Ak Parti Ordu eski Milletvekili Mustafa Hamarat, parti teşkilatıyla beraber gerçekleştirdikleri MHP ilçe teşkilatı ziyaretinde gazetemiz kameralarına özel açıklamada bulundu.Hamarat 17 Nisan’dan itibaren Türkiye’nin önünün açılacağını belirterek,hayır propagandasının anlamsız olduğunu ve yanlış algıyı kırmak için kapı kapı gezeceğiz dedi.

Ak Parti Ordu eski Milletvekili Mustafa Hamarat özel açıklamalarına şöyle devam etti.

“MHP hep çözüm tarafında olmuştur

Milliyetçi Hareket Partisi benim milletvekilliği yaptığım dönemde de  anlamsız kriz çıkarmaya çalışanlar karşısında da hep çözüm tarafında olmuştur. Devlet Bahçeli’de hep kriz dönemlerinde devletin yanında yer aldı.

Bugünde çok önemli bir meseleyi, Türkiye’de siyasette hep kriz çıkarmayı, seçim kazanma ümidi olmayan ama krizlerde beslenmeye çalışan amacı karşısında yer aldı ve Tütkiye’nin gündemine aslında Cumhurbaşkanlığı sistemini yani çift başkanlığı ortadan kaldırılması, kriz üreten siyasi sistem hükümet yerine, kriz üretmeyen, çözüm üreten, daha pratik çözümlere kavuşturacak bir sistemin getirilmesinde öncülük etti.

Bu anayasa değişikliğinde, iki parti bu çözümün altına imzasını attı.

Seçim kampanyası havasında bir referandum kampanyası olacak. Bu kampanya içerisinde partilerimiz ayrı ayrı programlarını yapacak. Ancak aynı sonucu almayı hedefleyen iki partinin programlarda birbirini desteklemesi, daha doğrusu aynı amaca ulaşmak için, çalışmalar yapması gerekebilir. Bu anlamda anlamlı bir ziyaret gerçekleştiğini düşünüyorum.

Sistem değişikliğinin önünde durmak anlamsız

Ben bu birlikteliğin ileride Türkiye tarihinde çok anlamlı bir şekilde yer alacağını ve çok dua alacağını düşünüyorum. Çünkü Türkiye bu krizlerden çok çekti. Bu krizler yapay krizlerdi.            Yani milletin yada devletin bir probleminden değil, sadece sistemin partileri birbirine çatıştırarak siyaseti itibarsızlaştırma algısı oluşturmaya çalışanların yazdığı anayasa kurallarıyla maalesef millete hizmet etme çabası içerisinde olan partilerin sanki kavga etmek için yola çıkmış gibi sonuçlar doğuruyordu.  Bunu bütün siyasi liderler görüyor. Bunlar çözülmeye çalışılırken de anlamsız bir şekilde hayır kampanyasıyla karşı karşıya kalıyoruz.

Neden hayır dediğimizde ise asıl sebepten başka sebepler öne sürülüyor.

Bu ana yasa oylamasıyla sanki federasyona evet deniyormuş gibi bir algı oluşturuluyor.  Sanki tek adam yönetimi oluşturuluyormuş gibi bir algı oluşturuluyor. Hâlbuki devletin üç gücü aynı şekilde yerinde duruyor. Sadece üç güçten yürütmeyi çift başlı olmaktan çıkarıyoruz. Kanun çıkarma yetkisi aynı şekilde mecliste duruyor. Anayasa mahkemesi aynı şekilde duruyor. Anayasa mahkemesinin hem kanunları iptal etme yetkisi aynı yerinde duruyor, hem de Cumhurbaşkanı kararnameleri iptal etme yetkisi aynı yerinde duruyor. Ancak bunlar aynı şekilde yerinde yokmuşçasına, sanki yasama yürütme yargı hepsi birden tek adama teslim ediliyormuşçasına bir algı oluşturulmaya çalıştırıyor. Biz sabırla hep beraber memleket için, millet için bunları tek tek anlatacağız.

Tek tek kapı kapı gezip yanlış algıları düzelteceğiz

Örneğin, anayasa mahkemesinin üyelerinin seçilecek Cumhurbaşkanı tarafından ertesi gün görevleri sonlanacak ve tekrardan atama yapılacak gibi bir algı oluşturuluyor. Halbuki öyle değil. Birçoğunun belirli süreleri var ve bazılarının süreleri iki dönemde bile bitmiyor. Bütün bunları tek tek anlatmak gerekiyor. Referandum şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Tek tek kapı kapı gezip yanlış algıları düzelteceğiz.  İnşallah “Evet”le güzel bir Türkiye’nin önü açılır.

17 Nisan’dan itibaren Türkiye’de güzel şeyler olsun

17 Nisan’dan itibaren Türkiye’de güzel şeyler olsun diyenlerin ümitleri artacak, siyasette nasıl olsa kaybediyoruz bari kavga çıkaralım diyenlerin ümitleri azalacak. Türkiye’de daha pozitif siyaset yapmak isteyenlerin önünü açacak.  Kim siyaset yapmak istiyorsa 16 Nisan’dan sonra sadece millete hizmet etme yarışı içerisinde siyasete yapmış olacak.

Sistemde 16-17 Nisan’dan sonra uyum yasaları dönemi başlayacak.

2019’da millet direk hükümetini seçecek. Millet direk hükümetini gelip seçerken zannedilmeye çalışılan gibi bir kişi çıkıp bütün yetkileri eline alacak değil. Tabiki partiler seçime katılacak. Birçok adaylar gösterilecek. Eğer bir aday %50+1  oy alırsa o Cumhurbaşkanı olacak. Eğer olmazsa bir hafta sonra ikinci tur yapılacak. Bunlar aynı zamanda birçok partinin işbirliği sürecini geliştirecek. Belki iki üç partinin ortak adayı Cumhurbaşkanı seçilecek. Ama iki seçim süreci birlikte yapılacak. Dolayısıyla aynı seçimde milletvekili oyları da verilmiş olacak. Ben inanıyorum ki daha demokratik bir ülkeye kavuşacağız.  Millet iş yapılsın istiyor. Millet hizmet göreceği ekibi seçiyor. 17 Nisan’dan sonra esas muhalefet dönemi başlayacak”dedi.