Size enteresan gelecek bir konuyu ele almak istedim.

İmamdan siyasetçi olur mu?.

Şimdi kiminiz dedi olmaz, kiminiz dedi olur. Olmaz diyenlerin tepkisi şu, imamlarımız her fikirden, her siyasi görüşten insanın önüne geçip namaz kıldırıyor, siyaset yapan bir imam belli bir partinin fikirlerini savunacağı için cemaatin liderliğini yapamaz, bu durumda  zıt fikirli cemaat camiye gelmez. Bu durumda imam cemaati böldüğü için siyaset yapamaz. Herkes bu duruma bölünme olacağı için imam siyasetten uzak dursun dedi. Doğrusu da bu tabi. Ama imam emekli olmuş görevde değilse vs mihraba geçmiyorsa o zaman siyaset yapabilir mi, bir bakalım.

Şimdi diğer görüşü ele alalım. Kimileri de imamdan siyasetçi olur diyor. Bu da doğru bir görüş.

Konuyu enine boyuna masaya yatıralım, bakalım sonuç ne çıkacak.

Siyasetçi ne iş yapar vazifesi nedir. Herkes dedi ki devleti yönetirler, insanlara hizmet ederler, dünya devletleriyle köprü vazifesi görürler vs.

Bir siyasetçide olması gereken vasıflar nelerdir.

Siyasetçi dürüst olacak. İmamlar dürüst insanlardır.

Siyasetçi güvenilir olacaktır. İmamlar güvenilirdir.

Siyasetçi dakiktir.  İmamlar her gün 24 saat hazır kıta teyakkuz halindedir, kimin ne derdi sıkıntısı varsa koşarlar.

Siyasetçiler sakin insanlardır. Cemaatten öyle insanla muhatap olur ki imam adamın bir küfretmediği kalır imam yine sakin ve yumuşak davranır, ha bazen küfürde işitir imam.

Siyasiler vatandaşlarının daha mutlu bir hayat sürmelerini sağlayan ortamları oluştururlar.

Siyasetçi, kriz zamanlarında durumu idare edebilip başa çıkabilen kişidir.

Siyasetçi, ülkenin değerlerinin ve hedeflerinin bilincinde olan kişilerdir.

Siyasetçi etkili karar verebilen kişidir. Doğru karar veren bir siyasetçi her zaman başarılıdır. Siyasetçilerin verdiği kararlar toplumu etkileyeceğinden doğru zamanda doğru tercihlerin yapılması çok önemlidir. Verilen kararın arkasında durulması da seçmenin karar vericiye karşı güven duymasını sağlamaktadır. Günümüzde vatandaş hem güvenmez hem oy verip yetki verir, çok tuhaf bir durum.

Siyasetçi iyi bir iletişim kuran kişidir. Siyasetçi seçtiği cümlelerle kitleleri etkileyebilmeli, insanlarla birebir diyalogları güçlü kişidir. İmamlar da bu özellik fazlasıyla var zaten.

Siyasetçi görevini layıkıyla yapan kişi olmalı. İmamlar bu hususta tam bir örnektir, cemaat beş vakit denetimcidir imamlar üzerinde.

Size soruyorum, siyasetçi küçüklüğünde ilk derslerini camide imamdan almamış mıdır?. O zaman güven duyulan imam neden toplumları yönetmeye talip olunca olmaz deniliyor. İmamlar tâ geçmişten günümüze çocukları yetiştiren, öğrencilerine hep  doğruyu, istikameti öğreten kişilerdir. Fakat toplumları yönetme vazifesi verilmek istenmez. Neden biliyor musunuz, insanlar şunu çok iyi bildikleri halde, imamlar hak yemez, yalan konuşmaz, zulmetmez, devlet malını emanet bilip korurlar, dürüsttürler, yani İslami vasıflara sahiptirler deyip imam nasıl yönecek diyorlar. Peygamberler ve onlardan sonra gelenler nasıl adâletle yönettiyseler öyle yönetirler.

Bir kısım insanlar imamların yönetiminden korkar, çünkü o insanlar toplumun kanını emmektedirler, imamın imanının buna müsaade etmeyeceğinden korkarlar ve toplumu etkilemek için derler ki “imamdan başkan mı olur”. Hep o sömürücüler galip geliyor nedense.

Konuyu fazla uzatmadan tekrar soralım, imamdan siyasetçi olur mu?. Yukarıda bir siyasetçide olması gereken hasletlerin hepsi ve daha fazlası bir imamda var ve biz küçük yavrumuzu eğitsin öğretsin diye imama teslim ediyorsak, imama güveniyorsak, ahiretimizin Cennet olması için sözüne güvenip arkasında namaza duruyorsak neden imamdan siyasetçi olmaz diyelim.

Adaletin timsali Hz. Peygamber ve ashâbı olduğuna göre, onlar imanlarıyla, inançlarıyla, sadakatleriyle nasıl ki asrı saadeti yaşattılar, onların varisleri imamlarda aynı iman ve inançla bulundukları toplumlara asrı saadeti yaşatırlar. Biz bunun örneklerini dünya tarihinde çok gördük. Fatih Sultan Mehmet han imanıyla inancıyla peygamberimizin müjdesine nail oldu.

Şu sözüme inanın ve güvenin imamlar siyaseti bir kısım siyasilerden daha çok güzel yaparlar, yeter ki vazife verilsin. Korkmayın imamlar adaletlidir, haram yemezler, kimsenin malına göz dikmezler, adam kayırmazlar ki peygamberimiz (sa) işi ehline veriniz dediği gibi onlarda işi ehline verirler.

Şimdi ilk başa dönersek, ilk haklı olan kişilerin haklılığını da göz önünde bulundurarak ki doğrudur, mihraptaki imam siyasetle meşgul olmayıp umuma hizmet etmelidir, fakat görevden ayrılmış, emekli olmuş bir imama da bu görev verilmeli hatta imamlar bu işe teşvik edilmeli.

Şunu da diyebilirsiniz, imam hocalıktan anlar yönetmekten anlamaz diyebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz. Bir imamın otuz yıl görev yaptığını varsayarsak, imam efendi bu zaman zarfında bin bir türlü psikolojiyi yönetmek zorunda kaldığı ve tecrübelerle dolu bir hayat yaşadığı herkesçe malumdur.

Şunu biliyormusunuz, günümüz imamlarının büyük çoğunluğu genelde iki üniversite mezunu.

!!!! İmam bir yeri yönetirken zaten bilgili, liyakatli, tecrübeli, işinde ehil olan, toplum psikolojisini iyi bilip yönetebilenlerden kurar. Kendisi sadece yönetimin başına koyduğu yetkili kişileri denetlese yine başarılı olur.

İmamlar istişareye önem veren kişilerdir. Bir konu toplumu ilgilendiriyorsa mutlaka istişareye baş vurur.

Hâlâ olmaz diyorsan da yapacak bir şey yok,

Son sözümüz olsun bu yazımızda. İşi ahlaklı, dinine, örfüne, tarihine, devletine, milletine, bayrağına bağlı, adâletten ayrılmayan insanlara veriniz. Nere bulacağız demeyiniz, arayınız bulursunuz.

Beni her nerede olursam olayım Allah (CC) beni görüyor, ben Allah’tan (CC) korkarım diyeni bulun ve başınıza lider yapın, korkmayın, yılmayın. 

Orhan GÜLER