“5 NİSAN TEKNİKERLER GÜNÜ”
Teknikerlik bir madalyadır, teknik adamın göğsünde gururla taşıyacağı….
Ülke genelinde 2 milyon Tekniker Meslektaşlarımız aileleri ile birlikte 6 milyon tekniker ailesi “5 NİSAN TEKNİKERLER GÜNÜ” nü maalesef bu yılda buruk biçimde idrak ediyorlar.
Tekniker ve Meslek Elemanları; Lise, meslek lisesi, Ticaret lisesi eğitim üzerine ilgili bölümlerden 2 yıl Üniversitelerin meslek yüksek okullarında eğitim alarak iş hayatına başlayan ve bu alanda ülkemizin bilgi ve teknoloji çağını yakalaması için belirli ölçülerde tasarım ve proje yapan uygulamada büyük sorumluluğu olan guruptur.
Okurken üniversiteli olan mezun olduktan sonra İlkokul mezunu emrinde ve düzeyinde (Esnaf Ve Teknisyen Odaları) örneğinde olduğu üzere mesleğini icraya zorlanan, Yüksek liseli muamelesine tabii tutulan, eğitim ve çalışma temel hakları gasp edilen teknikerler olarak, mesleki günümüzde yine hüzünlüyüz.Üniversitelere bağlı Meslek Yüksek Okullarında okuyan gençlerimiz okurken Üniversiteli, mezun olduktan sonra unvanı belli olamayan bir konuma getirilmiştir.
Meslek Liseleri ve Meslek Yüksek Okulları ülke meselesidir diyenler Sadece reklam olsun, slogan olsun diye mi? konuşuyorlar. Neden bu konuya sahip çıkmıyorlar, anlamak mümkün değil.
Teknikerler; İktisadi, İdari, Sosyal, Sağlık ve Teknik alanlarda elektrikten makineye, inşaattan kimyaya, denizcilikten havacılığa, sağlıktan ziraata yüzlerce mesleki alanda Türkiye için nitelikli hizmet üretmeye çalışmakta; ancak tekniker paydaşlarının ve ülke yöneticilerinin yeterli oranda gerekli düzenlemeleri yapmaması yüzünden kendi işyerini açarak mesleklerini yapamamaktadırlar.
Bu kadar büyük ve değişik iş kollarında kitleye ulaşan Türkiye’nin yüksek öğrenimli teknik eleman potansiyeli olan meslek yüksek okulu mezunlarının kurumsallaşmaları zorunluluk haline gelmiştir.
Ekonominin temel unsurları arasında gösterilen emek ve sermaye kavramının temel dinamiklerinden bir tanesi de Tekniker meslek ünvanıdır. Çalışma hayatında her türlü olumsuzluğa ve kıt kaynaklara karşın bireysel gayretlerle, hem çalışan hem de işveren konumunda teknikerler büyük başarılara imza atmışlardır.
Biz bu bireysel başarıların, tekniker meslek kitlesi tarafından da ekonomik ve sosyal açıdan katmadeğer olarak ülkemize geri dönüşümünü arzu ediyoruz.
Mesleki eğitim sistemi, Türkiye’nin atılım stratejisinin en önemli parçalarından birisi olarak değerlendirilmeli ve düşünülmelidir.Yeri geldiğinde akşamdan sabaha kanun çıkarılan T.B.M.M. den Teknikerler için haklı düzenlemeler getirilmelidir.Anayasayla tanımlanan ve güvence altına alınan Teknikerlik Unvanının görev yetki ve sorumluluğu belirlenmedikçe, teknikerler odalar birliği kurulmadıkça tekniker sorunları, yaşadıkları mağduriyet düzelmeyecektir.
Yaşanılan doğal afetler, felaketler, olumsuzluklar, teknolojik kaynaklı hatalar, sıkıntılar yöneticilerimize ders vermiyor.
Ülkemiz, 2 milyon nitelikli teknik potansiyel işgücünü etkin kullanmada başarısızdır. Bu başarısızlık hemen hemen bütün hizmet alanlarında hissedilmektedir.
