eskort samsun

ÜNYENETHABER

Planlarınıza İş Güvenliğini Dahil Edin

Planlarınıza İş Güvenliğini Dahil Edin
09 Mayıs 2016 - 10:15

xc

“İş sağlığı ve güvenliği insan hayatına verilen değerdir.”

İş sağlığı ve güvenliği konusu çalışma hayatının temel konularından birisidir. Gelişmiş ülkeler, insana ve çalışana değer vererek ekonomik büyümesini sağlamaktadır.  Öncelikli amaç, insana yakışır çalışma ve yaşama şartlarını oluşturmaktır.

Tüm çalışanların, İş Sağlığı ve Güvenliği Haftasını kutluyor, iş kazalarının ve buna bağlı olarak meydana gelen işçi kayıplarının son bulmasına vesile olmasını temenni ediyor, sağlıklı ve güvenli bir yaşam, kazasız, belasız, sağlıklı günler diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Tekniker (Teknik) ve meslek elemanları (İktisadi) lise ve ya ticaret veya teknik lise eğitimi üzerine 2 yıl meslek yüksek okullarında teknik ve mesleki eğitim alarak iş hayatına başlayan ve bu alanda ülkemizin bilgi ve teknoloji çağını yakalaması için belirli ölçeklerle tasarım ve proje yapan, uygulama da sahada en büyük sorumluluğu alan meslek guruplarıdır.

Sanayileşme ile birlikte ortaya çıkan teknolojik gelişmeler bir yandan toplumsal dönüşüme hız kazandırarak toplumların Srefahına hizmet ederken, diğer yandan insan hayatı ve çevre için çeşitli riskleri de beraberinde getirmektedir. İnsan ve çevre sağlığı ile işyeri güvenliği açısından oluşan tehditler, işletmeleri de ağır sonuçlarla karşı karşıya bırakabilmektedir.

Ülkemizin iş kazalarında Avrupa birincisi ve dünya üçüncüsü olduğu göz önüne alındığında, İş sağlığı ve güvenliğinin ne durumda olduğu ortadadır.

Hızlı gelişen bilim, teknoloji, kalkınma ve sanayileşme süreçlerinin çalışma yaşamı ve güvenliği süreçlerine aynen yansıdığını söylemek güçtür.

 

Sanayileşme ve kalkınmanın bedeli; hiçbir zaman, iyi eğitilmiş, yeterli derecede beslenen, iş kazalarından ve meslek hastalıklarından gereği gibi korunan, işsiz kalma ve işini kaybetme korkusu yaşamayan, örgütlenmeleri engellenmeyen, sosyal güvenliğinden endişe duymayan; kısaca insanın refahı, mutluluğu, sağlığı ve güvenliğinden ödün vermek olmamalıdır.

Çalışılan ortamın ve üretim süreçlerinin yetersiz ve olumsuz koşulları, çalışanların en temel hakkı olan sağlıklı yaşama ve çalışma hakkını tehdit etmektedir. Bu nedenle İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda gerekli önlemlerin alınması bir zorunluluk olmaktadır.

İş Mevzuatı ekseni “insan” olan çağdaş bir yapıya kavuşturulmalıdır.

Sosyal bir hukuk devletinde; iş yasaları işveren çıkarları için değil, çalışanların hakkını korumak ve geliştirmek için çıkarılır.

Esnek ve kuralsız çalışmayı, işçiyi başka işverenlere kiralamayı, taşeronlaştırmayı yasal hale getiren, kıdem tazminatlarını, fazla mesai ücretlerini, sendikal hak ve yetkileri budayan yasa yerine konunun tüm taraflarının katılımı ile demokratik bir yasa çıkarılmalıdır.

Dünyada ve ülkemizde ürkütücü boyutlara gelen çocuk işçilik konusunda, çocuk emeği sömürüsü ortadan kaldırılmalı, çocukların rehabilite edilmesi, eğitilmesi ve ailelerine kazanç getirici olanaklar sağlanmalıdır. Ucuz iş gücü olarak görülen kadın işçilik konusundaki tüm olumsuz uygulamalar kaldırılmalıdır.

Bugüne kadar kime gidip sorunlarımızı kendimizi anlattığımızda hiç kimse bizlere haksızsınız demedi. Ancak; 2 milyon teknik eğitim almış kişilerin karşılaştığı sorunların her geçen gün azalmasını beklerken aksine artarak süren sorunlarımızın çözümüne yönelik somut adım atılmamaktadır. Bugün hemen hemen her mesleğin bir odası varken 2 milyon farklı branşlarda TEKNİKER lerin odalarının olmayışı sorunun asıl kaynağıdır.

Okurken Üniversiteli olup, mezuniyet sonrasında hiçe sayılan, başka mesleklere yöneltilen, almış olduğu teknik eğitimin devamı lisans tamamlamasına izin verilmeyen, teknik eleman tanımına alınmayan teknikerlerin yaşadığı acı gerçeği herkes bilmelidir.

