BAŞBAKAN YARDIMCISI VE HÜKÜMET SÖZCÜSÜ NUMAN KURTULMUŞ:
“HİÇ KİMSE TÜRKİYE’Yİ SİYASAL MEŞRUİYET, SAYISAL MEŞRUİYET KONUSUNDA GERİ GÖTÜRMESİN. BÖYLE BİR ŞEY KABUL EDİLMEZ. MİLLET OY VERDİYSE SANDIKTAN NE SONUÇ ÇIKTIYSA O SONUCA GÖRE ÜLKE YÖNETİLİR VE O ÜLKE MEŞRU BİR ŞEKİLDE YÖNETİLİR”
“SURİYE’DE YAKLAŞIK 350 BİN SURİYELİ’Yİ HAYATTAN KOPARMIŞ OLAN ZALİM BİR DİKTATÖRÜN VE O DİKTATÖRÜN REJİMİNİN DEVAM ETMESİ HER HAL VE ŞART ALTINDA MÜMKÜN DEĞİLDİR”
“MECLİS’E GİRECEK OLAN 4 PARTİNİN İÇERİSİNDEN BEŞİNCİ, ALTINCI PARTİ ORTAYA ÇIKAR DİYE DÜŞÜNÜLÜYORSA BU DEMOKRATİK BİR TAVIR DEĞİLDİR VE BÖYLE BİR TAVRIN İÇİNE GİRİLMESİNİN DOĞRU OLMADIĞI KANAATİNDEYİM”

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, demokrasinin kişilerin mütalaaları çerçevesinde şekillenen bir rejim olmadığını belirterek, “Hiç kimse Türkiye’yi siyasal meşruiyet, sayısal meşruiyet konusunda geri götürmesin. Böyle bir şey kabul edilmez. Millet oy verdiyse sandıktan ne sonuç çıktıysa o sonuca göre ülke yönetilir ve o ülke meşru bir şekilde yönetilmiş olur” dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, seçim çalışmaları kapsamında çeşitli programlara katılmak üzere Ordu’ya geldi. Ünye ilçesinde düzenlenen programlar öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Meşruiyet tartışmalarına değinen Kurtulmuş, “Türkiye’deki sistemin adı demokrasi. Demokrasi kişilerin indi mütalaaları çerçevesinde şekillenen bir rejim değildir. Demokrasiyi şekillendiren halkın iradesidir, sandıktan çıkan irade eğer AK Parti’yi tek başına iktidara getiriyorsa, eğer AK Parti 1 Kasım’da iktidara gelecekse ne kadar oy almış olursa olsun ülkeyi yönetir, meşrudur hiç kimse o eski dönemlerin, karanlık dönemlerin siyasal yeterlilik, sayısal yeterlilik tartışmaları vardı. Hiç kimse Türkiye’yi siyasal meşruiyet sayısal meşruiyet konusunda geri götürmesin. Böyle bir şey kabul edilmez millet oy verdiyse sandıktan ne sonuç çıktıysa o sonuca göre ülke yönetilir ve o ülke meşru bir şekilde yönetilmiş olur. Bunun dışındaki her söz demokrasiyi eksik anlamak demektir. Bunu kategorik olarak kabul etmek mümkün değildir” diye konuştu.

“SURİYE’DE BİRAN ÖNCE BARIŞ SAĞLANMALI”
Suriye’de yaşanan iç savaşa ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Suriye’deki savaşın artık sahada kazanını yok, bu uzunca bir süredir böyle. Dünyanın hiçbir ordusu Suriye’deki sonucu tek başına değiştiremez. Biz istiyoruz ki biran evvel Suriye’de Suriye halkının istediği istikamette bir değişiklik olsun, biran evvel ateşkes sağlansın. Şuanda binlerce silahlı örgütün olduğu Suriye, bir örgütler konfederasyonu haline gelen Suriye çok kısa bir süre içerisinde halkın iradesi ile şekillenmiş demokratik bir rejime kavuşsun. Maalesef bunun çok zor olduğunu görüyoruz. Bunun içinde bütün uluslar arası camianın Suriye savaşının içine girip, burada nasıl etkili olabiliriz, nasıl kendi istediğimiz siyasi sonucu elde edebiliriz diye değil tam tersine Suriye’de barışı nasıl sağlayabiliriz perspektifi ile hareket etmesi lazım. Rusya’dan da koalisyon güçlerinden de, diğer bölgesel güçlerden de beklediğimiz budur. Biz Türkiye olarak bölge halkının istediği istikamette bir Suriye’nin oluşmasını istiyoruz. Bunun için belki bir geçiş dönemine ihtiyaç vardır, bu geçiş dönemi içerisinde anayasa ve diğer yasal değişiklerle yapılması, bu süreçte de uluslararası gözlemciler heyetinin kontrol ettiği bir geçiş sürecinin olması şarttır öyle görünüyor. Ama ne olursa olsun eline bu kadar kan bulaşmış, Suriye’nin büyükşehirlerini yerle bir etmiş yaklaşık 350 bin Suriyeliyi hayattan koparmış olan zalim bir diktatörün ve o diktatörün rejiminin devam etmesi her hal ve şart altında mümkün değildir. Bunu uluslararası camiada istemiş olsa da buna Suriye halkı asla müsaade etmeyecektir. Barışı sağlayacak sürecin ortaya konulacak olması için kim ne biliyorsa, kim hangi teklifte buluyorsa, bunu ortaya koysun ve Suriye’de biran evvel barış sağlansın” şeklinde konuştu.

“1 KASIM’DA AK PARTİ TEK BAŞINA İKTİDARA GELECEKTİR”
Meclis’e beşinci parti söylemlerine vurgu yapan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Demokrasiye ya inanıyoruz ya inanmıyoruz, ne sayısal siyasal meşruiyet tartışması üzerinden ne Meclis’teki partilerin bir kısmının içerisinden, şu anda Meclis’e partiler giriyor. Meclis’e kaç partinin gireceğini bilmiyoruz. Ama Meclis’e girecek olan 4 partinin içerisinden beşinci, altıncı parti ortaya çıkar diye düşünülüyorsa bu demokratik bir tavır değildir ve böyle bir tavrın içine girilmesinin doğru olmadığı kanaatindeyim. Bu anlamda her parti iddiaları ile ortaya çıkar, er meydanına çıkar, sandık meydanına çıkar, seçim meydanına çıkar gücünü ortaya koyar milletten destek alır. İnşallah 1 Kasım seçimlerinde AK Parti tek başına iktidara gelecektir. Milletimiz sandık meydanında er meydanında, seçim meydanında AK Parti’yi istikrar için, siyasi ve ekonomik istikrar için iş başına getirecektir.”