MİLLİ İTTİFAK ADAYLARINI TANITTI
Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi’nin birlikte oluşturduğu Milli İttifak milletvekili genel seçimleri için sahaya indi. İki partinin birlikte yürüttüğü seçim çalışmalarını iktidar yürüyüşü olarak nitelendirdiler.
7 Haziran 2015 yılı genel seçimler öncesi dün akşam tanıtım programı yapan Saadet Partisi milletvekilleri adayları Sayın Muhittin AÇICI, Sayın Muammer BİLGİÇ, Sayın Necati KIRIŞ, Sayın Abdullah İSTİKBAL, ve Sayın Mehmet KARTAL vatandaşlarla bir araya geldi.
Milletvekili adayı Mehmet Kartal yapmış olduğu açıklamada,
Bir ülkede demokrasiden söz edebilmek için, öncelikle o ülkeyi idare eden yargıya hesap verebilmesi gerek. Bir ülkede yanlış iş yapıldığında eğer Cumhurbaşkanı olsa dahi yargılanmıyorsa o ülkede demokrasinin d’sinden bahsedilemez.
Bugün Türkiye’de Cumhurbaşkanlığını yargılayacak yargı mekanizması kalmışdır?
Bir vali bir öğretmene öğrencilerin yanında hakaret edip, kalp krizi geçirmesine sebep olması durumunda dahi bu vali iktidarlar tarafından hala yerinde tutulabiliyorsa maalesef bu sorunun cevabı hayırdır. Bu durum bizim ülke olarak demokrasiden ne kadar geride kaldığımızın bir delilidir.
Ülkemizde basın devamlı susturulmaya çalışılıyor. Herkes biliyor ki demokrasinin en önemli unsurlarından bir tanesi basının hür olmasıdır. Ama Türkiye’mizde her şey tersine gitmeye başlanmıştır.
Ortak akılla bu ülkenin yönetileceği sözü ile iktidara gelen ak parti şuan tek kişinin aklıyla ülkeyi yönetiyor. Bu duruma bir atasözümüzle düşüncelerimi ifade etmek istiyorum ‘Akıl akıldan üstündür’.
“Biz milletin mi yoksa birilerinin mi vekillerini seçeceğiz?”
Halk biliyor ki milletvekili adaylığındaki adaylar hangi partiden aday çıkıyorlarsa o partinin genel başkanlarının vekili olarak seslerini duyuruyorlar. Bu şekilde olmaz, biz bu milletin vekili olacağız.
Bir Cumhurbaşkanı meydanlarda tarafsızlık ilkelerini çiğneyerek, merkez bankası Başkanına laf söyleyebilir mi?
Bu sorunun cevabı evet olduğundan sonra doların ibresi boşalır, asgari ücretle geçinen insanlar, esnaflar perişan ve en önemlisi de ülkenin ekonomisi allak bullak olur. Biz devlet olarak bugün bu durumu yaşıyoruz. Bizlerde bunun sebebini demokrasinin eksikliğinden olduğunu düşünüyorum. Biz bu yönetim tarzını durdurabilmek için bir araya geldik.
“Söz Konusu Vatansa, Gerisi Teferruattır”
Halkla bir araya geldiğimiz de, ak partinin bu ülkeyi iyi yönetemediği düşüncesiyle karşı karşıya kalıyoruz. Biz inanıyoruz ki 7 Haziran seçimi sonrasında Türkiye’nin bu gidişatına dur denecektir dedi.
Milletvekili Abdullah İstikbal ise;
Peygamber efendimize 40 yaşında peygamberlik gelmiştir. Demek istediğim şu ki, 40 yaş insan hayatında çok önemli bir dönüm noktasıdır. Bizden sonraki çocuklarımızın ve torunlarımızın milli ittifakın ekonomik, eğitim, ahlak anlayışına, yaşam tarzına ihtiyacı vardır. Ben seçimlerde oy kullanacak kardeşlerimizin bu konuyu düşünerek biraz daha dikkat etmelerini rica ediyorum dedi.
Milletvekili adayı Muammer Bilgiç konuşmasında;
“Sıkıntı İktidar Değil Yürütülen Sistemdir”
Bu ülkede sıkıntı olan mevcut iktidar değildir. Sıkıntı olan sistemdir. Bu sistem bu şekilde devam ettiği sürece hangi iktidar başa gelirse gelsin bu milletin derdine merhem olmayacaktır.
Faize dayalı küresel çözüm sistemi dünyadaki tüm sermayenin belirli yerlerde toplanmasına yol açmaktadır. Bugün bu dünyada en zengin 5 kişisinin 300 milyar dolar serveti vardır. Diğer yandan da yaklaşık 1 milyon insan aç yatmaktadır. Bu açlığın ortadan kalkması için gerekli para 100 milyar dolar iken 1 milyon kişinin aç kalması adalet değildir. Bu ülke ise bulunduğu halden daha kötü duruma götürecektir.
Bizim ülkemizde toprak insansızlaştırılıyor.
İnsanlar artık apartmanlarda kısıtlanmış bir hayat yaşıyorlar. İnsanlarımız artık ucuz iş gücü olarak çalıştırılmaya mahkum hale getiriliyorlar. Ülkemizde asgari ücretle hayatını sürdürmeye çalışan insan sayısı gün gün artmakta. İşsizlik sorununu zaten halen çözmüş değiliz.
Bizler devletin yoksullara yardım etmesinde asla rahatsız değiliz ama bir gerçek var ki her gün sosyal yardımlaşmadan yardım alan kişi oranı artıyor. Durum bu ülkede bir kısmın gün gün zenginleştiği diğer taraftan ise yoksulluğun alt kitlelere yaygınlaştığını göstermektedir.