2 yıl Üniversite Teknik eğitim alan Teknik Elemanlar “Teknikerler” işi mutfağında öğrenmekte olup, İş sağlığı ve güvenliği, her kazanın önlenebilir olduğu anlayışıyla yönetim becerisine sahip eğitimli nitelikli teknik bilgiye ve donanımız sahip kişilerdir.

Tüm Meslek Yüksek Okulları Teknik Program mezunlarına “Teknikerlere” tehlike sınıflarına göre insan sağlığında iş kazaları önlenmesinde iş güvenliğinde mutlaka görev almalıdır ki İş yerleri mezarlık olmasın.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği meclisinin raporuna göre; İşçi ölümlerinde en çok (Bina İnşaatı) inşaat, tarım, taşımacılık ve maden sektöründe yaşanmaktadır.

En çok iş kazalarının olduğu yapı sektöründe ve sanayide, üreten, sorgulayan, yoğun bilgi ve deney birikimlerine sahip “Teknikerleri” görmezden gelmek, teknikerlerin sorunlarına kulak tıkamak, insan yaşamını etkileyen her alanda işin mutfağında sahada olan teknikerleri teknik eleman tanımı dışında tutmak, her alanda olduğu gibi İş Sağlığı ve Güvenliği alanında da telafisi güç zararların doğmasına yol açmaktadır.

Teknikerler aldıkları teknik eğitim sonrasında bilgi ve becerilerini sanayiye üretime aktararak ülkemiz ekonomisine katkı sağlamakta, yurdum insanının yaşam standardının yükselmesinde önemli hizmetler üreten, tüm engellemelere rağmen serbest piyasada, masa başında değil sahada görev yaparak, iş, istihdam yaratan, ülkesini, milletini, bayrağını seven ana babaların evlatlarıdır.

 

Çoğu gariban, işçi, köylü, çiftçi, dar gelirli ailelerin çocukları olan 2 yıl Mesleki Eğitim alan Meslek Yüksek okullarından mezun olan gençler maalesef işsiz olup, çoğu farklı iş kolunda çalışmakta, hatta işsizlikten psikolojik sorunlar yaşamakta, kötü alışkanlıklara yönelmektedir. Doğduğu memlekete ve birlikte yaşadığı topluma hizmet etmek medeni insan olmanın göstergesidir. Bizler doğduğumuz okuyup büyüdüğümüz memleketimize ve insanlarımıza borcumuz olduğunu düşünüyoruz. Mevki makam istemiyoruz. Çalışmak üretmek istihdam yaratmak istiyoruz.

6331 Sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanun’u adeta teknikerleri cezalandırmış, Kanun kapsamı dışında tutulmuştur.

6331 Sayılı Kanun teknikerlerin İş Güvenliği Uzmanı olmasını bir kenara bırakın Teknik Eleman olarak dahi görmek istememiştir.

6331 Sayılı Kanunda madde değişikliği yapılarak teknikerler yetkilendirilmelidir. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUNDA TEKNİKERLER de YER ALMALIDIR.

Tekniker meselesi sadece teknikerlerin değil memleketin meselesidir. Unutmayalım ki, bir insanın vücudunun kalbi var ise, ülke sanayisinin kalbi olmazsa olmazı Meslek Yüksek Okulları, burada yetişen “TEKNİKERLER”dir.

Eğer bir ülke; kalkınmak gelişmek istiyorsa, nitelikli eleman hizmetine talipse, kaliteli mal ve ürün kullanmak istiyorsa, teknolojinin iler seviyede olmasını istiyorsa, sağlıklı besinler tüketip, sağlıklı yaşamak istiyorsa, kısacası; modern bir ülkede insanca kaliteli yaşam istiyorsanız teknikerlerin yaşadığı sorunların çözümüne destek verilmelidir.

Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız ve beraberinde TBMM deki Siyasi Partisi liderleri, temsilcileri; Nitelikli insan gücü nerede varsa o toplumun aşamayacağı, ulaşamayacağı hedef yoktur. Nitelikli insan kaynağı, kalkınma stratejilerinin en önemli faktörüdür.

Bugün ülkemizde 2 milyon teknik eğitim almış, ülkesi için milleti için çalışmak isteyen nitelikli potansiyel bulunmaktadır. Türkiye’nin yüksek öğrenimli teknik eleman potansiyelini harekete geçirmek inanıyoruz ki Ülkemizi daha yukarıya taşıyacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle, tüm çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Haftasını kutluyor, iş kazalarının ve buna bağlı olarak meydana gelen işçi kayıplarının son bulmasına vesile olmasını temenni ediyor, tüm çalışanlarımıza sağlıklı ve güvenli bir yaşam kazasız, belasız, sağlıklı günler diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Musa KIRANLI

Ünye Fen Adamları Derneği Başkanı

Türkiye Teknikerler Birliği Ordu İl Temsilcisi

Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-