24 OCAK 2016 ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ FATSA ŞUBESİ
UĞUR MUMCU’NUN 23. ÖLÜM YILDÖNÜMÜ BASIN AÇIKLAMASI
Çok değerli araştırmacı-gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun 23. ölüm yıldönümünde sadece O’nu anmıyoruz. O’nun şahsında Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu ve daha nice adını sayamadığımız demokrasi şehitlerimizi, başta Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu olmak üzere Derneğimizin kurucularını, Ali Gaffar Okkan gibi değerli bir emniyet mensubumuzu da anıyoruz. O nedenle 24-31 Ocak haftasına Adalet ve Demokrasi Haftası diyoruz.
Uğur Mumcu ödünsüz bir Kemalist’ti. Bütün ömrünü O’nu anlamak, anlatmak uğraşı ile geçirmiştir. Araştırmacıydı, ülkemizde olup bitenleri, emperyalistlerin yerli işbirlikçileri ile oynadıkları oyunları bir bir teşhir etmeyi yurtsever bir gazeteci olarak kendisine ilke edinmişti. Katledilmesinin temel nedeni de buydu.
Yukarıda saydığımız isimlerin niçin öldürüldüklerini, katillerinin hala tam olarak ortaya çıkarılmadığını ve bu katliamların arkasındaki güçlerin kimler olduğunun hala aydınlatılmadığını çok iyi değerlendirmeliyiz. İşte ülkemizde gerçek demokrasi arayanlarla demokrasiyi bir araç gibi görüp onun üzerinden kendi kirli oyunlarını oynayan egemen güçler bu gerçeklerle yüzleşmek istemezler. Çünkü Uğur Mumcu gibi gerçek yurtseverlerin şahsında demokrasi arayan tüm topluma gözdağı verilmek istenilmektedir.
Kurulduğu günden başlayarak cumhuriyet karşıtları, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Cumhuriyeti yıkmak için çabalamışlar ancak, Büyük Önderin ölümüne kadar, O’nun kararlı tutumu karşısında başarılı olamamışlardır. Çok partili hayata girdiğimiz 1945’ten sonra yandaş bulan emperyalizm özellikle 1950 yılında iktidar değişikliğinden sonra devrim karşıtlığını geliştirerek kendine yer yaptı. 12 Mart ve 12 Eylülde ulusal güçler çok büyük darbe görerek adeta yok edildi.
İşte yukarda adını saydığımız, sayamadığımız değerli demokrasi savaşçıları, emperyalizmin ve onun yerli işbirlikçilerinin bu oyunlarını gördükleri, ulusal bütünlüğe, tam bağımsızlığa, Kemalizm’e, Atatürkçü Düşünce’ye, Ata’mızın bizlere manevi mirası olan aklın ve bilimin öncülüğüne gönülden inandıkları için Atatürkçü Düşünce Derneğini kurdular. Bu uğurda ölümü de göze alarak savaştıkları için öldürüldüler.
Bugün geldiğimiz noktada, ülkenin aydınlık geleceğini savunmaktan başka suçları olmayan gazeteci, yazar, öğretim görevlisi, bilim adamı, akademisyen gibi değerli insanlar suçlarının ne olduğunu bile bilmeden hapse atıldılar, haklarında suçlar üretilerek ömür boyu hapse varan cezalar istendi , yargı bağımsızlığı yok edilerek, Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yürütülen yıpratma kampanyası ve açılan davalarla itibarı zedelendi. Artık insanların, deyim yerindeyse, bomba ve silahlarla öldürülmediği ama Silivri’lere kapatılarak yavaş yavaş ölüme terk edildikleri bir dönem yaşadık, yaşıyoruz. İnsanlara 12 eylülde bile reva görülmeyen işkenceler bugün reva görülebilmektedir.
Eğitim dincileştirilip, Atatürk ve Atatürk ilkeleri, cumhuriyetin temel değerleri ve kuruluş felsefesi unutturulmaya, bu kavramlar değersizleştirilmeye çalışılmakta, yeni anayasa alalaması altında başkanlık sistemi talepleriyle diktacı bir yönetim isteğinin altyapısı oluşturulmak istenmektedir. İstikrar bozulur aldatmacası ile toplum korkutulup sindirilmek istenmektedir. Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan terör sorununun nedenlerinden biri de budur.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi uyduruk bahanelerle ulusal bayramlarla ilgili düzenlemeler yapılıp bayramların stadyumlarda kutlanması kaldırılıp, etkileri ortadan kaldırılmaya, bahaneler üretilerek bayram kutlamaları iptal edilmeye, adeta ulusal günlerimiz unutturulmaya gayret edilmektedir.
Unutulmamalıdır ki Kemalizm ya da diğer bir deyişle Atatürkçülük:
-Aklın ve bilimin öncülüğünü, aklın özgürlüğünü,
-Demokratik, laik, sosyal hukuk devletini,
-Gerçek demokrasiyi,
-Çağdaş uygarlığı ve ulusçuluğu, tam bağımsızlığı ve ulusal bütünlüğü savunmaktır. Bu değerleri hiçbir güç ulusumuzun bilincinden silemeyecektir.
Atatürkçü Düşünceyi tam bağımsızlık ana ekseninden ayırıp yozlaştıran ucuz siyasettir. Ama bu yanlışı açık edip Atatürkçü Düşünceyi asıl eksenine oturtup siyasete egemen kılmak gerçek Atatürkçülerin ve Kemalistlerin görevidir. Bunun mücadelesi verilmektedir ve verilmeye de devam edilecektir. Uğur MUMCU’lar bu uğurda öldüler.
Bu duygu ve düşüncelerle başta cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm demokrasi şehitlerimizi saygı, minnet ve şükranla anıyor, aziz anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Mustafa Kemal ERKEN
ADD Fatsa Şubesi
Ynt. Krl. Adına