Bizler Türkiye’nin ve İslam coğrafyasının yeniden adil bir yönetime kavuşmasını sağlayacağız dedi.
Milletvekili adayı Necati Kırış,
Ben Bursa İznik’te noterlik yapıyorum. Milletvekili maaşına ihtiyacım yok. Fakat bizi buraya getiren bir neden var.Genel merkezden aday olmam konusunda bana gelen teklifte, bir çok mazeretim olduğu halde mazeretlerimi ifade edemedim. Çünkü biz bu konuda azdırap duyuyoruz. Her geçen gün Türkiye’nin bir yerlere doğru sürüklendiğini görüyoruz, ‘Kutuplaşma, düşmanlık, toplumsal barışı ortadan kaldıracak gerginlik, siyasi sürtüşmeler’ bunlar iktidarın başlattığı sürtüşmeler ve bu sürtüşmeye meclis içindeki partilerde çanak tutuyorlar. Yani siyasetteki dil ve üslup fevkalade bozulmuş durumda ve bu halkımıza karşı da etkisini göstermektedir.
Şahsen ben uzun zamandır haberleri izlemez hale gelmiştim. Özellikle de TRT kanalını izleyemiyorum. Sebebi ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir çıkıyor, 40-45 dakika konuşma yapıyor. Ardından bir o kadar da Başbakan sonra Bakanlar ve haberler bitiyor. Haber programlarında sadece ‘Barış süreci’ dedikleri olayı, nasıl milletin kafasını ütüleriz, halkımızı nasıl yönlendiririz, tepkileri nasıl azaltırız bunun hesabı içerisindeler. Bu sürecin Türkiyeyi nereye götürdüğü konusunda ciddi endişelerimiz var. Ülkede barışın olmasını, kanın dökülmemesini herkes ister.
Fakat bunlar bu işe en kötü yerden başladılar
. Bir sorun varsa eğer, o yörenin insanları ile oturup konuşulması gerekirken, onlar, o yörenin ileri gelen fikir, maddiyat, maneviyat önderleri görüşme yaptılar. Yani Türkiye’nin geleceği noktasında bizler ciddi endişeler taşıyoruz. Bizler bu endişeleri ortadan kaldırmak için buradayız ve bunun için elimizi taşın altına koyduk. Fakat siz basın mensubu arkadaşların basın özgürlüğünü kısıtladıkları gibi, bizlerin de önüne engeller koyuyorlar ve yeni alternatiflerin ortaya çıkmasına engel oluyorlar. Fakat buna rağmen bizler mücadelemize devam ediyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
———————————————————————–
Milletvekili adayı Muhittin Açıcı
”Bizler hep birlikte böyle güzel bir yola baş koyduk ve hepimizin yürekleri aynı çarpıyor, fikirlerimiz aşağı yukarı aynı. Baktığımız zaman bu ittifaktan da gayet memnunuz ve gittiğimiz yerlerden aldığımız görüşlere dayanarak ittifakın ne kadar doğru bir karar olduğunu hepimiz gördük. Ben ümit ediyorum ki ittifak meclise girer ve bir denge oluşur. Bu tek particilik anlayışı, ne yaparsam yapayım sonuç alıyorum mantığının da bir sorguya çekilmesi açısından hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Neticede halifeler üzerinden siyaset yapan iki siyasi harekattan birlikteliğiyiz. Ekonomik, Ahlaki ve Silahlı olmak üzere terörü 3 kategoride ele almıştık.
Silahlı terörden bahsedecek olursak, doğuda Said Nurs-i’nin arkadaşları, kardeşleri, alınları secdeye değen ve doğuda aynı kıblenin, aynı tarihin çocukları yerine, arkasında İsrail’in olduğu bir yapıyı muhatap aldılar. Bu bizim içimize sinmiyor.
Ahlaki terör ise, boşanma oranı evlenme oranından daha fazla ve Türk tarihinde böyle bir şey yok. Uyuşturucu maddeler ve maalesef ilkokullara kadar ulaşan bir rezillik oldu. hapishaneye düşen insanlarımızın sayısı oldukça arttı. Hapishanelerde doluluk oranı çok fazla, mahkumlara yatacak yer bulamıyorlar. Bunların hepsi bu iktidarın döneminde gerçekleşen olaylar.
Ve Ekonomik terör, bu terörü de baz alacak olursak eğer, baktığımız zaman İstanbul dünyanın en yoğun trafiği olan 200 şehir arasında yer alıyor. Bu durum sadece geri kalmış ülkelerde yaşanıyor. Asgari ücretle şuan İstanbul’da sadece bir ev kirası ödeye biliyorsun. Et ve bir çok ürünlerin fiyatları almış başını gidiyor. Bu olaylarda bunların iktidarında başımıza gelen şeyler.
Baktığınız zaman IMF Bankasına, Dünya Bankasına borç veriyorsunuz fakat; Emekliye, Memura, İşçiye ödenek sağlayamayıp, onların maaşını az tutuyorsunuz. Yani bir nevi sizin verdiğiniz, makarna, kömür gibi sadakalara kitleleri mecbur bırakıyorsunuz. Şunu herkes görüyor, Tek particilik zihniyetinde ne varsa, (adam kayırmaca, yolsuzluk, suistimal, tepeden bakma) şuan ülkede hepsi yaşanıyor.
Bizim kimseyle bir problemimiz yok. Çünkü bizler aynı sokağın çocuklarıyız. Bizler bir türkün bir kürdü sevmediği halde cennete gidilmeyeceğini söyleyen peygambere iman etmiş insanlarız.
Din ve vicdan hürriyeti olmadan olmaz. Bizler eğer algın yöntemiyle amacımıza ulaşabilirsek, 7 haziran akşamı Türkiye’de dengelerin değişeceğine ve buna şahit olacağımıza inanıyorum dedi.