İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
  1. Haberler
  2. Genel Haberler
  3. ZENGİN HER ZAMANKİ GİBİ BİRAZ DAHA ZENGİN OLDU.

ZENGİN HER ZAMANKİ GİBİ BİRAZ DAHA ZENGİN OLDU.

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

UFK Başkanı Sebahattin Arslantürk, “Mağdur olan üretici fındığını en erken satan üreticidir ve o üretici de eylül ile ekim ayında fındığını satmıştı. TMO’nun devreye girmesiyle zengin her zamanki gibi biraz daha zengin, fakir daha fakir oldu” dedi.

Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) devreye girmesinin geç atılmış bir adım olduğunu belirterek, üreticilere haksızlık yapıldığını açıkladı. Arslantürk, “Bu yıl rekolte az olmasından dolayı, piyasada oluşan fiyatlar üreticileri memnun edecek yöne doğru gidiyordu. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin piyasaya müdahale etmesinin geç olduğunu ifade ettik. Mağdur olan üretici fındığını en erken satan üreticidir ve o üretici de eylül ile ekim ayında fındığını satmıştı. Geriye mali yapısı daha güçlü veya beklentisi olan, bu işin ticareti ile uğraşan insanların elindeki ürünlere biraz daha fazla yaramış oldu. Yani zengin her zamanki gibi biraz daha zengin oldu. Fakir daha fakir oldu. Maalesef Toprak Mahsulleri Ofisi’nin piyasaya geç müdahale etmesi bir haksızlık yarattı. Biz her zaman şunu söylüyoruz; fındıkta yapısal problemler var. Verim ve kalite her geçen gün kötüye doğru gidiyor. Bu konuda herhangi bir adım da atılmıyor. Biz bundan sonra devletimize, sektörümüze yapısal problemleri çözüme odaklı adımları atmamız gerekiyor. Fındık demek sadece fiyat değildir. Maalesef fındık kendi haline bırakıldı.  Devlet de sadece fındığı üreticisine oy alabilirim gözüyle baktı ama hiçbir zaman yapısal sorunları çözmek için hiçbir adım atmadı.  Fındığın çok acil yapısal sorunlarını çözecek adımları atılmasına ihtiyacı var” diye konuştu.

Zamansız atılmış her adım herkesi sıkıntıya sokar

TMO’nun müdahalesinin herkesi sıkıntıya soktuğunu kaydeden Arslantürk, “Fındık sezonsal bir ürün. En çok işlem hacminin yapıldığı eylül, ekim, kasım ve aralık aylarıdır. Bu aylar toplam ticaretin yüzde 70’inin tamamlandığı dönemdir.  Sonraki aylarda yüzde 30’u ancak yapılıyor. bu nedenle Toprak Mahsulleri Ofisi’nin piyasaya müdahale etmesinin zamanlaması çok yanlış oldu. Zamansız atılmış her adım herkesi sıkıntıya sokar. Burada zarar görecek sektördeki arkadaşlarımız oldu. Devlet eğer bu konuda böyle bir adım atacaksa bunu zamanında ve yerinde atmalıdır. Sanayici ve ihracatçılar da ona göre gardını hazırlamalıdır. Bu yıl bir şekilde biter ancak bundan sonraki atılacak adımların yapıcı ve kalıcı olması gerekir. Bugün fındık fiyatı 30 lira olsa, yine bizim üreticimiz bu 30 liradan memnun olmayacak.   Bu fiyat meselesi değil, bu üretme meselesi. Ürettiğini en iyi şartlarda pazarlayabilme meselesi. Biz bu konuda iddialıyız. Bugün Türkiye’de 700 bin hektarın üzerinde bir üretim alanı var ve bu üretim alanında üretilen miktarın üç katını üretebilecek bir altyapı hazırlanabilinir. Bu çok kolay. Sadece budama ile fındık rekoltesini yüzde 50 artırma olanağınız var. Biraz da bakımla bunu iki katına çıkartabiliriz” şekilde konuştu.

TMO ihaleleri herkese açık yapmalı

Arslantürk şöyle konuştu: “TMO sezon öncesi ürününe bir fiyat biçti ve satılığa çıkarttı. Aynı koşul şartlarda fiyat biçip satılığa çıkartabilir. FİSKOBİRLİK de alabilir, herhangi bir ihracatçı da alabilir, üreticinin kendisi de alabilir. Fakat bunun herkese açık bir yapıda olması gerekiyor. Bunun altında farklı bir dolap var. Çünkü Giresun’da bulunan üniversitenin önünde FİSKOBİRLİK’e ait bir arazi var. Bu araziye de üniversite talip. Herhalde onun altyapısı hazırlanıyor. Biz almasın veya alsın demiyoruz. Bir fiyat belirlenir ve o fiyatla piyasaya çıkar isteyen alır. böylece herkese açık bir ihale olur.  FİKOBİRLİK de aynı bizim gibi alım satım yapan, ondan belli bir gelir elde etme amaçlı bir faaliyet sürdüren kurum. Bir farklı yapısı ve özelliği var, ortakları var. Fakat ortakların sahip çıkmadığı bir kuruma niye devlet sahip çıksın? Bunu anlamakta ben güçlük çekiyorum. FİKOBİRLİK bir kere dinamik yapıyı kazanacak bir altyapıyı oluşturmadı ki halihazırda. Bir marka ve o markayı da aktif tutabilecek yapısı yok. O da bizler gibi piyasadan ürün alıyor. Ne kadar ürün alabilmiş? Herhangi bir fabrikacının alabildiği kadar fındık alamamıştır. Bir kere kendi dinamiğini üst plana çıkartsın, üreticisi ona sahip çıksın. FİKOBİRLİK gibi değerli bir markanın bence fındık piyasasında borusu çok ses getirir olmalı maalesef yok. Sadece devlet onu yapsın, bunu yapsın olmaz öyle. Olay senin canın canda bizimkisi patlıcan mı ya döner.”

ZENGİN HER ZAMANKİ GİBİ BİRAZ DAHA ZENGİN OLDU.
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Asayiş Gazetesi