Basın ve düşünce özgürlüğü günümüzde demokrasi tartışmalarının ana maddesidir. Basın ve düşünce özgürlüğüne yönelik küçük bir saldırı geleceğimize yönelik en şiddetli saldırıdır.

AKP Hükümetinin 15 yıllık iktidarı döneminde en belirgin davranışı basın ve düşünce özgürlüğüne yönelik saldırısıdır. Kendisi gibi düşünmeyen, konuşmayan herkes, her kurum, her gazete ve televizyona yönelik baskıları gün geçtikçe şiddetlenmeye başladı.

Biliyoruz ki, Hükümetin kamuoyunda algı operasyonu yapabilmesi için gazete ve televizyonları kendine göre dizayn etmesidir. Kimini kendince yola getirdi; yola getiremediklerinin yayınlarını durdurmaya başladı.

Bir gazetenin, televizyonun yayın politikası hoşunuza gitmeyebilir ama onları susturma hakkınız yoktur. Basın halkın haber alma aracıdır ve hakkı ortadan kaldırmak, demokrasiyi yok etmek anlamına gelir.

Daha önce birçok gazete ve televizyon susturuldu, birkaç gün önce de Hayatın Sesi Televizyonu’yla birlikte 12 televizyon ve radyonun yayın hakkı OHAL kapsamında engellendi. Bu kabul edilemez.

FETÖ’ye arşı uygulanacak olan OHAL ve KHK’ler tüm muhalif kesime yöneldi. Eğitim Sen üyelerine yönelik görevden alma girişimine  basına yönelik saldırlar eklendi. Buna karşı sessiz kalmayacağız. Farklılıklarımız olsa da basın ve düşünce özgürlüğünü savuna kadar savunacağız.

AKP İktidarı kendine göre demokrasi inşa etmek istiyor. Bunun adı TEK ADAM, TEK PARTİ DİKTATÖRLÜĞÜDÜR.  Buna izin vermeyeceğiz. Ordu’daki Atatürkçü Düşünce Dernekleri olarak demokrasi mücadelemiz devam edecektir.

Ülkemizi karanlığa teslim etmeyeceğiz. Laik, demokratik Türkiye için başta basın ve düşünce özgürlüğüne yönelik saldırılara karşı tüm demokrasi güçleriyle omuz omuza olmaya devam edeceğiz.

Ordu’daki Atatürkçü Düşünce Dernekleri adına

Ordu Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı

Haluk Türkmen