanayisiyle, İç Anadolu bağlantı yollarıyla Ünye’yi tam bir ticaret merkezi haline getirir. Organizede üretilen ürünler deniz yoluyla her tarafa, İç Anadolu bağlantı yoluyla Orta Doğu, Akdeniz ülkelerine, Karadeniz sahil yoluyla Rusya, Kafkaslara, Samsun üzerinden diğer taraflara. Ünyeliye hizmete hazır olan bir gencim, halkının şehrinden ayrılmadan nasıl ekonomik geçimini sağlar onun planlarını yapar ve uygular.
Ben Bir İşte Sonuç Odaklı Çalışan İnsanları Severim.
Benim yetiştirdiğim insanlar Ünye’yi Turizm’in başkenti yapmalı. Bakın her birimizin dostları zaman zaman dünya turuna çıkarlar. Şehirlerin en güzel yerlerinde muhteşem, devasa güzellikte o şehrin simgesi olmuş binaların önünde hayranlıkla dururlar fotoğraflar çektirirler ve ballandıra ballandıra anlatırlar. (Tabi bizim ülkemizin güzelliklerini gelip, gören turistler aynısını yapıyorlar.)
Biz Ünye’mizde 84 dönüm olan pazar yerinde İlim ve Fikir Gönüllüleri Derneğinin kuruluş amacı olan, şehrimizi turizmin merkezi haline getirecek olan; içinde çok minareli cami odaklı, kapalı çarşısı olan, alış veriş merkezi olan, spor kompleksi olan, otel, hastane,
toplantı salonları, kütüphanesi, vs vs. Yüz yıllara hitap edecek devasa bir bina. Benim yetiştirmeye çalıştığım, hayatımı vakfettiğim, bütün mesaimi harcadığım yetiştirmeye çalıştığım beyinler bu.
Okumanın, Öğrenmenin, Tecrübenin Ne Olduğunu Biliyoruz
Ben kendim İmam Hatip Lisesini okudum, İlahiyat okudum, Kamu yönetimi okudum, mesleğimle alakalı uzun süreli kurslara, Konferanslar, sempozyumlara katıldım. Üniversite yurtlarında öğrencilere Diyanetin görevlendirmesiyle Manevi rehberlik yaptım. Okumanın, öğrenmenin, tecrübenin ne olduğunu iyi bilen ve lezzetinin tadına varmış biri olarak, gençlere yol ve yön vermeye devam ediyorum. Ünye’de de böyle idi Avrupa’da da bu böyle.
Ünye’mizin güzelliğine güzellik katacak, Ünye’mizin geleceğine hizmet edecek kim olursa olursa olsun selam olsun” dedi.