Milliyetçi Hareket Partisi Ünye İlçe Teşkilatı’nın resmi görevinden alınması yani fesh edilmesi sonrası toplantı yapan eski teşkilat, ülkücülerin birbirine düşürülmemesi gerektiğini belirttiler. Mhp eski ilçe başkanları Nedim Can ve Faruk Korkmaz’ın açıklama yaptığı toplantıya çok sayıda ülkücüler ve basın mensupları katıldı. Açıklama sonrası Eski Başkan Faruk Korkmaz, görevden alınan arkadaşlarına teşekkür belgesi taktim etti.

Milliyetçi Hareket Partisi Ünye İlçe Eski Başkanı Faruk Korkmaz

7 Haziran seçimleri sonrası artan terör saldırıları sonucu şehit olan tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve Türk milletine başsağlığı diliyorum. Cenab-ı hak bundan sonra bu acıları inşallah Türk milletine yaşatmaz.

BİZ DAVAMIZ İÇİN BURADAYIZ

Basın toplantımızın konusu; Milliyetçi Hareket Partisi Ünye İlçe Teşkilatı’nın resmi görevinden alınması yani fesh edilmesi. Bu süreç Milliyetçi Hareket Partisi’nin 1 Kasım seçimleri sonrasında seçimlerden maalesef yenilgiyle çıkmış olmamız sebebiyle başlatılmış olan tüzük kurultayıyla alakalı taraf olmamız. Biz neyin tarafı olduk. Biz Türk milletine, Türk milliyetçiliği fikriyatını iktidar olması için değişimin tarafı olduk. Biz şimdiye kadar mevcut gelen başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye hiçbir zaman hiçbir platformda hakaret etmedik, etmeyiz ve bundan sonra da etmeyeceğiz. Bizim bugün görevden alınmamıza vesile olan bazı yetkililer 1 Kasım seçimleri sonrası ve öncesinde ağza alınmayacak hakaretlerle sayın genel başkanımız Dr. Devlet Bahçeli’ye hakaret ederlerken biz gecemizi gündüzümüze katarak 7 Haziran’da da çalıştık, 1 Kasım’da da çalıştık. Ünye’de şimdiye kadar ki görev yapmış bütün yönetim kurulu üyeleri gibi adaylar için değil 3 hilalin iktidarı için çalıştık.

KOLTUK SEVDASI İÇİN YOLA ÇIKMADIK

Bizim koltuk ile alakalı bir hevesimiz olmuş olsaydı bu koltuklarda çok rahat kalabilirdik. Biz inanmadığımız hiçbir şeyi şimdiye kadar yapmadık bundan sonra da yapmayız. Çünkü bizler ülkücü harekete girdiğimiz günden bugüne öğretilen bir ülkücülük tanımı vardı. Bu ülkücülük tanımında ülkücü dosdoğru, ülkücü her şeyin en iyisini yapan, ülkücü haktan yanadır ve adaletlidir dendi. Bizi bugün görevden alan arkadaşlar bu tanımı ya unuttular veyahut işlerine gelmiyor. Çünkü şunu söylüyor sayın il başkanı; “Biz dedik ki değişimden yanasınız tamam ama imza vermeyin.” Diyor. Biz de buradan soruyoruz.  Ülkücülük nerede, nerede dosdoğru olmak, nerede adaletli olmak. Herkese mavi boncuk dağıtarak ülkücü harekete Türk milletine faydamız olacağına inanmıyoruz. Biz dünde inandığımız kişilerin gururla yanında durduk bugün de aynısını yapıyoruz.

Burada bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde rahmetli olan Giresunlu Şehidimiz Süleyman Kul’un ailesine yazdığı bir vasiyet var. Bu vasiyette yazıyor ki: “Canım annem ve babam. Can ciğer kardeşlerim. Üzülüp isyan etmeyin sakın. Sadece başucumda sağ elinizle bozkurt yapın. Çünkü Süleyman kimseye esir olmadı. Bozkurt yaparak hür yaşadı ve adam gibi ölecek.” Biz de Süleyman’larız. Biz de her zaman kimseye siyasi köle olmayacağız. İnandığımız doğruları her zaman söyleyeceğiz.

MHP’NİN İKTİDAR OLMASI İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ

Ülkücünün ülkücülere, Milliyetçi Hareket Partisi’ne Tük milletinin vatanın her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğu bu günlerde inşallah bu kutlu yürüyüşümüz tüzük kurultayından sonra yapılacak olan olağan üstü kongreyle değişimle taçlanarak Milliyetçi Hareket Partisi’nin iktidarıyla bu ülke inşallah daha güzel yerlere gelecek.

Biz diyoruz ki değişim olursa Milliyetçi Hareket Partisi iktidar olacak diyoruz. Diğerleri de diyor ki yüzde 8 olsun 10 olsun ama bizim olsun diyor. Hangi akıl tutulması bu. Biz hain oluyoruz, onlar dava adamı. Böyle bir düşünce nasıl olabiliyor. Biz şimdiye kadar ki izlediğimiz yolda hiç kimseye hakaret etmedik. Hiç kimseye… Ne değişim isteyene ne de istemeyene. Bundan sonra da etmeyeceğiz ama birilerinin de çıkıp şuna cevap vermesi lazım. Arkadaş! Devlet Bahçeli ile bu mevcut yönetim ile gerçekten inanıyor musun bu gidişatın hayırlar getireceğine. Yoksa genel merkezdeki koltuk kapma telaşı ile inanmadığın halde Devlet Bey’e biat mi ediyorsunuz? Bunun cevabını vermeleri lazım.

