Ünye Belediyesine ait olan Asarkaya kent Ormanına eğlenmek için giden Dikmen ailesinin  9 yaşındaki oğlu Cevat Can Dikmen’in hayatı karardı. Dikmen ailesinin başından geçen kara günleri 9 yaşında hayatı kararan Cevat’ın babası Mehmet Dikmen anlattı.Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Dikmen, o anların etkisinden halen kurtulamadıklarını belirti.

Ünye Belediyesinin ihmalkarlığına ve duyarsızlığına değinen Mehmet Dikmen, olayın mahkemeye yansıdığını ve diğer ailelerinde bu acıları çekmemesi için mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğini söyledi.

Olay gününü ve mahkeme sürecini anlatan Dikmen, Ünye Belediyesinden davacı olduğunu fakat bir şekilde soruşturmaya zorluk çıkarıldığını ve mahkemenin takipsizlik kararı verdiğini belirtti.Davayı temize verdiğini ve sürecin devam ettiğini söyledi.

Akabinde kendisine yetkililer tarafından yapılan açıklamada, belediyenin konuyu sahiplenmediğini söyleyerek; “Asarkaya Kent Ormanından sorumlu olan kişiyi  mahkemeye vermem gerektiği söylendi.Bende buna istinaden sorumlu müdür İrfan İnce hakkında dava açtım.” dedi.

Dikmen ailesinin başından geçen kara günü ve yaşadıklarını 9 yaşında hayatı kararan Cevat’ın babası Mehmet Dikmen şöyle anlattı.

“ASARKAYA’DA HAYATIMIZ KARARDI

09.05.2015 tarihinde ailecek eğlenmeye ve piknik yapmaya Ünye Belediyesi’ne ait olan Asarkaya Kent Ormanına gittik. Güzel bir gün geçiyorduk. Orada çocukların oynaması için bir futbol sahası vardı. Çocuklar futbol oynarken kale direği oğlumun üzerine düştü. Olay anında o kalenin çevresinde 5-6 tane yaşı 11-12 olan çocuklar vardı. Kale direğinin düşmesi sonucu çocuğumun sol bacağında dizinden bileğine kadar 8 kırık meydana geldi. O kale direği düşerken bir faciadan dönüldü. Kale çevresindeki 5-6 çocuk vardı, Allah’tan zarar görmediler. Oğlumun ayak kemikleri dışarıya çıktı. Ambulans çağırıp Çakırtepe Hastanesi’ne gittik. Doktor çocuğumuzu gördü ve acilen ameliyat olması gerektiğini ve hayati tehlikesinin olduğunu söyledi. Oğlum ameliyata alındı ve yaklaşık 4 saat ameliyatta kaldı. Oğlumun ayağına 9 vida ve 2 platin taktılar.

Tedavisi şuan bitmedi ve süreç daha yeni başladı. Ayın 16’sında ikinci ameliyatı var. Oğlumun ayağındaki 9 platin ve 2 vida çocuğumun gelişimini engellediği için alınması gerekiyor.

Oğlumun ayağında 59 tane dikiş vardı,  iki günde bir pansuman oluyordu ve 3 ay boyunca sol ayağı havada tedavi gördü. Çocuğum çok acı çekti, 3 ay boyunca tek tarafı üzerine devamlı yattığı için eti çürüdü, su topladı, okula gidemedi, oyun oynayamadı, psikolojisi bozuldu.

Oğlum yine acı çekecek ve bunu ona yaşatmayı kimsenin hakkı yoktu. Onunla beraber bizde aynı acıları çektik.  Benim oğlumun geleceğiyle oynadılar. Oğlum çok yetenekliydi. Okulunda futbol altyapısında oynuyordu.  Oğlumun geleceğini kararttılar. Ve şuan bile bu ameliyatların ne zamana kadar devam edeceğini bilmiyoruz.

ÜNYE BELEDİYESİ DUYARSIZ DAVRANDI

Bu olay yaşanalı bir yılı geçti. Olay başımıza geldiğinde biz acımızın derdindeydik.  Sonra düşündük ki bu aksaklığın sorumlusu olarak gelen giden yok, arayan soran yok. Benim oğlumun ve bizim başımıza ne gelmiş kimsenin umurunda değildi. Orada yaşanan bu aksiliğe sebebiyet ve yön verenleri bizde mahkemeye verdik.

Bilir kişi Ünye Belediyesi’nin yetersiz tedbirinden dolayı haksız olduğunu ve bu şekilde tedbir alınmaması gerektiğini bildirdi. Büyük kale direğini kumun üzerine koymuşlar. Rüzgar bile direği düşürebilir.  Bizden sonra kale direğinin altına çivi koymuşlar ve direği bir elektirik direğine iple bağlamışlar. Bilir kişi bu tedbirlerin daha da tehlikeli olacağını o direğin tekrar yıkılıp bir çocuğa dolanabileceğini söyledi.  Mahkeme başladı ve devam ediyor.

Mahkeme sırasında hakim yetkililere neden tedbirin alınmadığı soruyor ve cevap olarak daha önceden böyle bir kazanın olmadığını, rutin kontrollerin yapıldığını söylüyorlar. Bizim bu olaya 7-8 tane şahidimiz var. Hatta görgü tanıkları o kale direğinin o gün içinde daha erkenden yine düştüğünü ve çocuklar tekrar yerine koyduklarını, biz oğlum için ambulans çağırıp onu hastaneye yetiştirmeye çalışırken de Asarkaya Kent Ormanının sorumlusunun orada çalışanlara “Ben size bu kale direğini yapın demedim mi ? Başımı belaya soktunuz. Rahatladınız mı? ” Diye bağırdığını söylüyorlar.  Hakim şahitlerin bu sözlerinden sonra sorumlu kişiye “Doğru mu? Sen biliyor muydun?” diyor ve kişi “Evet, dedim.” Diyor.

BAŞKA AİLELERİN CANI YANMASIN

Ben başımıza gelen bu olayı her ortama girdiğimde herkese anlatıyorum.  Asarkaya’ya giden aileler var ve hepsi ben bu olayı anlattıktan sonra çocuklarını o futbol sahasından uzak tutacaklarını söylüyorlar. Benim başıma bu olay geldi ama şuan düzenleme yapılmış mıdır bilmiyorum. Kimsenin, başka ailelerin canı da yanmasın.

Ünye Belediye Başkanı Ahmet Çamyar’a ve ordaki sorumlulara söylüyorum; Allahınızı, kitabınızı seviyorsanız başka canları yakmayın. Böyle alanlardaki kontrolleri güzel yapın. Daha önce olmamış olabilir ama bundan sonra olmayacak diye bir şey yok. Oğlumun çok canı yandı, oğlumun hayatı karardı. Oğlum en çok sevdiği futboldan mağdur edildi, okuluna gidemedi. Buna kimsenin hakkı yoktu. Bir çocuğun bunları yaşaması ne demektir. Söylesinler bana bunca kaybın hesabını kimler verebilir. Tekrar söylüyorum, benim oğlumun ayağındaki ufak bir kırık değildi. Benim oğlumun ayağı dirseğinden bileğine kadar paramparça oldu. Bizim içimiz yandı ,çektiğimiz bu acıyı başkalarına da çektirmeyin.” dedi.