Ünye Ticaret ve Sanayi Odası (ÜTSO) Başkanı Durmuş Zor, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) Ankara ziyaretleri kapsamında Gümrük ve Ticaret Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile görüştüklerini söyleyerek, “Biz 15 Temmuz akşamından başlamak üzere darbenin ve her çeşidinin karşısında olduğumuzu ilk geceden olmak üzere duyurduk. Demokrasinin olmadığı yerde hür teşebbüs olmaz. Hür teşebbüsün olmadığı yerde de ilerleme olmaz” dedi.

Durmuş Zor, gazetemiz muhabirine Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından düzenlenen Ankara ziyaretleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Ankara’daki ziyaretlere ilişkin Zor, şu değerlendirmeyi yaptı:

“4 Ağustos günü Türkiye genelinde bulunan 365 Oda ve Borsa Başkanının 350 civarındaki oda ve borsa başkanı TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklioğlu’nun daveti üzerine Ankara’ya gittik. Ankara’da ilk gün Gümrük ve Ticaret Bakanımız misafirimiz oldu. Kendisiyle 2 saat ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumu değerlendirme fırsatı bulduk. Bu son olan olaylardan dolayı ülke ekonomisinin zarar görmemesi için devlet ve hükümet olarak üzerlerine düşen tür türlü gayreti gösterdiklerini söylediler. Bizde Oda ve Borsa Başkanları olarak, Türkiye genelinde ekonominin ciddi bir zarar görmemesinden dolayı mutlu olduğumuzu beyan ettik. Daha sonrasında ise Cumhurbaşkanımızı heyet olarak ziyarete gittik. Akabinde ise Başbakanımızı ziyarete gittik. Devletin uzun süreli bir mücadele vermesi ve önümüzdeki dönemde de bu mücadelenin devam edecek olmasından dolayı Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye genelinde basın yolu ile yaptığı uyarıların benzerini biraz ekonomik boyutuna değinerek bizlere de yaptı.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın yaptığı uyarılara ilişkin Durmuş Zor, şunları söyledi:

“Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımız, devlete ihanet eden insanların yanı başındaki eşine, dostuna, akrabasına da ihanet edebileceğini özellikle vurguladılar. Artık bunu gerçek olduğunu da görüyoruz. Devletin en üst kademelerine kadar gelmiş insanların başkaları adına çalışmış olması, başkaları adına faaliyet yürütüş olması son derece üzücüdür. İster kamu görevi gören insanlar arasında olsun, ister sivil hayatın içinde olsun, önemli noktalara gelen insanlarla bu tür örgütler ilişki kuruyorlar. Çok önemli işadamlarıyla ilişki kurduklarında o işadamlarının hayır işleme duygularını istismar ediyor ki 140 tane ülkede okulları, kolejleri olan bir örgütten, cemiyetten bahsediyoruz. Burada en büyük kaynağı ise Türkiye’den aktarıyor. Yani bu bölgenin ekonomisi, eğitimi ve diğer faaliyetleri adına bunlar yapılmış olsaydı. Türkiye bir kat daha yukarıya çıkmış olurdu. Buralarda veren vatandaşların iyi niyetine rağmen dünyanın farklı yerlerine götürüp, daha sonra devlete ve millete karşı son derece acımasız vahşice cinayetlerin yaşamış olmamız insanların belleklerinden silinmesi mümkün değildir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi savaş dönemlerinde bile kapatılmamış, açık tutulan bir meclistir, Türkiye’nin onuru, şerefidir. Böyle bir meclisin bile bombalanması kıyısından köşesinden bile hoşgörü ile karşılanması mümkün değil. Boğaziçi köprüsündeki o masum insanların üzerine tanklarla gidilmesi kabul edilemez. Çok vahşice bir olaydır. Bunların onlarcasını üst üste koyduğumuzda vahşice bir terör örgütüyle karşı karşıya olduğumuzu herkes kabul etmiştir. İçlerinde 10-20 yıl önce farklı niyetlerle gerekten bir cemaat duygusuyla orada olan insanlar olabilir. Ama son geldiğimiz süreçte artık bunun bir eğitim ve kültür kurumu olmaktan çıktığı herkes tarafından malum. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın da Oda ve Borsa Başkanlarına uyarıları bu istikametteydi.

Ünye, Çaybaşı, İkizce ve Akkuş ilçelerinden odamıza bağlı bazı işadamlarımızın bu işin içine çekilmesi son derece üzücüdür. Temennimiz bundan sonra bu olaylara en küçük bir prim vermemesidir. Gerçekten suçlu ve kusurlu olan var ise bu suçluların en kısa sürede yakalanıp adalet önüne çıkması hepimizin arzusudur. Ünye Ticaret ve Sanayi olarak biz 15 Temmuz akşamından başlamak üzere darbenin ve her çeşidinin karşısında olduğumuzu ilk geceden olmak üzere duyurduk. Demokrasinin olmadığı yerde hür teşebbüs olmaz. Hür teşebbüsün olmadığı yerde de ilerleme olmaz.”