Akkuş ilçesine bağlı Dağyolu Mahallesi’nde 3 Mayıs’ta kaybolduktan sonra 11 Mayıs’ta öldürülmüş olarak bulunan Şeker Köseoğlu’nun (64) katilleri aradan iki ay geçmesine rağmen hala bulunamadı. Yöneticilere seslenen Şeker Köseoğlu’nun oğlu Recai Köseoğlu, “Kendi annelerinin katillerini ararmış gibi beni annemin katillerini arasınlar” dedi.
Akkuş’a Dağyolu Mahallesi’nde hayvanlarıyla birlikte tek başına yaşayan Şeker Köseoğlu son olarak 3 Mayıs’ta görüldü. 5 Mayıs’ta ise biri buzağı olmak üzere 4 hayvanı ve boynuna taktığı altınlarıyla birlikte kayıp olduğu anlaşıldı. Dağyolu Mahallesi’nde jandarma ve AFAD’ın katılımıyla arama çalışması başlatıldı. Ancak bir sonuç çıkmadı. Ekipler kaçırıldığı, kendi isteğiyle evi terk ettiği yada öldürüldüğü üzerinde durulan Şeker Köseoğlu’nu arama çalışmasına son verdi. Bunun üzerine Şeker Köseoğlu’nun ailesi ATV’de kayıp insanların izini süren Müge Anlı’ya ulaştı, yardım istedi. Müge Anlı’nın ekibi 11 Mayıs’ta Dağyolu Mahallesi ile Akpınar Mahallesi sınırında evinden yaklaşık 5 kilometre uzakta yol kenarındaki bir orman içinden geçen dere yatağına üzerindeki bütün kıyafetler çıkarıldıktan sonra atılmış bir halde Şeker Köseoğlu’nun cesedini buldu. Şeker Köseoğlu tek kurşunla sol gözünden vurulmuştu. Talihsiz kadın 12 Mayıs’ta Dağyolu Mahallesi’nde gözyaşları arasında toprağa verildi.
Ya bulunsun ya da ben de öleyim
Şeker Köseoğlu’nun kaybolmasından bu tarafa iki ay geçmesine rağmen olayla ilgili hiçbir gelişme olmadı. Ne Şeker Köseoğlu’nun katili yada katilleri, ne çalınan hayvanları ne de altınları bulunamadı. Şeker Köseoğlu’nun oğlu Recai Köseoğlu olayın aydınlatılmasının bir ay değil bir hafta bile sürmeyeceğini düşündüğünü belirterek, “Benim için sözün bittiği yerdeyiz. Ben bunu yapanlarını bulamazsam inanın yaşamak bile istemiyorum. Ömrüm olduğu sürece bunu yapanların peşini kim olursa olsun bırakmayacağım. Bunu yapan insanlar ye beni de öldürür kendini kurtarırlar yada ben onları bulacağım. Ben onları bulana kadar yalan yanlış da olsa herkesi karakola, savcılığa gerekirse daha ileri makamlara şikayet edeceğim. Özellikle kendi mahallemi şikayet edeceğim. Mutlaka bir şey bilenler var. Bütün olaylar yakın çevreden çıktığına göre bu da yakın çevreden. Bizi tanıyanlardan birilerinin ya bilgileri var yada gördükleri var. Bunları ortaya çıkartana kadar elimden ne geliyorsa yapacağım” diye konuştu.
Annenizin katillerini arar gibi arayın
Ordu’nun yöneticilerine de seslenen Köseoğlu, “Herkes bir annenin çocuğu. Herkes annesine ne kadar sadıksa ben de o kadar sadığım. Onlar kendi anneleri için ne yapmak istiyorlarsa ben de aynı şeyi istiyorum. Yetkililere sesleniyorum kendi annelerinin katillerini ararmış gibi beni annemin katillerini arasınlar. Öyle konun üzerine eğilsinler. Her imkanı kullansınlar. Ben her imkanı kullanmak istiyorum. Hatta dünyada en son hangi imkan varsa onu kullanmak istiyorum. Ne olur bu olay aydınlatılsın, katiller bulunsun. Hiç kimse böyle bir vahşeti yapıp elini kolunu sallayarak gezmesin ” şeklinde konuştu.
Şu anda acısını bile yaşayamadığını dile getiren Köseoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Daha annem öldü mü, kayıp mı bilemiyorum. Psikolojim tamamen bozuldu. Hiç kendimde değilim. Nereden başlayacağımı da bilemiyorum. İnanın şu anda yaşıyor muyum yoksa bir balık gibi çaresiz çırpınıyor muyum belli değil. Belki bu olay aydınlatılacak bu vahşeti yapanlar bulunacak ondan sonra ben kendime geleceğim acımı yaşayacağım.
