Son yıllarda  Diyanet camiasında üzücü intihar olayları maalesef  çoğalmıştır..

Maalesef bir din görevlisinin canına kıyması hoş olmasada içinde bulunduğu son durumun neler olduğunu neler yaşadığını, onu bu duruma getiren cinnet getirecek sebeblerin neler olduğunu bilemeyiz..

Bu kurumda yıllarca hizmet eden birisi olarak yazmak istedim…Teşkilât o kadar geniş alan da hizmet eder ki personeli kılcal damar gibi ülkenin her karış toprağında en kırsal bölgelerde dahi mevcuttur..

Diyanet camiasının personeli yirminin üzerinde farklı sendikalara bölünmüş   olup üye yapma üye kapma yarışı devam etmekle birlikte senin sendikan  benim sendikam, güçlü zayıf gibi tartışma ve kavgalar devam etmektedir..Güçlü sendikaya üye iseniz nakil tayin ve görevlendirme önceliğiniz liyakat ve donanımın kariyerin önüne geçer..

Görev yaptığınız mahallede halk ve muhtar ile probleminiz olduğunda çoğunlukla kurumunuz size sahip çıkmaz, en kolay yol cami cemaatini ve mahallesini tayin edemeyeceginize göre imamı tayin etmek, bu da istemediği bir yere gitmesi haklı dahi olsa personeli üzmektedir..  Güçlü sendikaya üye olmazsanız baskı altındasınız demektir..

Dört yıl ilahiyatı okumuş yüksek lisansını tamamlamış hafız-ı kelam bir personelin dağ başında boş mahalleyi beklemesi, referans bulamayışı, şehir merkezine nakil olamaması personelin motivasyonunun dip yapmasına sebeb olmaktadır.. ya sendikanız güçlü olacak yada referansınız, puanınız ve donanımınız çoğu kez yeterli olmaz..

Günümüz de açık örneği Ramazan ayında hatimle kılınan teravih namazlarına yirmi kilometre uzak kırsal daki personelin görevlendirilmesi, neden bu hafiz arkadaşların nakillerde önceliği olmaz ki..?

Hele bir de evli olup çocukların şehir merkezindeki okullara gitmesiyle yuvaları ikiye bölünür, dağ başından şehre otuz kilometre git gel  mekik dokur garibanım..

Kurum içinde hak bildiğiniz davada ses çıkartmanız sizin ezilmenize vesile olur..en iyi personel gelene ağam gidene paşam diyendir..

Kurum içersindeki Aile ve Rehberlik birimi bence en evvela kendi personelinin derdiyle ilgilenmeli…

Ayrıca her yıl MBSTS nedir yahu?..Ne kadar iyi puan alsanızda mülakat da elenirsiniz..

Elbetteki bu saydıklarımız intihar nedeni olmamalı ve değildir de…

Ailevi ve sosyal sebeblerde elbetteki vardır, din görevlisi de neticede bir insan. Beşerdir şaşar…

Bazı intihar bildiğimiz vakalar intihar görüntüsü verilmiş  cinayetmidir Allahü alem, biz bilemeyiz..

Netice de demem o ki sendikalar personelin problemlerini çözmekten ziyade personeli birbirinden uzaklaştırmakta olup birlik beraberliğin bozulmasına vesile olmaktadırlar..

Müftülüklerimizde bir birim olmalı, sadece personelin sosyal problemini çözebilecek takip edebilecek..

Her ay bir iki vaka duymak istemiyoruz..

Sırf siyasi parti programına cemaati davet etmedi diye sürgün olan imamlar olmamalı..

İmam muhtarın ve cami derneği yönetiminin emrine itaat etmedi diye suçlu yapılmamalı. ..

Hiçbir güvenliği olmayan imam hedef olmamalı..

Camilerde imamları dövmeye kalkanlar en ağır cezayı almalı..

Diyanet personeli siyasetin emrinde olmamalı,siyaset üstü olmalı,Peygamber vekilliği olmanın itibarını görmeli. .

Çok değerli çalışan din görevlisi kardeşlerim! Sizler kur ‘an ve sünneti en iyi bilenlersiniz..Dünya mevkii ve makamları için şak-şak cılık,  yalakalık, yağcılık yapmayan sizlerin ellerinden ayrıca öpüyorum.. Sizleri doğru bildiğiniz hak yolda ilerlerken Malık görmüyorsa görmesin,  Halikin sizi görmesi size yeter be hocam… Yeter ki sizler asrı saadetin ensar ve muhacir kardeşliğini yaşayın yeter…

…..

Hak hukuk ve adaletin en iyi uygulandığı yer Diyanet olmalı ki örnek alınsın…Kuran ve sünnetin en iyi yaşandığı ve uygulandığı yer Diyanet olmalı ki örnek alınsın …

Herşeyin en doğrusunu Yüce Rabbimiz bilir..

Doğru olmasada çözümü hayatına son vermekte bulan rahmetli meslektaşlarımıza Yüce Mevladan Rahmet ve mağfiret diliyorum..mekanları cennet olsun..

13.03.2024.Faruk ATEŞ.