Sağlık çalışanı olduğu veCovid-19 hastalığının yüksek bulaşıcılığı göz önünde bulundurulduğu için 5.5 yaşındaki çocuğunun velayet hakkını kaybeden anne, karara itiraz etti, çocuğun velayetini yenidenaldı.
Davada annenin avukatı İrfan Demir, sağlık çalışanlarının böyle bir kararla karşı karşıya kalmalarının onları büyük bir endişe içerisine soktuğuna işaret ederek, “Çok şükür ki sayın mahkeme de bu kararın hatalı olduğunu gördü ve çocuğumuzu anneye teslim etti.” dedi.
Ordu 2. Aile Mahkemesi, mahkemede görülen bir boşanma davasında, boşanmak isteyen ve mahkemeden 5.5 yaşındaki çocuğun velayetinin kendisine verilmesini talep eden baba M. A. D. avukatları mahkemede, annenin sağlık çalışanı olduğunu, bu nedenle Covid-19 hastalığının yüksek bulaşıcılığının göz önünde bulundurularak 5,5 yaşındaki çocuğun velayetinin babaya verilmesini istedi.
Ordu 2. Aile Mahkemesi’nce, Covid-19 hastalığının yüksek bulaşıcılığı göz önünde bulundurularak, sağlık çalışanı olan davacı annenin 5,5 yaşındaki çocuğunun velayetinin babaya verilmesine karar verildi.
Anne karara itiraz etti
Bu karar karşısında şok olan annenin karara itiraz etmesinin üzerine, mahkeme sosyal inceleme raporu hazırlanmasına karar verdi. Sosyal inceleme raporu üzerine görevlendirilen bilirkişiler ,çocuğun annede olmasının sosyopsikolojik açıdan daha iyi olacağı düşüncesini belirtti. Raporu inceleyen mahkeme çocuğun velayetinin anneye verilmesine karar verdi.
Müvekkilim çok büyük bir mücadele verdi
Annenin Avukatı İrfan Demir gazetemize yaptığı açıklamada, Müvekkilinin çok büyük bir mücadele verdiğini belirterek; “Bu noktada biz öncelikle sağlık çalışanlarının bu noktadaki hassasiyetini gördük. Onların büyük desteklerini hissettik. Ancak medyanın da katkısı hiçbir şekilde inkar edilemez. İlk başta Ünye KENT Gazetesi olmak üzere yerel basınımız ve daha sonra ulusal basın bu konunun üzerinde hassasiyetle durdular.”dedi.
Mahkeme bilirkişi raporuna göre velayeti anneye verdi
İtiraz üzerine sosyal inceleme raporu isteyen mahkemenin raporu inceledikten sonra velayeti anneye verdiğini vurgulayan Av. Demir, “Mahkemede bizim itirazımız üzerine bir sosyal inceleme raporu hazırlattı. Sosyal inceleme raporunda da çocuğun annede olmasının sosyopsikolojik açıdan daha iyi olacağı düşüncesini belirtti. Bunun üzerine mahkeme bugün itibariyle küçüğün velayetinin tekrar anneye verilmesine karar verdi.”dedi.
İlk karara hem şaşırmış hem de üzülmüştük
Mahkemenin ilk verdiği kararın kendisini ve müvekkilini şaşırttığının altını çizen Av. Demir, “Elbetteki çocuğun velayeti hususunda kamu yararı vardır. Mahkemelerdenbu kamu yararı doğrultusunda davranması beklenilir. Eğer velayetin değiştirilmesinde çok çok anormal bir durum ortaya çıkmadıktan sonra yaşı itibariyle küçüğün annede kalması, annenin bakım, sevgi ve ilgisine muhtaç olması gibi hususlar dikkate alınarak mutlaka annede olması gereken bir eylemdir. Bu çerçevede ilk verilen kararın gerekçesi bizleri üzdü ve şaşırttı.”diye konuştu.
Av. İrfan Demir açıklamasına şöyle devam etti
“Sağlık çalışanı annenin Korona’ya yüksek virüs riskiyle iç içe olması gibi bir gerekçeye katılmamız hiçbir şekilde mümkün değildi. Toplumun her bir ferdi bu salgın nedeniyle büyük bir tehdit altında. Bunun en yakın bilincinde olanlar da sağlık çalışanları. Evet, onlarda sağlık şehidi veriyorlar, sürekli bu hastalığı kapabiliyorlar. Ama onların asli mücadelesi bu salgınla mücadele noktasında ve bizi korumak..
Çok sayıda anne endişeye kapılmıştı
Bütün bu eylemleri yapan sağlık çalışanlarının böyle bir kararla karşı karşıya kalmaları onları gerçekten hem duygusal hem de değişik şekillerde büyük bir üzüntü içerisine soktu. Hatta Türkiye’nin belli yerlerinden bizleri arayan ve çocuklarının ellerinden alınmasından korkan bayanlar ve annelerle karşılaştık. Onlara bu kararın hiçbir şekilde emsal olamayacağını, emsal teşkil etmediğini, her olayın kendi içinde değerlendirilmesi gerektiğini anlattık. Yüreklerini ferahlatmaya çalıştık. Çok şükür ki sayın mahkeme de bu kararın hatalı olduğunu gördü ve çocuğumuzu anneye teslim etti.”