T.C. BAŞBAKANLIK TOPLU KONUT İDARESİ BAŞKANLIĞI’da Başkan Danışmanlığı yapmış, alanında uzman , bir çok siyaset adamıyla çalışmış,son seçimlerde çok sevdiği halkının teveccühü ile Milletvekilliği ve Belediye Başkan adaylığına çıkmış,halkı temsilcisi,Ordu’nu Evladı Mimar LEVENT AKÇAY ,uzun bir aradan sonra suskunluğunu bozdu ve siz değerli hemşerilerinin sesine tercüman oldu.

Yerel siyasetçilere ders verir nitelikte konuşan Akçay,tüm konulara Yüzüncü Yıl (Galabuzu) Restaurantın essiz manzarasında, Moderatörlüğünü Nazlı Gören’nin yaptığı  programda açıklık getirdi.

Siyasetin perde arkasında yaşananları,siyasetçilerin dönderdiği dolapları ,ayak oyunlarını ,nasıl cezalandırıldığını,Enver Yılmaz’dan Ahmet Çamyar’a,Eski ilçe Başkanından şimdiki ilçe teşkilatına , siyasi polemiklere ve yapılan projeler için özel  açıklamalarda bulundu ,bu özel röportaj dizisinde her şey gün yüzüne çıkacak maskeler düşecek..

BÖLÜM 1

Moderatör Nazlı Gören; iki Seçim atmosferi geçirmiş ve halktan pek uzak görmeye alışmadığımız Sayın mimar Levent Akçay, uzun zamandır ne yapıyordunuz, ne işle meşguldünüz ve bugün niçin burada olma gereksinimi duydunuz. Kısaca anlatırsanız bilgilenmiş oluruz.

Levent Akçay; “İki milletvekili seçimi ve birde yerel seçimi geçirdim. Ayrıca birde Cumhurbaşkanlığı seçiminde yer aldık. Burası benim doğduğum ilçem. Dünyaya gözlerimi burada açtım. Bu doğrultuda Ünye’nin bir evladı olmanın gururunu her zaman yaşıyorum. İkametim her ne kadar Ankara’da gözükse de evim ve ailem burada. Yılın altı ayı buradayım, diğer altı ayı oradayım. Ünye’siz yapamam.

Uzun yıllar bir mimar olarak kamuda birçok pozisyonda üst düzey görevlerde bulundum.

Türkiye’ye marka olmuş ve Sayın Cumhurbaşkanımızın çok önem verdiği projelerin başında görev yaptım. Aynı zamanda zaten bu davanın adamı ve bu partinin bürokratıydım. Sonrasında bu bilgi birikimimle Ordumuza ve 19 ilçesine hizmet etmek amaçlı halkımızın teveccühü doğrultusunda bir karar aldım.  Bir belediye başkanlığı, iki milletvekili seçiminde sahada çok aktif çalıştım ve partimizin bana verdiği görevi ekibimle beraber yürüttüm.

Biliyorsunuz ki bu bir yarış. Ordu genelinde 57 tane aday adayı vardı. Ünye genelinde belediye başkanlığı adayında 6-7 aday vardı. O dönemlerde çok yoğun bir seçim çalışması geçirdik. Bu dönem içerisinde gezmediğim yer, çalmadığım kapı, ziyaret etmediğim esnaf kalmadı.

Yerel seçimlerde hiç beklemediğim bir teveccüh gördüm.

Ünye’nin yetiştirdiği değerli evlatlarından Tarım ve Köy İşleri Bakanımız Refahattin Şahin ile uzun süre çalışmam benim bürokrasiden siyasete geçişimde çok etkili oldu. Sahada çok çalışmalar yapmıştım. Üst seçimde oldukça başarılı geçmişti. Anketler ve halkımızın teveccühü dahil olmak üzere Ankara’ya çok iyi neticelerle gittik. Ama demek ki bu işler kader kısmet. Tercih başka arkadaşlar adına yapıldı. Sonuç olarak küsmedik, darılmadık. Nihayetinde bu dava Ordumuzun ve Ünyemizin davası. Memlekete hizmet etmek için makam, koltuk gerekmiyor. Ben aday gösterilmeme rağmen, tercih edilen arkadaşlarımın yanında yine oldukça yoğun şekilde çalıştım.”

