Mimarinin ihtişamı ile manevi derinliğin aynı anda buluştuğu şehirlere yeterince sahip çıkamamış olmamız gelecek adına çocuklarımıza karşı yaptığımız bir kötülüktür.
Oysa ki ecdadımız sadece şehirler yapmakla kalmamış, onlara ruhlar vererek bize ait hale getirmiş ve emanet etmişlerdir.
Şimdi ise bizler ne yaptık ,şöylemeye gerek var mı?Herşey göründüğü gibi ortada değil mi?
Estetikten,sanattan,kültürden ve sosyal yaşamdan uzak rezil binalarla kentleri kendimize modern hapishaneler yaptık.
Evet sıra artık bu aç gözlü ve tamamen yok etme üzerine kurulu kentleşme zihiyetinin son bulmasına geldi.
İlk adımı da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan atmıştı.Üzerine basa basa dikey mimari yok yatay imarlaşma var demişti.Lakin buna kaç belediye başkanı uydu veya bizi yönetenler uydu mu Ordu örneği ortada.
Güzelim şehirler adeta kum,demir,cimento çöplüklerine dönüştürüldü.Ne için rant için,ne için müteahhit ve ahbap çavuşların kazanması için.
Artık bu imar rezaletine dur demenin zamanı geldi.
Gazetemizde de yayınlanan ve ulusal basında yer alan başta Ordu Belde evlerinin örnek gösterildiği karadenizdeki imar rezaleti için, Ordu büyükşehir başkanı Hilmi Güler düğmeye baştı.
Tepkilerin cığ gibi büyüdüğü Ordu’da ,sosyal medya kullanıcıları , siyasiler ve yazarlar belediyelerin imar planlarını yeniden gözden geçirmesini, çirkin yapılaşmalara müsaade edilmemesini istiyor.

Sevindirici haber ise çok geçmeden geldi.Ordu Büyükşehir Belediyesi’nce kent siluetini bozan binalarla ilgili düzenleme yapılacağı ve her türlü hukuki sürecin başlatılacağı öğrenildi.