VATANDAŞIN EV ALMA HAYALİNE BİR DARBE DE ÇİMENTO FİRMALARINDAN!!!

Ülke Ekonomimizin Lokomotif sektörlerinden önde gelen İnşaat sektörünü ele aldığımızda, bu sektörün en önemli dinamiklerinden olan çimentoya, pandemi döneminde uygulanan zam yapmama politikasının aynen uygulanması gerektiği kanaatindeyiz. Söz konusu çimento firmalarının kendi aralarında,  kendi sektörlerini koruma anlamında yaptıkları %43’e varan zam oranının sektörün tüm paydaşlarını zora sokacağından kabul edilmesi mümkün değildir. Tüm üretici firmaları ülkemizin geçirdiği bu sıkıntılı günlerde sağduyuya davet ediyoruz.

Gelen bu zam sonrası vatandaşın ev alma planları, önce bankaların astronomik kredi faiz oranları, şimdi de çimento fiyatlarının artmasıyla başka baharlara kaldı.

Gelen bu keyfi zammı anlamak mümkün değil. Elektrik fiyatı mı? doğalgaz fiyatı mı? personel fiyatı mı? Mazot fiyatı mı? Dolar mı yükseldi?…

Öyleyse böylesine bir zammın gerekçesi ne?

Şu bir gerçek ki, hiç bir gerekçesi yok!

Çimento üreticileri artık rekabet etmiyor. Birlikte karar alıyorlar. Belirli çevredeki çimento firmaları ortak karar alarak karlarını belirliyor ve sektör paydaşlarına  başka alternatif kalmayacak şekilde, hiçbir rekabet şansı oluşturmadan fiyatları belirliyorlar. Rekabet kurulunun konuyu ivedi bir şekilde incelemesini talep ediyoruz. Konu oldukça hassas ve Millidir. Ülkemizin çimentosu ve harcı ile kimseyi oynatmayız.

Peki bu kartelleşme tavrı devlet tarafından nasıl karşılanıyor. Sayın bakanımız Mehmet Şimşek Ekonomimizi düzlüğe çıkarmak ile meşgulken, emekliye ve asgari ücretliye hiçbir taviz verilmezken, millet ekonomik kurtuluş savaşı verirken, bazı sektörlerde yapılan bu pervasızlığı kabul etmiyoruz. İnşaat sektörü, ekonomimin can damarıdır. Bu damar, tekstilden mobilyaya diğer bütün sektörleri besler. Eğer bu damarda bir tıkanıklık olursa diğer bütün sektörler kansız kalır.

Maliyet hesabı formülü, parametrelerinin dışına çıktı. Bir parametre değiştiğinde, bu değişimin birim ağırlığa etkisi gözetilmeden, bütün fiyat aynı oranda değişir oldu. Milletimizde zaten alıştı mantığını da gözeterek yapılan bu zamların tümüne karşıyız. Eğer bugünlerde millet olarak ekonomik bir kurtuluş savaşı veriyorsak hepimiz eşit oranda sorumluluk almalıyız. Bu iş emekli ve asgari ücretlinin sırtına vurulup çözülecek durumu çoktan aşmıştır. Öyleyse hep beraber  eşit sorumluluk alarak bu işin üstesinden gelmeliyiz. Ülke olarak bu işin üstesinden geleceğimize inancımız tamdır.

Ancak hiçbir gerekçe olmadan yapılan ve yapılacak olan zamlara tahammülümüz yoktur. Bu amaçla her platformda önce sivil toplum örgütleri olarak bizler, sonra da milleti, bu fahiş fiyat zulmüne dur demeye çağırıyor, serbest piyasa maskesi altında, ekonomi üzerindeki kartelleşmelerin ve devlet otoritesini nasıl hiçe saydıklarının farkında olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Devletimizin yetkili organlarını bu ve benzeri eylemlere karşı gerekeni yapacağına olan inancımızı bir kere daha vurguluyoruz. Bu ülkede artık ekonomik krizler birileri için fırsatı olmamalı diyoruz.