Suriye, uluslararası toplumun kanayan bir yarası.  

Suriye’nin İdlib kentinde insaf ve vicdanı körelmemiş herkesin yüreğini derinden dağlayan, Kimyasal silahların hedefi olan çocukların, anne babaların yürek yakan feryatlarına insanlık dışı bir vahşete, katliama tanık olduk.

Bu vahşet, katliam ne kadar vahim ise, insanlığın bu zulme, bu katliama ses çıkarmaması daha da vahimdir.

Dahası, Dünya devletlerinin sessiz kalması, bu vahşeti durdurmak için hiçbir çaba harcamaması hele hele ABD nin bunu fırsat bilerek Suriye’yi vurması bundan daha ağır bir vebaldir.

Barış için, kanın durması için, birlikte yaşayabilme ortamının oluşturulması için samimi olunmalıdır. Irak’ı parçalayan, Suriye’yi karıştıran elin Türkiye ile İran’ı da karıştırmanın ve kapıştırmanın peşinde olduğu görülmelidir, oyuna gelinmemelidir.

Siyasetçiler, alimler, kanaat önderleri, düşünürler, sivil toplum kuruluşlarının öncüleri, yardım kuruluşları, akademisyenler, sanatçılar, yazarlar barışa aracılık eden kelimeleri taşımalıdırlar.

Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Arabıyla bir araya gelip; nasıl ki Çanakkale’de destan yazdıysak, nasıl ki 15 Temmuz’da işgal girişimini çöpe attıysak, coğrafyamızın ve insanlığın kanayan yaralarını da aynı ruhla sarmalıyız.

Gözyaşı ve kanın eksik olmadığı bu coğrafyada Allah’ın izniyle bir gün adalet ve hakkaniyet yeniden hayat bulacaktır.

Cenab-ı Allah,  kalplerimizi yumuşatsın, aramızdaki husumetleri gidersin, yöneticilerimize hidayet, dirayet ve feraset versin.

Bu vesileyle, bir kez daha İdlib’deki kimyasal katliamı ve sorumlularını lanetliyoruz. Bu saldırıda yaşamını yitirenlere Rahmandan rahmet, yaralananlara Rabbimiz’den acil şifa diliyoruz.

Musa KIRANLI

Türkiye Teknikerler Birliği ORDU İl Temsilcisi

Ünye Fen Adamları Derneği Başkanı