Samsun TUYAP’TA ekoloji sorunları tartışıldı

Samsun TÜYAP’ta Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin düzenlediği “Ekoloji sorunları ve mücadele deneyimleri” konusunda yapılan söyleşide ülkenin her tarafında yaşam alanlarına, doğaya ve tarım alanlarına yönelik saldırılara karşı herkesin taşın altına elini sokması gerektiği vurgulandı.

5. Karadeniz Kitap Fuarı’nda “Karadeniz Salonu’nda” yapılan söyleşiye Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) Sözcüsü Mehmet Özdağ ve Ordu Çevre Derneği yönetim kurulu üyesi-yazar Coşkun Özbucak katıldı. EGEÇEP Yürütme Kurulu Üyesi-yazar Özer Akdemir uçakların rotor yapması nedeniyle söyleşiye katılamadı.

Toplantıda yapılan konuşmalarda ülkenin her tarafında maden aramaları, taş ocakları, RES, HES, JES gibi çalışmalarla suların kirletildiği, tarım arazilerinin ve ormanların yok edildiği, yaşam alanlarının betonlaştırıldığına dikkat çekildi.

Ovalar yok oluyor

SAMÇEP Sözcüsü Mehmet Özdağ, Samsun ve Sinop illerinde yaşanan sorunları dile getirerek, “Samsun’da özellikle Çarşamba ve Bafra ovaları tehdit altında. Bafra’daki göletler kuruyor, kuş cenneti yok oluyor; betonlaşma sürüyor. Çarşamba ovası sanayi bölgesi yapılmaya çalışılıyor. Yani tarım arazileri yok ediliyor. Şehir içinde var olan yeşil alanlar yok ediliyor. Şehir betonlaştırılıyor. Verilen mücadele sonunda Gerze’de ve Terme’de yapılmak istenen kömür termik santralleri durduruldu ama Sinop’ta yaşananlar bir başka felaket. Nükleer santralle en büyük zarar verilecek.” dedi.

Yer seçilere de değinen Özdağ, yerel yönetimler ekolojiyle doğrudan bağlantılı,  kamu yararı, halk yararı gözeten bir belediyecilik yapılmalı. Seçimleri bu nedenle değerlendirilmesi gerekliliğine dikkat çekti.

Ekoloji Birliği dağınıklığı gideriyor

ORÇEV yönetim kurulu üyesi yazar Coşkun Özbucak da yaşanan sorunlara değinerek “Ülkenin her tarafında yaşam alanlarına, derelere, ormanlara, tarım alanlarına yönelik saldırılar var. Yerellerde yaşanan her sorun bir başka yerde de yaşanıyor. Yani sorunlar bir bütün. Samsun kendine göre yaşadığı sorunla uğraşırken Aydın’ı; Kazdağları, Munzur’u; Ordu, Rize’yi görmezse yerellerdeki mücadelenin bir anlamı yok. Kalıcı başarı elde edilemez. Bu nedenle ülke genelinde 60 dernek ve platform bir araya gelerek Ekoloji Birliği’ni kurdu. Artık yereldeki bir soruna karşı mücadele genel mücadeleyle birleştirilerek ortak mücadele etme olanağı yaratıldı.” dedi.

Resmin bütününü görelim

            Özbucak, konuşmasında kişisel ve kurumsal sorumluluklara değinerek, “Yaşanan sorunlara karşı verilen mücadelede kişisel ve kurumsal sorumluluklarımız var. “Beni ilgilendirmiyor”, ya da “Beni etkilemiyor” deme hakkımız yok. Doğrudan etkilemese de ilgilendirmiyor diyemeyiz. Yaşadığımız topluma, halka karşı insan olarak sorumluluğumuz var.  Geleceğimizi olumsuz etkileyen her girişime karşı tavır almalıyız. Hem de birliktelik kurarak. Bunun dışında kurumsal sorumluluk daha büyük. İşçi, kamu emekçileri sendikalarını, odaları, her tür derneği, hele de partilerin tümünü ilgilendirir ekoloji sorunları. Ülkenin gündemi haline gelen ekoloji mücadelesi nedeniyle partiler tüzük-programlarına “çevre-ekoloji” kavramlarını almaya başladılar. Bu önemli bir gelişme ama yeterli değil. Bu konuda mücadele de etmeliler, verilen mücadelelere katılmalılar.” dedi.