Eski Ordu Barosu Ünye Temsilcisi Avukat Adem Pilav, Adalet Bakanlığı tarafından mahkemelerin iş yükünü azaltmak için oluşturulan arabuluculuk uygulamasının hayata geçirildiğini açıkladı.Gerek uzlaşma, gerekse arabuluculuk adalet mekanizmasına hız kazandırmak için yapılan bir uygulamadır.Ama ikisi birbirinden farklı olarak ele alınır ,birbiri ile karıştırılmamalıdır dedi

Avukat Adem Pilav,”Öncelikle kamuoyunda uzlaşma ve arabuluculukla ilgili bilgi kirliliği ve kavram kargaşası olduğunu görüyorum. Uzlaşma ve  arabuluculuk farklı başlıklar altında incelenmekte ve değerlendirilmektedir. Yargılama, ceza yargılaması ve hukuk yargılaması olmak üzere 2 şekilde gerçekleşir.

Uzlaşma, ceza yargılaması ile ilgili kurumdur.

Uzlaşma, takibi şikayete bağlı olan soruşturmalarda kanun kurucu uzlaşma kurulunu düzenlemiştir. 3 yıla kadar olan hapis cezalarında ve adli karar cezası olan suçlarda uzlaşma durumu söz konusudur. Burada istisnalarda vardır. Uzlaşma kapsamına girmeyen suçlarda vardır. Bunun en bilindik örneği cinsel suçlardır. Cinsel suçlar takibi şikayete bağlı da olsa uzlaşma kapsamında olmayan suçlardır.

Uzlaşma, bir uzlaştırıcı eşliğinde tarafları belli şekillerde uzlaştırma kültüründen doğmuş bir kurumdur. Uzlaştırıcı iki tarafı bir araya getirip onları uzlaştırma çabası içerisine girer ve onları uzlaştırır. Uzlaştırma eğer o an içerisinde olmuşsa uzlaştırıcı bunu bir tutanağa bağlar ve savcı makamında soruşturmaya yer olmadığına karar verir. Burada kamuoyunda pek bilinmeyen taksitli uzlaşma şeklinde de olabilir. Bu kamu davasının açılmasının ertelenmesi gibi kamuoyunda bilinmeyen bazı kurumlar söz konusudur. Uzlaştırmayla arabuluculuğu birbirine karıştırmamak lazım.

Arabuluculuk bizim hukuk sistemimizde hukuk davalarını konu alan bir durumdur.

Hukuk davalarıda alacak verecek, boşanma, arazi gibi davalardır. Bu tür davalar için arabuluculuk kurumu düzenlenmiştir. Bu sistemimize yeni gelen bir kurumdur. Bu hususlar hakkında daire başkanımız Orhan Cuni Ankara’da Ünyeli bir arkadaşımızdır. Orhan Bey’le görüştük ve gerekirse bu konu hakkında söyleşi yapabileceğini bize belirtti.

Arabuluculuktaki amaç yargıyı daha işler daha hızlı hale getirmek ve hukuki süreci kısaltmaktır diye biliriz. Bazı davalarda ise uzlaşma olup olmama durumu tartışmalı bir konudur. Zira bu konu ile ilgili uygulama henüz netleşmemiştir. Uzlaşma ile ilgili avukatlar öngörülmüştür. Ancak mesleki bir tecrübe yani 5 yıllık avukatlık yapma şartı aranır. Ve bu konu ile ilgili bakanlığın bir kursuna katılma zarureti vardır. Ve bakanlığın bu kursuna katıldıktan sonra yazılı sınavı geçip, mülakatta da başarılı olma şartı vardır.

Herkes arabulucu olamaz. Arabulucu olmak için bu şartları taşımak gerekir.

Arabuluculuk görülmekte olan bir davada taraflardan biri uzlaşmak istiyorum diyebilir. Yada hakim kanundaki anlatımıyla tarafları uzlaşmaya yada arabuluculuğa teşvik edebilir. Sistemde artık arabuluculuk sicili var. Bu sicile kayıtlı olanlar hemen uzlaşma ve arabulma noktasında hemen çaba içine girecektir.

Uzlaştırıcının tarafsız olma, işini özenle yapma, gizlilik kurallarına riayet etme gibi görevleri vardır. Bu bir kamu hizmeti ifade etmektedir. Gerek uzlaşma gerekse arabuluculuk mekanizmaya bir içtenlik kazandırma adaleti bir an önce sağlama çabası ve çalışması içinde değerlendirilmelidir” dedi.