“Ben çok güzel olayların yanı sıra siyasetin çirkinliklerini yansıtan olaylar da yaşadım. Üzüldüğüm, kırıldığım zamanlar oldu ama bu olaylar beni çok olgunlaştırdı.

Aday adaylığı dönemimizin ardından aday gösterilmediğimizde kamu görevlisi olduğumuz için bize verilen yasal süre sonunda görevimize dönmemiz gerekti. Dilekçemizi verdik, göreve döndük ve sürprizler orada başladı.

Seçimden çıkmış başarılı, üst düzey bir bürokrat olarak Ankara’ya gittiğim zaman görevime başlayacağımı sanırken öğrendim ki yerime atama yapılmış. Düşünsenize, bir davaya hizmet etmek için görevinizden ayrılıyorsunuz, sizin partiniz iktidar ve geri döndüğünüzde makamınız yok.

Biz yine küsmedik, kırılmadık. Bu dava bizim davamız, büyüklerimiz böyle takdir etmiş dedik.  Durumu sinemize çektik ve verilen görevi yerine getirmeye çalıştık. Akabinde bir hafta sonra bir tayin görevi geldi. Kanal İstanbul Projesinin başına görevlendirilerek sürgün edildim. Evim, ailem Ankara’dayken ben 59 yaşında bir yıl boyunca İstanbul’da kendi iktidarımın, aday olduğum partimin getirdiği bürokratların inisiyatifiyle ve siyasetçilerin tazikiyle bir sürgün dönemi yaşadım. Açıkçası biz bir ödül beklemiyorduk ama bu şekilde bir ceza da beklemiyorduk.

Fetö  yüzünden emekli oldum

Bunun altyapısı nereden kaynaklanıyor diye sorarsanız şu şekilde cevap vermek istiyorum. Bugün ülkemiz içindeki terörden sonra en büyük en büyük felaket olan Fetullah Terör Örgütünün orada bizim kurumumuzdaki kadrolaşmış ekiplerinin yaptığı istihbaratlar, yönlendirmeler ve baskılar doğrultusunda bu olayların olduğunu iyi biliyoruz. Bunun bende bilgileri var, istendikleri zaman herkese de sunabilirim.

İstanbul’da da bu kadro bizi rahat bırakmadı. Bu kadronun Ankara’da harekete geçmesini tetikleyen Ordu merkez ve Ünye bağlantıları var. Bunlarda müthiş bir iletişim var. Buradan ana bilgiler gidiyor, orada şekilleniyor ve ardından karalama kampanyaları başlıyor. Bugüne kadar sustum ama artık hemşerilerim her şeyi bilsinler. Zaman sonra dedik ki; emekliliğimiz geldi, dilekçemizi veririz, kentimize gider bu bilgi birikimimizle en büyük projeleri üretiriz.. Çünkü bu kaosda kimse arkanızda durmuyor. Müthiş mücadele yapmanıza rağmen yok olma durumuz var. 2016 yılı Ocak ayı itibariyle dilekçemi verdim ve emekli oldum.

Artık konuşma vakti geldi

Ben bundan sonra emekli olmuş, sivil bu partili bir vatandaş olarak, liderimize zarar verebilecek tutum ve davranış, yapılan her türlü yanlış uygulamalara karşı halkımın tepkisini seslendirmek için buradayım. Bazılarının kendilerine çeki düzen vermelerinin zamanı geldi.

Ben çok iyi yetişmiş bir mimarım. Bir ortağımla beraber mesleğimdeki deneyimimle bir şirket kurdum. Kendi mesleğimi özel sektörde, ticari hayatta faaliyete geçtik. Niyetimiz güzel ve hayırlı. Rabbimiz inşallah hayırlı, güzel projeler yapmamızı nasip eder.”

ÖZEL ROPÖRTAJ DEVAM EDECEK