ÜLKÜCÜLER BİRBİRİNE DÜŞÜRÜLMEMELİDİR

Eski bir devlet geleneği var. Han her zaman en son sözü söyler. Ama töre konuşunca han susar. Bugün töre konuşuyor. Yani kurultay konuşuyor. Kurultayın delegeleri konuşuyor. Han’ın susma zamanı geldi. İnşallah genel merkezimiz bu yanlışından döner, törenin gereğini yapar. Ülkücüleri de birbirine düşürmekten vazgeçer. Allah büyük. İnşallah çok kısa bir zaman sonra yine bu kervan yola çıkacak. Yine bu salondaki insanlara daha fazlaları katılarak bu yürüyüşümüze devam edeceğiz. Sizlerin huzurunda tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.” dedi.

 Faruk Korkmaz’ın sözü kendisine vermesiyle konuşmasına başlayan Milliyetçi Hareket Partisi eski ilçe başkanı Nedim Can;

“Biz, Milliyetçi Hareket Partisi Ünye İlçe yönetiminde göre almış ve Ünye’de Milliyetçi Hareket Partisine mensup olmuş birçok dava arkadaşımız gibi 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri sonrasında bir değişimden yana bir tavır ve görüş ifade ettik. Ve bu görüşümüz neticesinde de genel merkezimize imza beyanında bulunduk.

“DEĞİŞİM” DEDİK

Biz Milliyetçi Hareket Partisinin inançlarını, maneviyatlarını değiştirelim demedik. Biz, milliyetçi Türkiye oluşturalım, ülkücü irade iktidar olsun, hükümetimizde bakanımız, milletvekilimiz ülkücü olsun dedik.  Siyasi partiler iktidar olmak için vardır.

BİZLER MEYDANLARDA SÖYLEDİK; “MİLLİYETÇİLİK VE DEMOKRASİ İKİ KARDEŞTİR”

Bu nasıl kardeşlik? Kendi içinde demokrasiyi uygulayamayan, demokrasiyi içselleştiremeyen bir hareket iktidar olursa nu millete, Türk dünyasına ne verebilir? Böyle olmaz dedik.

Önce kendi içinde demokrasiyi tesis etmesi gerekir dedik. O zaman tüzükteki hakkı olan 5’te 1 çoğunlukla tüzüğü toplayabilirsiniz dediler. Ama 5’te 1’i değil, üst kurul delegelerinin yarısına yakını imza verdi. Bize mahkemeyi gösteren Genel Başkanımız, mahkemenin karar vermesinden sonra bile “Bu kurultay asla olmayacak” diye hukuka ve demokrasiye resmen bayrak açtı. Biz bu millete hizmet etmek istiyoruz. Biz ülkücü hareketin iktidar olmasını istiyoruz.

ÜLKÜCÜLER ASLA SİYASİ KÖLE OLMAMIŞLARDIR, BUNDAN SONRA DA OLMAYACAKLARDIR.

Ülkücüler adaleti de bilir, haksızlığa karşı durmayı da bilir. Ülkücüler ihaneti görecek kadarda feraset sahibidirler. Biz kimseye hain demedik, kimsede bize hain diyemez. Biz hep haktan adaletten yana olduk, milliyetçiliğin iktidar olması için çalıştık.

Çok değerli bir düşünür; Sular yükselince balıklar karıncaları yer, sular çekilince de karıncalar balıkları yer” demiş. Bugünkü gücüne kimse güvenmesin. Kimin kimi yiyeceğine ancak suyun akışı karar verir. Bu su öyle bir sudur ki, sele de dönüşür ve önünde kimse duramaz. Allah izin verirse 15 Mayıs’ta yapılacak tüzük kurultayı sonrasında, milliyetçi hareket partisi için başkanlık seçimine gidecek olağanüstü kurultayda gerçekleşecek ve bizler Milliyetçi Hareket Partisi iktidarı için yeniden yollara düşeceğiz. Yeniden “Milliyetçi Hareket” ve yeniden “Ülkücü Hareket” diyeceğiz.

Ve sonra hep beraber diyelim ki;

Mehmedim sevinin başlar yüksekte!
Ölsekte sevinin eve dönsekte
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın elbet bizim elbet bizimdir!
Gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir!

Genel Başkanımızın ve Genel Merkezimizin yapması gereken  Ünye İlçe Başkanı ve  Yönetim Kurulunu bu davada çok ciddi emeği olanları fesh etmek değil, onları görevden almaktan ziyade yapmaları gereken bir husus vardı. O hususu huzurunuzda Başkanıma takdim etmek istiyorum. Fesh edilmeyi asla kabul etmeyerek, bunu bir madalya kabul ediyorum. “ dedi.