T.C. BAŞBAKANLIK TOPLU KONUT İDARESİ BAŞKANLIĞI’da Başkan Danışmanlığı yapmış, alanında uzman , bir çok siyaset adamıyla çalışmış,son seçimlerde çok sevdiği halkının teveccühü ile Milletvekilliği ve Belediye Başkan adaylığına çıkmış,halkı temsilcisi,Ordu’nu Evladı Mimar LEVENT AKÇAY ,uzun bir aradan sonra suskunluğunu bozdu ve siz değerli hemşerilerinin sesine tercüman oldu.

Yerel siyasetçilere ders verir nitelikte konuşan Akçay,tüm konulara Yüzüncü Yıl (Galabuzu) Restaurantın essiz manzarasında, Moderatörlüğünü Nazlı Gören’nin yaptığı  programda açıklık getirdi.

Siyasetin perde arkasında yaşananları,siyasetçilerin dönderdiği dolapları ,ayak oyunlarını ,nasıl cezalandırıldığını,Enver Yılmaz’dan Ahmet Çamyar’a,Eski ilçe Başkanından şimdiki ilçe teşkilatına , siyasi polemiklere ve yapılan projeler için özel  açıklamalarda bulundu ,bu özel röportaj dizisinde her şey gün yüzüne çıkacak maskeler düşecek..

BÖLÜM 3

Moderatör Nazlı Gören;

Sizin de bizzat aday adaylığı sureci yaşadığınız Bir yerel birde genel secim gördünüz. Partinizce seçilmiş olmamanıza rağmen partinize küsmeden desteğinizi devam ettirdiniz.. Üstlerinizin kararları doğrultusunda diğer adaylarla gezdiniz, onlara destek verdiniz. Peki destek verdiğiniz, kader ortaklığı yaptığınız insanlar seçimde söz verdikleri vaatlerini ne kadar yerine getirdiler. Sizce başarılılar mı? Görüşlerinizi alabilir miyiz?

Mimar Levent Akçay;

Ünye şansını kullanamadı

Şimdi biz aday adayı olduk, Ünye’de belediye başkanlığında 7 tane aday adayı ismimiz vardı. Eski belediye başkanı Ahmet Arpacıoğlu da dahil, Ünye Siyasi tarihinde aday adayları kalitesi olarak en şanslı dönemdi 2013 seçim dönemi. Neden? Çünkü Levent Akçay mimar, Nihat Şen mimar, İsmet Küçükoğlu makine mühendisi, Hasan Karaoğlan makine mühendisi. Bakın 7 adayın 4 tanesi teknik. Çoğu ilde yok bu, dolayısıyla bu bir ilçe için inanılmaz bir şanstır. Ama Ünye bu şansı kullanamadı, en üzücü taraf bu. Neden kullanamadı?

Bu insanlar bizim dava arkadaşlarımız olamaz

Hani dava arkadaşlarınız dediniz ya, açıklamalarımdan anlayacaksınız onların bizim dava arkadaşımız olması zor.

Şimdi 4 tane tekniğiz ve hepimiz projelerimizi koymuşuz ortaya. Ben 52 proje hazırladım. Bir sunumla bu projelerin ne olduğunu, finansal kaynağını nasıl sağlayacağımı, nasıl uygulayacağımı, hepsini detaylarıyla televizyonda 1.5 saat anlattım. Diğer aday adayı arkadaşlar da açıkladı. Biz 4 tane teknikiz, projelerimiz çarpışıyor. Böyle bir kadro vardı. Fakat aday adalığı süreci başladı, o dönemin Ünye ilçe teşkilatı, sadece bir aday adayının teşkilatıymış gibi bir tavır takındı. Partiye giremiyoruz, posterimizi astıramıyoruz. Bir tek Sayın Çamyar’ın posteri asılıyor. Mesela yönetimden arkadaşları istiyoruz, bizimle beraber gelin bölgelere gezelim diye, bizim hiçbirimize katılmıyorlar.