Teknikerlerin sorunları çığ gibi büyümüştür. Sorunları yok saymak, görmezden gelmek, dondurmak ötelemek çare olmadığı gibi, ileride iktisadi, sosyal ve kitle psikolojisi açıları başta olmak üzere, toplumun her kesimini her açıdan son derece olumsuz etkileyebilecek sorunların tetiklenmesine neden olacaktır.
Günümüzde, hiçbir eğitim son aşama değildir. Bireylere yaşamlarının her döneminde, gelişmelerini sağlayacak fırsatlar verilmesi, devletin temel görevlerindendir.
Okul yönetici ve eğitmenlerinin işleri sadece eğitim vermek olmamalı. Yükledikleri bilgiler, gençlerin geleceğine yön verecek yeterlilikte ise, yarından tezi yok ürünlerine (bu gençlere) sahip çıkmalılar.
Eğer iş tanımı yapılmayacaksa, yetenek ve aldığı eğitime göre istihdam olanağı sağlanmayacaksa, iş kurma ve işini yönetme yetkisi verilmeyecekse, gençlerin yılları, boşuna çalınmasın.
Bizler ülkemizi insanlarımızı seviyoruz. Yalnızca sorunlarımızı dile getirmiyor, çözümleri de söylüyoruz. Her mesleğin meslek denetimi meslek odası var iken 2 milyon teknikerlerin meslek odası olmaması izah edilemez.
Gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelere bakıldığında teknik eğitimin önemi “TEKNİKER’in” önemi ve yeri ortada olup, mesleki ve teknik eğitim hükümetlerin öncelikli politikaları arasındadır.
Değişim adına; yakın tarih ve günümüzün en çok yasa ve yönetmelik çıkaran ülkesiyiz. Buna rağmen mesleki eğitim alan Tekniker, Teknisyen ve Teknik Öğretmenlerin görev yetki ve sorumluluklarıyla ilgili yönetmelik komisyonlarda bekliyor. Kurumlar arasında gidip geliyor. Ateş düştüğü yeri yaktığından bu belirsizliğin sıkıntısını ağırlıklı biz çekiyoruz.
Bu gün niceliksel olarak 2.000.000 mezun tekniker kitlesine dernek ve vakıf bünyesinde hizmet sunmak, meslektaşlarımızın sorunlarını çözmek için yasal olarak yeterli gelmemektedir. En köklü ve sağlıklı çözümün T.C. Anayasası 135. Madde’de tarifi verilen meslek odaları ile, “TÜRK TEKNİKER ODALARI BİRLİĞİ”nin kurulması ile mümkün olabileceği ortadadır. 7 Haziran Genel seçimi sonrası İktidarıyla, muhalefetiyle TBMM de milleti temsil edecek olan vekillerimizin Türk Tekniker Odaları ve Birliği Kanun tasarısını yeniden incelenmesini teknikerler birliği oda yasa tasarısında imzalarını görmek istiyoruz.
Çıraklıktan profesörlüğe bir bütün olan mesleki yüksek eğitim zincirinin işçiden teknisyenden mühendis arasındaki kopukluğu giderecek olan bu meslek mensuplarına iş hayatının her kademesinde görev yetki ve sorumlulukları yükleyecek olan bu kanun teklifinin yasallaşması ülkemiz açısından yararlı olacaktır.
MYO ları teknik programdan mezun olan Teknikerler teknoloji ve bilimin ana elemanları olarak ülkemizin vazgeçilmezleridir.
Elektrik, inşaat, makine, bilgisayar, işletme, muhasebe, turizm, büro yönetimi v.b. hepsi 226 teknik, 86 iktisadi, 26 sağlık, 44 tarım, 28 hayvancılık, 7 denizcilik bölümleri ile 2 milyon MYO lunun ve aileleri ile birlikte 5 milyon vatandaşımızın gözü kalbidir MYO geleceği. MYO lular esnafın, emeklinin işçinin dar gelirli ailelerin çocukları ülkenin geleceğidir.
