Fatsa-Ünye Doğa Koruma Platformu, platformun Ünye yürütme kurulunu oluşturmasının ardından, Cumartesi günü Ünye Ziraat Odası Başkanlığı konferans salonunda bir panel-konferans düzenledi.

Saat 13:00’da başlayıp, 17:00’da son bulan “Madencilik faaliyetleri ve Ünye İle Fatsa’yı bekleyen tehlikeler” konulu konferansta Türkiye’de madencilik faaliyetlerinin zararları konusunda ihtisas yapmış, Halk Sağlığı Uzmanı Prof.Dr. Ali Osman Karababa, Metalurji Yüksek Müh. Cemalettin Küçük, Eğitimci-Sosyolog Muammer Sakaryalı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Cem Şahan konuşmacı olarak katıldı. Yrd.Doç.Dr Ahmet Fidan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen konferansta platformun Avukatı Emrah Duman da, Ünye-Fatsa sınırı Bahçeler köyü mevkiinde bulanan siyanürle altın arama faaliyetlerini sürdüren şirketle ilgili platformun müdahil olduğu yasal süreçleri anlattı.

İlk olarak Halk Sağlığı Uzmanı Prof.Dr. Ali Osman Karababa’nın konuşma yaptığı konferansa birçok siyasi parti, dernek ve sendika temsilcisinin yanı sıra vatandaşlar da katıldı. Prof.Dr. Ali Osman Karababa sunumunda, Türkiye’de maden arama faaliyetlerinden kaynaklı insan ve çevre sağlığının tehlikeye atıldığının altını çizdi.Prof.Dr. Karababa, altın, gümüş, siyanür ve arsenik gibi maddelerin insan ve diğer canlı yaşamında yarattığı tahribatlardan bahsetti.

Karababa’nın sunumunun ardından Uşak Eşme’de doğayı ve tüm canlı yaşamını tehdit eden madene karşı mücadele sürdürenlerden olan Eğitimci Muammer Sakaryalı da bir sunum yaptı. Sunumunda görsel olarak hazırladığını fotoğraflara da yer veren Sakaryalı, Türkiye’de madenlerin ve maden arama faaliyetlerinin yarattığı olumsuz etkileri anlatarak, sıranın Karadeniz’e geldiğini dile getirdi. Sakaryalı, Eşme-İnay Vicdan Hareketi’nin içinde yer alarak bölgede faaliyet sürdüren altın madenine karşı mücadele verdiklerini ve mücadeleyi hangi boyutlarda sürdürdüklerini anlattı. Özellikle madencilik faaliyetlerinde bulunan dev şirketlerin devletten de destek gördüğünü, buna rağmen mücadeleden kopmanın yanlış olduğunu belirten Sakaryalı: “Yakın zamanda büyük bir holdingin sahibi millete küfrediyordu. Millete küfredenler doğayı talan ediyor, insan demiyor, canlı, demiyor, dere, ırmak, orman demiyor. Biz böyle sessiz kaldığımız sürece daha çok küfür yiyeceğiz.” dedi.

Siyanürün zararları alanında yüksek lisansını tamamladığını söyleyen Metalurji Yüksek Müh. Cemalettin Küçük ise, yine siyanürün, arsenik gibi maddelerin zararlarından bahsederek, insan sağlığından daha önemli hiçbir şeyi olmadığını dile getirdi. Küçük, Bergama ve daha birçok örnekle olduğu gibi doğa ve canlı yaşamını tehdit eden birçok kuruluş tarafından “Hain-Alman Ajanı” gibi iddialara maruz bırakıldıklarını söyleyerek, “bu fotoğraflarda gördüğünüz amcalar, nineler, bacılar mı ajan, bunlar mı vatan haini” diyerek konuya açıklık getirdi. Bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, dünyada en büyük altın arama faaliyetlerinin yine Almanlar’ın yürüttüğünü dolayısıyla, sadece buradan bile Alman ajanlığının kara bir propagandadan başka bir şey olmadığını vurgulayan Küçük, “Küçük bir pet şişeye bir kibrit çöpü kadar siyanür koysunlar, içmesinler direkt ölürler. Sadece yirmi otuz saniye solusunlar ayakta kalırlarsa biz tüm mücadelemizi sonlandıracağız. Madenciliğe sahip çıkan, yaşamı tehdit eden firmaları koruyan Valilere, kaymakamlara, yöneticilere sesleniyorum. Bunu yapsınlar, yapmıyorlarsa “bilir kişi” gibi konuşup durmasınlar” şeklinde konuşarak tepki gösterdi. Ünye ve Fatsa sınırında siyanürle altın arama faaliyetlerinin de çok uzun olmayan bir zaman sonra Ünye ve Fatsa’yı yaşanamaz hale getireceğinin ve içme sularının da bu kapsamda tehlikeye gireceğinin altını çizen Küçük, tüm Ünye ve Fatsalılar’ı Fatsa-Ünye Doğa Koruma Platformu’na katılmaya ve destek vermeye davet etti.

Uzm.Dr. Cem Şahan ise, bu tip maden arama faaliyetlerinin insan sağlığındaki zararlı etkilerini anlatarak, hangi hastalıklara yol açtığını açıkladı. Konferans bitiminde bir konuşma yapan Fatsa-Ünye Doğa Koruma Platformu’nun Ünye Dönem Sözcüsü Ceyhan Aksu konuşmacı ve dinleyicilere teşekkür ederek, kararlılık vurgusu yaptı.