Türk milleti tarih boyunca birçok badireler atlatmış, çok çetin mücadelelerde bulunmuştur.

Vatanın bildiği topraklarda yaşarken, geleceğini kurarken yaşadığı toprakları namus bilmiş ve bu uğurda canını vermekten asla ve asla çekinmemiştir.

Bizi biz yapan değerlere sımsıkı sarılmış birlikte yaşadığı toplumlarla gönül bağı kurmuş, hak ve adaletle mücadele etmiş, bir olmuş diri olmuştur.

Bu aziz millet, devletinin ve milletinin bekası söz konusu olduğunda yekvücut halinde olmayı bilmiş, Malazgirt’te, Çanakkale de olduğu gibi birlikte tüm zorlukların üstesinden iman gücüyle birlikte gelmeyi Allah’ın izniyle başarmıştır.

Nitekim 15 Temmuz şenaatine karşı duran, kendisini tankların önüne siper eden,  hava da ki uçağa kafa tutan, ruh aynı ruhtur. Bu ruh, hainlere karşı tekrar dirilmiş ve tüm dünyaya meydan okumuştur.

15 Temmuz gecesi hainlere karşı devletinin yanında olan tüm vatandaşlarımız yekvücut olmuş milli şairimiz Mehmet Akif’in dizileri dile gelmiştir.

‘Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!’ diyen ruhlar,  ‘Âsım’ın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek. İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.’ İşte namus bildiği değerleri çiğnetmedi bu millet.

Bu duygu ve düşüncelerle FETÖ/PYD terör örgütünün kalkıştığı 15 Temmuz hain darbe girişiminin seneyi devriyesinde, devletinin, milletinin istiklali ve istikbali için canı ortaya koyan aziz şehitlerimize ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de sağlık ve afiyet diliyorum.

Tüm terör örgütlerini, teröre yardım ve yataklık yapanları lanetliyorum. Allah ülkemizin ve milletimizin birlik ve bütünlüğünü daim kılsın.