MYO lular, yıllarca doğru dürüst eğitim alamayan, yıllarca dersaneye gitmeyen işcinin, şöforün, emeklinin, esnafın çocuklarıdır buralarda okuyanlar. Sabahlara kadar vizelere ve finallere çalışıyorlar. Dört yıllık eğitimi 2 yıl gibi kısa süreye sıkıştırılmış bir şekilde alıyorlar. 4 yıllık eğitim veren üniversiteler gibi yetiştiriliyorlar. Dersler o kadar ağır ki, 3 yılda bitiren yok denecek kadar az. İlla 3 yıla uzuyor. Zaten paraları olsa giderler Bilkent te okurlardı.
Sn. Cumhurbaşkanım, Başbakanım, Milli Eğitim Bakanım, Ulaştırma Bakanım, Enerji Bakanım, İmar iskan Bakanım, Çevre ve Şehircilik Bakanım ve YÖK Başkanım ve Üniversite Rektörlerim Akademisyenler ve siyasi parti temsilcilerim; verilerine göre ülkemizdeki Meslek Yüksekokullarında yaklaşık 450-500 bin kişi öğrenim görmektedir.
MYO dan mezun olanların sayısı 2 milyona yaklaşmış olup, % 20 u aldığı eğitimle ilgili çalışırken % 40 u aldığı eğitim dışında çalışmakta, % 40 ı işsiz olup halen ÖSS denemekte ruhi bunalıma girmekte, ailesi ve çevresi ile sorun yaşamakta, kahve kağıt, içki kumar kültürüne akraba olmaktadır.
Meslek Yüksek Okulları Teknik Eğitim mezunu Teknikerlerin sayısı bugün iki milyona yaklaşmış olup aileleri ile birlikte 7 milyon yurttaşımız sizlerden umut beklemektedir.
Nitelikli insan gücü nerede varsa o toplumun aşamayacağı, ulaşamayacağı hedef yoktur. Türkiye’nin yüksek öğrenimli teknik eleman potansiyelini harekete geçirmek, Ülkemizi daha yukarıya taşıyacaktır.
TBMM de bulunan tekniker kökenli vekillerimiz ile beraberinde TBMM de grubu bulunan tüm siyasi parti temsilcilerinden, muhalefet partisi milletvekillerinden ve Türkiye’nin yükseleni İktidar partisi bakan ve vekillerimizden Sayın Başbakanımızdan, Kimsesiz kimse kalmayacak kimsesizlerin kimsesi olacağız diyen Sayın Cumhurbaşkanımızdan çözüm bekliyoruz.
Unutmayalım ki bir insanın vücudunun kalbi varsa, ülke sanayisinin kalbide, Meslek Yüksekokullarıdır, burada yetişen TEKNİKERLERDİR “NİTELİKLİ İNSAN GÜCÜNE SAHİP TOPLUMLARIN ULAŞAMAYACAĞI HEDEF YOKTUR”
Çalışma hayatında her türlü olumsuzluğa ve engellemelere karşın, kıt kaynaklara karşın bireysel gayretlerle, hem çalışan hem de işveren konumunda teknikerler büyük başarılara imza atmışlar ve atmaya devam etmektedir. Tüm Meslek Yüksek Okulları Ön lisans mezunu Tekniker arkadaşlarımın 5 Nisan Teknikerler Gününü Kutluyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Değerli meslektaşlarımız, Teknikerler Birliği’ne üye olarak, görev üstlenerek bize reva görülen haksızlıklara karşı küçük bir desteğiniz, büyük farklılık yaratacaktır.Branş ayrımı yapmaksızın tüm Meslek Yüksek Okulu Teknik program mezunlarını üye olmaya davet ediyorum.
Sorunlarla boğuşan değil, dünya ile yarışan bir Türkiye, Daha üretken, daha verimli, daha kaliteli, daha duyarlı bir iş paylaşımı istiyoruz. Ülkemizin kalkınması için alınteri akıtacağımız çalışma ortamı istiyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerimiz ile, 5 Nisan Tekniker Günü’nde bütün tekniker meslektaşlarıma ve teknikerlerin sesi olan basın mensuplarına sevgi saygılarımı sunuyorum.
Musa KIRANLI
Türkiye Teknikerler Birliği Ordu İl Temsilcisi