Şöyle bir karar almışlardı ki ilçe başkanı yüzümüze de söyledi bunu, “ilçe bu işte karar verir, ilçenin adayı sayın eski ilçe başkanımız Çamyar’dır. Siz bunu böyle kabulleneceksiniz.” dediler bize. Hepimiz aynı partinin adayıyız, aynı dava için çalışıyoruz aslında. Ama bize yapılan bu, biz bu süreçleri yaşadık.

Bana kumpas kurdular

Sonra adaylık final kesinleşmesinde benim ismim çok ön plana çıktı, Ankara’da olmam, tanınmamdan dolayı. O dönem biliyorsunuz 17-25 Aralık’tı, Bizim de 24’ün de falan aday açıklandı. O dönem benim siyasi referansım, dönemin TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’dı. Sayın Başbakanımızın çok önem verdiği bir bürokrattı. Ve çok güçlü bir isimdi, o nedenle beni favori görüyorlardı. Buradan benim önümü kesmek için inanılmaz bir mücadele yaptılar, kesemediler. Fakat şansları döndü, 17-25 Aralık patladı. O süreçte sevdiğim ve değer verdiğim Bayraktar’ın da ismi anıldı. Sayın Başbakan tarafından Erdoğan Bey görevinden azledildi. Buradan bir ekip gitti ve benim aday gösterilmemem için bir komplo başlatıldı. Ankara’ya hakkımızda dosyalar götürüldü. Referansım Erdoğan Bey olduğu için, bu Erdoğan Beyin adamı, o da bu kumpasın içinde, dendi, üstü kapalı amiyane. Onlar kendilerini biliyorlar. Ve sonuç olarak en favori isimken, süreçten dolayı bir devre dışı kaldık.  Benim için hayırlısı buymuş diyorum, maneviyatı güçlü bir insanım.

Önceki Teşkilatta sıkıntı vardı

O nedenle teşkilattaki arkadaşlarınız diyorsunuz ya, çok arkadaşlarımız diyemiyorum. Başkan olan arkadaşımız ilçe yönetiminin bütün desteğini alarak, tüm imkanlarını kullanarak zaten haksız bir rekabet oluşturdu. Bu yarışta diğer 6 aday adayı olarak bizlerin hakkını yedi.

Dolayısıyla böyle bir anlayıştan gelen insanların bakış açısı bize hiçbir zaman değişmedi. Çünkü, Levent Akçay Türkiye’de tanınan, kariyeriyle profesyonelliği ile en performanslı isim. Siyasette rahatsız olunuyor bunlardan. Bu ailenin üvey evlatları pozisyonunda başlamıştık bu aday adaylığı sürecine. Sonra da hep dışarı itildik. Ama onlar ittik sanıyorlar, makamlarda onlar olabilir. Biz bu davanın en büyük neferi ve savaşçılarıyız. Yarın sürecin ne göstereceği belli olmaz. Bu doğrultuda Ünye’de iktidar partimizin teşkilat sorunu olduğunu düşünüyorum.

İktidarın gücünü kullanamayan yöneticiler var

Dolayısıyla başarılılar mı sorunuza gelirsek; Ünye’de çok üst düzey bir oy oranıyla birinci çıkmış bir partinin belediyesiyiz. Ama baktığımızda sanki iki ayrı partinin bir belediyesi bir de ilçesi var gibi. Bir konsensüs oluşturulamamış, birlikte hareket etme erdemini göstermeyen bir siyasi anlayış görüyoruz. İktidarın gücünü arkana alarak çok iyi işler yapacak bir pozisyonda iken, yapılan işlerin doğru olduğuna, projelerin vadedilen sürede gerçekleştirildiğine ben inanmıyorum. Böyle bir ortamda bir başarının çıkması mümkün değil. Eğer bir başarı istiyorsanız, bakanınız, başbakan yardımcınız, il başkanınız, ilçe belediye teşkilatınız ve yerel yönetimlerinizin hepsi, bir kardeş gibi kenetlenerek aynı çizgide yürümeniz gerekir.  Ünye’deki siyasi ve yerel yönetim hareketlerini başarılı bulmuyorum. Hatta oldukça da başarısız.

 ÖZEL RÖPORTAJ DEVAM EDECEK