Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakalarında yaz mevsimi itibariyle meydana gelebilecek artışlar nedeniyle kene uyarısı yaptı.

Ordu bölgesinde yeşil alanın çok fazla olması ile birlikte sıkça rastlanan  Kırım Kongo Kanamalı Ateşi halk dilinde Kene Isırması diye bilinen vakaların meydana geldiği görülmektedir. Bunun üzerine Çakır Medya/Ünye Net Haber ailesi olarak vatandaşlar için alınabilecek tedbirler ve bu hastalığa yakalanmama noktasında Ünye Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Saliha YEŞİLDUMAN ile kısa bir röportaj gerçekleştirdik.

Ünye Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Saliha Yeşilduman, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığının kene kaynaklı bir enfeksiyon olduğunu, çoğunlukla keneler aracılığıyla insanlara bulaştığını söylerken, hastalıktan korunma yöntemlerine ilişkin olarak da bilgiler verdi.

Ünye Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Saliha YEŞİLDUMAN;

”Kırım Kongo Kanamalı Ateşi çoğunlukla keneler aracılığı ile hayvanlardan insanlara bulaştırılan mikrobik bir hastalıktır. Ancak hastalık hayvanlarda belirtisiz seyrederken insanlarda öldürücü olabilmektedir. Virüs, sığır ve koyun gibi Hyalomma keneleri için konak olan hayvanlarda belirtisiz enfeksiyon ve bir hafta kadar süren geçici viremi (kanda virüsün bulunması) oluşturmasına rağmen, insanlarda hastalığa neden olmaktadır. Küçük memeli hayvanlarda da viremi ve hafif enfeksiyon oluşup keneler için kaynak oluşturabilmektedir. Bir bölgede, kenelerin ve keneler kan emdiğinde bulaşmayı sağlayacak kanında virüs bulunan hayvanların bol olması önemli bir faktördür.

Hastalık mevsimsel özellik göstermektedir. Genel olarak Mayıs ve Ekim ayları arasında görülmesine rağmen, değişik aylarda da görülebilir. Hastalık için çiftlik çalışanları, çobanlar, kasaplar, mezbaha çalışanları, hayvancılık ile uğraşanlar, veteriner hekimler, veteriner sağlık teknisyenleri, akut hastalarla temas olasılığı bulunan salgın bölgelerde görev yapan sağlık personeli, askerler, kamp yapanlar risk altındadırlar. İnsan vücuduna yapışan keneler mümkünse sağlık kuruluşuna gidilerek çıkartırılmalıdır. Eğer kene yapışan kişi, kendisi çıkaracak ise yapışan keneler öldürülmeden, ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan, bir pensle veya cımbızla doğrudan düz olarak, döndürmeden yavaşça çekilip alınmalıdır. Isırılan yer bol sabunlu suyla yıkanıp temizlendikten sonra iyotlu tendirdiyot sürülmelidir. Vücuda tutunan kene ne kadar erken çıkartılırsa hastalığa yakalanma riski de o kadar azalır” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Bütün kenelerin hastalık virüsü taşımadığını bu yüzden insanı ısıran her kenenin hastalık bulaştırmadığını dile getiren Ünye Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Saliha YEŞİLDUMAN, hafife alınmaması gerektiğini ve gereken tedbirin elden bırakılmaması gerektiğini söyledi.

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı belirtilerine ilişkin de bilgiler veren Ünye Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Saliha YEŞİLDUMAN;

”Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı insanlarda; hastalık, ateş, üşüme, titreme, yaygın kas ağrıları, bulantı, kusma, ishal, yüzde kızarıklık, karaciğerde büyüme ve kanama ile kendini gösterir. Ateş, kırıklık, kas ağrısı, iştahsızlık, baş ağrısı, aşırı duyarlılık, sırt ağrısı, kol ve bacaklarda ağrı, mide bölgesinde ağrı, bel bölgesinde ağrı gibi belirtiler ile ani olarak başlamaktadır. Bazen bu bulgulara kusma, karın ağrısı ve ishal ilave olabilmektedir. Gövde, kol ve bacaklarda cilt içi kanama görülebilir. Burun kanaması ve değişik alanlarda kanama bulguları bulunabilir.” dedi.

Akabinde hastalıktan korunma yöntemlerine ilişkin olarak da bilgiler veren Ünye Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Saliha YEŞİLDUMAN;

”Tüm enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi Kırım Kongo Kanamalı Ateşinde de korunma ve kontrol önlemlerinin alınması çok önemli ve gereklidir. Hayvan barınaklarına, kırsal alanlara, orman kenarı ve tarım arazileri ile bu gibi yerlere gidenler mümkün olduğunca vücutta açık kısım kalmamasına özen göstermeli kenelerin daha kolay fark edilmesi nedeniyle açık renkli elbiseleri giymeyi tercih etmelidirler. Kenelerin vücuda girebileceği yerlerin kapatılması gerekmektedir. Terlikle ve kısa paçalı giysilerle bahçelerde dolaşılmamalıdır. Kırsal alandan, orman kenarından ve bahçelerden dönüşte mutlaka vücut ve elbiseler kontrol edilmeli kene olup olmadığı araştırılmalıdır. Hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir. Hayvanlara yapışan keneler kesinlikle elle alınmamalıdır. Bu şekilde bir temasın söz konusu olması halinde, temas eden kişinin iki hafta süreyle ateş ve diğer belirtiler yönünden takip edilmesi gerekmektedir. Ateşin 38,3 °C veya üzerinde olması halinde acilen tam teşekkülü hastaneye başvurulmalıdır. Hasta olan kişilerin kullandığı malzemeler ve tuvaletler çamaşır suyu ile dezenfekte edilmelidir. Bir diğer önemli hususlardan birisi de piknik amaçlı olarak su kenarları ve otlak şeklindeki yerlerde bulunanlar döndüklerinde, mutlaka üzerlerini kene bakımından kontrol etmeli ve kene varsa usulüne uygun olarak vücuttan uzaklaştırmalıdır. Çalı, çırpı ve gür ot bulunan yerlerden uzak durulmalı, bu gibi yerlere çıplak ayakla veya kısa giysilerle girilmemelidir.” şeklinde açıklamalarda bulunarak  kene tutunmasından sonra 10 gün içerisinde Ateş, Halsizlik, Kusma, İştahsızlık, Karın Ağrısı, Baş Ağrısı, Bulantı ve İshal gibi şikayetler ortaya çıktığı taktirde bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini dile getirdi.