ÜNYENETHABER

Asayiş Gazetesi

10 Kasım Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü Saygıyla Anıyoruz – Ebediyete İntikalinin 86. Yılı

10 Kasım Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü Saygıyla Anıyoruz – Ebediyete İntikalinin 86. Yılı
10 Kasım 2024 - 2:07

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, büyük lider Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938’de Dolmabahçe Sarayı’nda saat dokuzu beş geçe hayata gözlerini yumdu. Bu tarih, Türk milletinin hafızasında derin izler bırakan ve her yıl büyük bir özlem ve minnetle anılan bir gün olarak yerini aldı. 86 yıl önce ebediyete intikal eden Atatürk, Türk milletinin bağımsızlığı, çağdaşlaşması ve ulusal egemenlik ideali için büyük mücadeleler vererek bir milletin kaderini değiştirdi.

Mustafa Kemal Atatürk, yalnızca bir askeri deha olarak değil, aynı zamanda gerçekleştirdiği devrimlerle tarihin en önemli devlet adamlarından biri olarak hafızalara kazındı. 57 yıllık ömrünün büyük bir bölümünü milletine adayan Atatürk, bağımsızlık mücadelesinin lideri, Cumhuriyetin kurucusu ve modern Türkiye’nin mimarı olarak tarihteki yerini aldı. Vefatının ardından Dolmabahçe Sarayı’nda özel bir katafalka yerleştirilen naaşı, Türk bayrağına sarılı bir tabut içinde, başında silah arkadaşlarının nöbet tuttuğu şekilde üç gün boyunca milletin ziyaretine açıldı. Bu ziyaret, Türk halkının ona olan sevgisini ve minnetini göstermek için bir fırsat oldu.

Atatürk’ün Ankara’ya Nakli ve Anıtkabir Yolculuğu

Atatürk’ün naaşı, Dolmabahçe Sarayı’ndaki ziyaretlerin ardından 20 Kasım’da büyük bir törenle Ankara’ya nakledildi. 21 Kasım’da Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrine yerleştirildi ve burası yıllarca Atatürk’ün ebedi istirahatgahı olarak ziyaret edildi. 10 Kasım 1953’te ise düzenlenen bir devlet töreni ile naaşı Anıtkabir’e taşındı. Anıtkabir, bugüne kadar Türk milletinin Atatürk’e duyduğu saygının ve minnetin en somut sembolü olarak milyonlarca ziyaretçi ağırlamaya devam ediyor.

Atatürk’ün, milletine duyduğu sevgi ve bağlılık, onun liderlik yolculuğunun her aşamasında kendini gösterdi. Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde başlayan askeri kariyerinde, Harp Akademisi’ni 1905’te kurmay yüzbaşı olarak bitirmesinden itibaren, Makedonya’dan Trablusgarp’a, Balkan Savaşı’ndan Çanakkale’ye kadar birçok cephede başarıyla görev aldı. Çanakkale Savaşı’ndaki üstün başarısı ve “Anafartalar Kahramanı” olarak ünlenmesi, Mustafa Kemal’in halkın gönlünde yer etmesini sağlayan en önemli dönüm noktalarından biriydi.

Bağımsızlık Mücadelesi ve Cumhuriyet’in Kuruluşu

Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Mondros Ateşkes Antlaşması’nın ağır koşulları altında işgal edilen İstanbul’da, Mustafa Kemal Paşa bağımsızlık mücadelesi için harekete geçmeye karar verdi. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak Türk Kurtuluş Savaşı’nın fiilen başlamasını sağladı. Bu süreçte Erzurum ve Sivas Kongreleri ile ulusal mücadelenin temelini atan Mustafa Kemal, Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kurarak halkın iradesini temsil eden yeni bir yönetim yapısının temellerini attı.

TBMM’nin açılışı, Atatürk’ün liderliğinde tam bağımsızlık hedefinin somutlaştığı bir an olarak tarihe geçti. Birinci ve İkinci İnönü Savaşları, Sakarya Meydan Muharebesi ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi gibi Kurtuluş Savaşı’nın kritik dönüm noktalarında Türk ordusunun liderliğini üstlenen Mustafa Kemal Paşa, ülkesini düşman işgalinden kurtarmayı başardı. 9 Eylül 1922’de İzmir’e giren Türk ordusu, işgalci güçleri Anadolu’dan temizledi ve Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi zafere ulaştı.

Bu başarıların ardından, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi ve Mustafa Kemal Atatürk oybirliğiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Cumhuriyetin kurulmasının ardından gerçekleştirilen devrimler ve reformlar, Atatürk’ün Türkiye’yi modern dünyaya entegre etme çabasının en somut örnekleriydi. Eğitimde, hukukta, ekonomide ve toplumsal yaşamda yapılan devrimler sayesinde Türkiye Cumhuriyeti, kısa sürede çağdaş bir devlet yapısına kavuştu.

Atatürk’ün Vizyonu ve Devlet Adamlığı

Mustafa Kemal Atatürk, sadece bir askeri lider değil, aynı zamanda barışçı vizyonu ve ileri görüşlü reformlarıyla da tarihte iz bırakmış bir devlet adamı olarak kabul edilir. “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözüyle dünya barışına verdiği önemi vurgulayan Atatürk, Türkiye’yi uluslararası arenada saygın bir konuma taşımak için de büyük çaba harcadı. 24 Kasım 1934’te kendisine “Atatürk” soyadı verildi ve bu soyadının başka kişilerce kullanılması yasaklandı, bu da onun Türk milletindeki özel yerini ve saygınlığını yansıttı.

Atatürk’ün vefatının üzerinden geçen 86 yıl boyunca, onun mirası ve vizyonu, Türk milletinin yolunu aydınlatmaya devam ediyor. Her 10 Kasım’da olduğu gibi, bu yıl da saat dokuzu beş geçe tüm yurtta saygı duruşları ile anılan Atatürk, Türk halkı için bir kahraman, bir kurtarıcı ve bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin lideri, Cumhuriyet’in kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 86. yılında saygı ve özlemle anıyoruz. Onun bıraktığı miras ve Cumhuriyet değerleri, bugün ve yarın Türkiye’nin geleceğini şekillendirmeye devam edecek.

Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-